TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Özeleştiri yapma zamanı. Ama önce 'Bir de beni dinleyin', sonra bu köşeyi okumaktan vazgeçersiniz. Yakında...
Sizin yerinizde olsam bu köşeyi okumakla zamanımı boşa mı harcadığımı sorgulardım. Tamam, sonuçta beş, bilemediniz altı dakika gidiyor bir yazı için ama boşa giden zaman sadece bu kadar olmasa gerek. Özellikle ileriye yönelik kesilen ahkâmları okuduktan sonra “Ya, acaba öyle de olur mu?” diye düşünenler ve dolayısıyla biraz daha zaman harcayanlar olmuştur. Yıl sonu geliyor; gelecek seneye ilişkin bir şeyler söylemek gerekiyor. Ama öncelikle geçen yılın sonunda bu yıla ilişkin yapılan öngörülerin hesabı verilmeli. O hesap verilmeden, pek bir anlamı olmasa gerek gelecek yıla ilişkin ahkâm kesmenin.
20 Aralık 2012 tarihinde 2013’e ilişkin bir temel senaryo vermiştim. Senaryo, ağırlıklı olarak dışsal koşullara ilişkindi. İlerleyen yazılarda ise bu koşullar altında bir sonraki yıl ne olabilir sorusunun peşine takılmıştım. Gerçekleşmelerle ne ölçüde uyum içinde o senaryo? Temel senaryom şöyleydi (kısaltarak veriyorum):
“1.) ABD’de Demokratlarla Cumhuriyetçiler sonuçta uzlaşacaklar. Böylelikle, maliye politikası uçurumuna düşülmeyecek ve ABD, yanlış zamanda yanlış bir maliye politikası uygulamak zorunda kalmayacak. Öte yandan uzlaşma için az zaman kaldığını da hatırlamak gerekiyor. 2.) Avrupa’da mevcut durum değişmeden devam edecek. Farklı bir ifadeyle, Avrupa ‘düşe kalka’ ilerleyecek. Bir hatırlatma daha: Avrupa’ya ilişkin yeni riskler ortaya çıkıyor. 3.) İhracat pazarlarımızda büyüme IMF’nin son tahminlerindeki gibi olacak: Avrupa Birliği’nde büyüme oranı, 2012’nin biraz üzerinde gerçekleşecek. Buna karşılık, ikinci büyük pazarımız olan Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgesinde büyüme oranında 2012’ye kıyasla düşüş gerçekleşecek. Toplam pazarımız açısından ise büyüme oranının çok düşük bir oranda artacağını kabul ediyorum. 4.) Çevre ülkelerdeki siyasi gerginliklerin Türkiye’yi etkileme derecesi bugünkünden fazla olmayacak. 5.) Ham petrol fiyatları da bugünkü düzeylerde seyredecek. 6.) Kredi talebinde artış olsa da, yurtiçi kredi artış oranı, ekonomi yönetiminin açıklamaları doğrultusunda bugünkü düzeyinden fazla sapma göstermeyecek.”
Peki, gerçekleşmeler nasıl oldu?
1.) Demokratlarla Cumhuriyetçiler yılbaşında uzlaştılar ama sonra yine kavga ettiler. ABD hükümeti bir süreliğine kepenk kapattı. Ama yanlış maliye politikası çok kısa sürdü. 2.) Avrupa ‘düşe kalka’ ilerlemeye devam etti. 3.) IMF tahminlerini yıl içinde aşağıya doğru güncelledi. Avrupa’nın büyüme oranının 2012’nin üzerinde olması bekleniyor. Ancak büyüme, beklenenden daha az olacak. Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgesi de beklenenden daha az büyüyecek. Yine de bu iki bölge için ilk tahminlerle şu andakiler arasındaki fark fazla değil. 4.) Gerginliklerin etkileme derecesi daha fazla oldu. Özellikle Suriye’ye ilişkin olanın. 5.) Ham petrol fiyatlarının 2012 ortalaması 111.6 dolardı, bu yılın başından düne kadar olan süredeki ortalama ise 108.3 dolar. 6.) 2012’nin son yarısında (Merkez Bankası’nın kullandığı ‘metreyi kullanınca’) kredi artış oranı yüzde 16 düzeyindeydi, bu yılın ilk on ayında ise yüzde 27.
Kredi artış oranı dışında, hiç fena değil. Kredide benim kabahatim yok; dikkat ederseniz ‘ekonomi yönetiminin açıklamaları doğrultusunda’ ibaresi var varsayımımda. Açıklamaları doğrultusunda politika uygulamamışlar demek ki. Öyleyse, övünebilir miyim? Ne gezer. Dikkatinizden kaçmamıştır; mayıs sonundan beri tüm finansal piyasaları meşgul eden ABD Merkez Bankası’nın (FED) olası kararına ilişkin hiçbir şey yok temel senaryomda. Oysa 2013’e damgasını vuran FED’in açıklamaları oldu.
Özeleştiri yapma zamanı. Ama önce ‘Bir de beni dinleyin’, sonra bu köşeyi okumaktan vazgeçersiniz. Yakında...
Bu köşe yazısı 23.11.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.
Fatih Özatay, Dr.
30/04/2025
M. Coşkun Cangöz, Dr.
27/04/2025
Burcu Aydın, Dr.
26/04/2025
Fatih Özatay, Dr.
25/04/2025
Fatih Özatay, Dr.
23/04/2025