Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Önemsiz olmanın Merkez Bankası açısından önemi

    Fatih Özatay, Dr.22 Ekim 2013 - Okunma Sayısı: 1279

    Piyasalarda son zamanlarda gözlenen rahatlamanın temel nedeni, FED'den en azından aralık ayına kadar bir politika değişikliği beklenmemesi.

    Çarşamba Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı var. 29-30 Ekim’de ise ABD Merkez Bankası’nın (FED) toplantısı. Çok değil bir ay önce her ikisinde alınacak kararlar ve kararların açıklanış biçimi merakla bekleniyordu. Şu günlerde böyle bir merak yok oysa. Bu ilgisizliğin nedeni, araya giren uzun bayram tatili mi? Yok, değil.

    Bu merak eksikliğinin temel nedeni, elbette önümüzdeki bir hafta içinde aksine bir gelişme olmadıkça, ABD’de son haftalarda yaşananlar. Cumhuriyetçiler ile Demokratların bir türlü uzlaşamamaları sonucunda, ABD’de devlet ‘kepenk kapatmak’ zorunda kalmış ve çok sayıda memur ücretsiz izne çıkarılmıştı. Ayrıca ABD Hazinesi’nin borçlanma üst sınırına ulaşmasına milim kalmasına rağmen üst sınır bir türlü yükseltilememişti.

    Ekonominin yavaş da olsa rayına girdiği ABD’de benzer gerginlikler daha önce de yaşandı. En yenisi bu yılbaşındaydı. Bu tür yalpalamalar maliye politikasının ekonomik büyümeye yeterince destek olmamasına yol açıyor. Üstelik borçlanma sınırının dolmasına saatler kala Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasında varılan uzlaşma, sadece bu yılın geriye kalanını ve bir de yeni yılın ilk birkaç haftasını kurtarıyor. Aynı gelişmelerin bir kez daha yaşanması olasılığı yüksek bir başka ifadeyle.

    İşte bu durum, FED’in o çok korkulan kararının ötelenmesi ihtimalini arttırıyor. Zaten geçen ayki toplantıda FED piyasaya sürdüğü parayı azaltacak kararı sürpriz bir şekilde ertelemişti. Üstüne başkan adayı olarak Obama tarafından Janet Yellen’in önerilmesi piyasaları iyice rahatlatmıştı. Yellen’in para politikasının bir süre daha gevşek tutulmasını istediği şeklindeki yaygın algılama, rahatlamanın arkasındaki temel nedendi.

    Bu gelişmeler ışığında FED’in o korkulan adımı bu toplantıda atmayacağı hakkında neredeyse görüş birliği var. Bundan sonraki FED toplantısı 17-18 Aralık’ta. Şimdilik ağır basan görüş, FED’in aralık toplantısında da parasal genişlemeyi azaltma kararı almayacağı yönünde. Ancak bu görüşün çok da kıymet-i harbiyesi yok. Zira o toplantıya kadar açıklanacak veriler önemli. Özellikle de istihdam verisi. İşsizlik oranında düşüşün sürmesi, buna karşın işgücüne katılım oranının artmasa da en azından sabit kalması halinde, FED aralık ayında korkulan adımı atabilir. Göreceğiz...

    Dolayısıyla, hem bu ayki toplantılarda alınacak kararlar hakkındaki görece ilgisizliğin hem de piyasalarda son zamanlarda gözlenen rahatlamanın temel nedeni, FED’den en azından aralık ayına kadar bir politika değişikliği beklenmemesi. Hal böyle olunca, bizim PPK toplantısı piyasalar açısından o kadar haber değeri taşımıyor. Bu, aylar süren gerginlikten sonra, Merkez Bankası açısından elbette iyi bir gelişme.


    Bu köşe yazısı 22.10.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır