Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Övgüden yergiye

    Fatih Özatay, Dr.01 Ağustos 2013 - Okunma Sayısı: 796

    Kalıcı olmayan bir 'başarı', enflasyonla mücadele edildiğinin kanıtı olarak gösterilince sakil duruyor.

    Merkez Bankası’nın (MB’nin) yayımladığı raporlara ve araştırma sonuçlarına bakıyor musunuz? Çok büyük bir kısmı, tek kelimeyle, mükemmel. Klasik tanımıyla ‘bu satırların yazarı’ açısından ayrıca gururu verici de. Zira uzun yıllar o araştırmaların yapıldığı birimde çalıştı ve yönetti. Gelseler, Türkiye’nin en önde gelen üniversitelerinin kapışacağı çok sayıda uzman çalışıyor MB’de. Bunu, eğitime özel bir önem vererek sağlıyor. Türkiye’nin en iyi üniversitelerinde eğitim görmüş gençlerin en iyilerini bünyesine katabiliyor. Onları, dünyanın en üst düzeyde eğitim veren üniversitelerine lisansüstü eğitim için yolluyor. Yıllardır yapıyor bunları. Ayrıca en iyi programlardan doktora derecesini almış olanları doğrudan bünyesine katabiliyor. Keşke diğer kamu kurumları da MB’nin bu yaklaşımını, ‘bizden’ yok ‘sizden’ aymazlığını bir tarafa bırakıp kopyalayabilseler.

    Ama bu kalite, MB’nin eleştiriden muaf olduğu anlamına gelmiyor. Tam aksi: “Bu kaliteye karşın nasıl oluyor da bunlar oluyor?” sorusu, “Etrafta onca ekonomik sorun varken MB’den başka uğraşacak iş mi yok?” tereddüdüne karşın insanı eleştirmekten alıkoymuyor. Şu: MB yetkililerinin enflasyonla mücadeleye verdikleri önemi göstermek için Aralık 2012’deki enflasyonun son kırk küsur yılın en düşüğü olduğuna sürekli dikkat çekmeleri, yukarıda dile getirdiğim ‘kaliteye’ yakışmıyor. Sakil duruyor. Ne var ki salı günü televizyonlardan canlı yayımlanan MB toplantısında da aynı vurgu yapıldı. Son zamanlarda uygulanan esnek para politikasının enflasyonla mücadeleyi aksatıp aksatmadığı sorusuna yanıt verilirken kullanıldı bu istatistik. Soru çok iyiydi, soran da zaten çok iyi bir ekonomistti. Yanıta bakılırsa, enflasyonla elbette mücadele ediliyordu. Kanıt da Aralık 2012’de gerçekleşen son kırk küsur yılın en düşük enflasyonuydu.

    Bu, ‘hoş’ olmuyor. Koca bir yıl sadece aralık ayından ibaret değil. Enflasyon sürekli düşüyor olsa, elbette bir yıl öncesinin aralık ayı bir nirengi noktası olabilir. Tıpkı 2002-2005 döneminde olduğu gibi (Grafik 1). Oysa belli bir aralıkta dalgalanıp duran, düşerek hedefe bir türlü yansımayan bir enflasyon varsa, tek bir aya atıfta bulunmak hiç mi hiç anlamlı değil. Zira o ayda olan biten kalıcı olmuyor (Grafik 2). 

    Kalıcı olmayan bir ‘başarı’, enflasyonla mücadele edildiğinin kanıtı olarak gösterilince sakil duruyor. Enflasyonla yeterince mücadele edilmediği ortada. Bunun, MB açısından ‘haklı’ nedenleri olabilir (cari açığı düşürmek falan gibi). O zaman, o ‘haklı (dikkat MB açısından haklı)’ nedenleri savunmak yerine “Hayır, enflasyonla mücadele ediyoruz; bakın Aralık 2012” demeyin lütfen. Her iki grafik, görmek isteyenler açısından yeterince düşündürücü olmalı.


    Bu köşe yazısı 01.08.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır