Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Dün dünde kalsa...

    Fatih Özatay, Dr.16 Kasım 2013 - Okunma Sayısı: 950

    Ortalamaya dönüş... Dönmek kader değil elbette. Dönmemek için, dünün dünde kaldığının ayrımında olup 'bugün yeni şeyler yap-mak lazım cancağızım...

    Yok artık, kasım ayının ortasına geldik. Daha ‘birkaç gün önce’ 2013’te neler yapacağımın planlarını yapmıyor muydum? Nasıl oluyor bu? Koca 2013’te ne yaptım ben? Gazete yazıları, dersler, konferanslar, ‘Finansal Krizler ve Türkiye’ ile ‘Parasal İktisat’ kitaplarımın yeni baskıları için bayağı bir değişiklik uğraşısı (reklama dikkatinizi çekerim), birkaç yeni makale falan... Tamam, benim geldiğim yaşta, ‘durdurun dünyayı, inecek var’ duygusu hâkim duygu olabilir. (Bu özlü sözün anlamı kastettiğim mi acaba?) Ama Allahaşkına, bu kadar da hızlı geçer mi zaman?

    Aslında temel mesele
    kasım ayının ortasına gelmemiz değil sanki. Birkaç yıldır evdeki çalışma masamı cicili bicili kitaplar süslüyor. ‘Gözüme sokayım da okumak zorunda kalayım’ diye düşündüğümden orada dursunlar kararı aldım (yine bir yılbaşıydı) ve elbette çalışma alanımı fena halde kısıtlıyorlar. Geçenlerde bu kitaplardan birinden söz etmiş, neden bunu daha önce okumadım diye sizlere bayağı hayıflanmıştım.

    Asıl hayal kırıklığı
    çalışma masamdaymış meğer. Birkaç hafta önce o kitaplardan birini seçtim; fırsat buldukça okurum diye elime aldım. 2011’de basılmış; ‘utandım’: Yaklaşık iki yıldır orada duruyor ve ben sadece “Kırmızı kapaklının yanında beyaz mı olsun mavi mi?” muamelesinde bulunmuştum ona. Bugün, kırmızı en sağa, yarın yanına beyaz... Ne de olsa, birkaç bahçenin yanı sıra bizim bahçeye de bakan inanılmaz tok gönüllü Sevgili Haydar, gülleri budar, çimleri keserken çalışma masamı görüyor; ayıp olmasın, renkler de uyumlu olsun arzusu... 

    Temel mesele kasım ayının ortasına gelmemiz değilse, ne? Şu: Okumak için seçtiğim, renkleri uyumlu olsun diye uğraştığım kitaplardan beyaz kapaklı olanlardan bir tanesiydi. Seçerken, “Ha, bir beyaz kapaklı eksik olsa fark etmez, nadir bulunan kırmızılar eksilmesin de” duygusu ne kadar hasıl oldu bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var. Bu kitap çok önce okunmalıymış. Yazarı bir psikolog. Ama 2002 yılında ekonomi dalında Nobel ödülü aldı: Daniel Kahneman. Kitabın ismi: ‘Düşünme; Hızlı ve Yavaş (Thinking, Fast and Slow)’ şeklinde. Türkçesi henüz yok. Ama tanıdığım yayıncılara mutlaka tercüme ettirip yayımlamaları gerektiğini söyledim. İngilizce bilenler ise bir an önce okusunlar derim.

    Dün, ağustos dönemi işsizlik verileri açıklandı. Dönüp dolaşıp küresel krizden önce yıllarca hüküm süren (ortalama) işsizlik düzeyine geldik: Yüzde 10,1. Kahneman’ın kitabının on yedinci bölümü tam da bu kaçınılmaz son üzerine. Başlığı: ‘Ortalamaya geri dönüş’. Az önceki cümlelerden işsizliğe ilişkin olanları çıkarın, yerlerine ‘enflasyon’ ya da ‘büyüme oranı’ koyun; sonuç aynı olacak: Ortalamaya dönüş... Dönmek kader değil elbette. Dönmemek için, dünün dünde kaldığının ayrımında olup ‘bugün yeni şeyler yapmak lazım cancağızım...’


    Bu köşe yazısı 16.11.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır