Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Zıtların ortak Nobel ödülü

    Fatih Özatay, Dr.19 Ekim 2013 - Okunma Sayısı: 1385

    Fama, kriz sonrasında Ekonomist'te finansal piyasalardaki balonlar üzerine çok sayıda yazı yayımlanmasına kızmış ve Ekonomist aboneliğini kesmiş.

    Bu yılın Nobel Ekonomi Ödülü üç kişiye verildi: E. Fama, L. Hansen ve R. Shiller. Ödülü, hisse senedi gibi mali varlıkların fiyat hareketlerini anlamamıza yaptıkları katkılar nedeniyle aldılar. Hansen geliştirdiği istatistiki yöntem için... Fama ve Shiller ise kuramsal açıklamaları nedeniyle... Ocak 2010’da küresel kriz üzerine yazdığım bir dizi yazıda her ikisinin görüşlerine de yer vermiştim. Fama ile Shiller’in zıt denilebilecek açıklama biçimlerine sahip olmaları işin ilginç tarafı.

    Herhangi bir mali varlığın, mesela hisse senedinin ya da döviz kurunun bugünkü fiyatının iki bileşenden oluştuğunu göstermek mümkün: İktisadi temeller ve ilerideki fiyatı hakkında beklenti. Mesela hisse sendi için iktisadi temel deyince kastedilen o hisseyi çıkaran şirketin dağıtması beklenen kâr payı (temettü). Adı üstünde; kâr payı, şirketin kârlılığı ile doğrudan ilişkili. Bu anlamda ‘temel’. Oysa hisse senedinin bugünkü alış-satış fiyatı bir de o hisse senedini ileride satmak istediğinizde kaça satabileceğinize dair beklentinize bağlı. Bu fiyatın yüksek olacağını düşünüyorsanız, o hisse senedini bugün başka hisse senetlerine göre daha yüksek fiyattan satın alabilirsiniz. Bu beklentinin nasıl oluşturulduğu önemli; bir fiyat balonuna da yol açabilir.

    Artan çok sayıda karşıt bulguya karşın, küresel kriz öncesinde iktisat alanındaki hâkim görüş, ekonomik birimlerin (tüketiciler, şirketler gibi) ileriye yönelik beklentilerinin akılcı (rasyonel) biçimde oluşturulduğu temel varsayımına dayanıyordu. Rasyonel birimler kendi çıkarlarının peşinde koşuyorlar, yani duygularına ve tutkularına göre asla davranmıyorlar temel varsayımı vardı.

    Fama da bu tür iktisatçılardan biri; finansal piyasaların ‘işbilir (etkin-efficent)’ olduğu konusunda çok sayıda katkı vermiş. İşbilir finansal piyasalarda bugün geçerli olan fiyatlar finansal piyasalardaki temelleri yansıtır. Temel ile balon finansal piyasalar açısından zıt kavramlar. Fiyat temele dayanıyorsa fiyatın değişmesi için o temelin değişmesi gerekir. Bir hisse senedinin fiyatı için temelden kasıt, sadece o şirketin durumu değil. Aynı zamanda o şirketin içinde bulunduğu sektör, ekonomi, dış koşullar ve politik gelişmeler de kastediliyor.


    BALON MESELESİ

    Mesela erken seçime gidileceği bekleniyorsa hisse senedinin fiyatı da değişir, çünkü temel değişmektedir. Elbette herkesin aynı yönde bekleyiş oluşturması gerekmez. Önemli olan, yapacakları alım ve satımlarla fiyatları etkileyecek sayıda kişi ve kurumun bu tür bekleyiş oluşturmalarıdır. Bunun bir uzantısı olarak çok önceden alınacağı beklenen erken seçim kararı alındığında ise fiyatlarda bir değişiklik olmaz. Oysa balon tarafından belirlenen bir fiyat her an her şeye bağlı olarak değişebilir. Tanım gereği balon eninde sonunda patlayacaktır. Ama ne zaman patlayacağını kestirmek mümkün değildir.

    Küresel finansal kriz nedeniyle kendisiyle yapılan bir söyleşide Fama ne konut fiyatlarında ne de ipotekli konut kredilerinde, kriz öncesinde balonlar oluştuğunu kabul ediyor. Ona göre bu değişkenlerde gözlenen hızlı yükseliş, sonra da baş aşağı gidiş, tümüyle iktisadi temellerden kaynaklanıyor. Hatta eski yazımda da sözünü ettiğim ilginç bir ayrıntı vardı söyleşide. Şu: Fama, küresel kriz sonrasında Ekonomist dergisinde finansal piyasalardaki balonlar üzerine çok sayıda yazı yayımlanmasına kızmış ve Ekonomist dergisine olan aboneliğini kesmiş. Shiller’den ise ileride söz edeceğim.

    Bu köşe yazısı 19.10.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır