Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Özde aynı olmalı, görüntüde değil

    Fatih Özatay, Dr.14 Aralık 2008 - Okunma Sayısı: 967

    Bize benzer ülkelere ilişkin risk algılaması arttığında, 'bizlerin' hazineleri daha yüksek faizle borçlanmak zorunda kalıyorlar. Daha önce ihraç ettikleri tahvillerin piyasadaki faizleri de paralel biçimde artıyor. Oysa başka coğrafyalarda durum daha farklı.

    Şu haberi 9 Aralık'ta Bloomberg'in internet sayfasından 'kesip saklamışım': "Dün, hazine yüzde 0.005 ıskonto ile 27 milyar dolar tutarında üç ay vadeli bono sattı. Bu, ilk defa 1929'da ihaleyle satılamaya başlanan hazine borçlanma senetlerinde görülen en düşük faiz oranıydı.  Aynı gün ABD dört hafta vadeli 30 milyar dolar tutarında bonoyu da yüzde 0 faizle sattı."

    Dikkatinizi çekerim; üç ay vadeli bonoyu 'ıskonto' (indirim) ile satıyor. Farklı bir ifadeyle bu bonoyu alanın elde edeceği faiz negatif! Bloomberg bir de basit hesap vermiş. Bu bonodan bir milyon dolarlık alan bir yatırımcı, bonoyu vadesinin sonuna kadar tutarsa vade bitiminde 25.56 dolar zarara uğramış olacakmış.

    ABD'de borsanın önemli düşüşler gösterdiği günlerde genellikle ABD Hazinesi'nin tahvillerinin piyasa değerleri yükseliyor. Yani, fiyatları artıp faizleri düşüyor. Sözünü ettiğim haberde daha uzun vadeli ABD tahvillerinin piyasa faizlerinin aynı gün önemli ölçüde düştüğü de belirtiliyordu.

    Derin bir mali kriz yaşayan, büyüme hızının negatif olduğu ve işsizliğin hızla arttığı bir ülkenin hazinesinin ihraç ettiği tahvillerin değeri artıyor. O ülkenin hazinesi giderek düşen faiz oranlarıyla borçlanabiliyor. Hatta yukarıda verilen örnekte olduğu gibi, yatırımcılar zararına o tahvili satın alabiliyorlar. Bizim buralardan bakılınca oldukça garip bir durum bu. Hiç alışık değiliz bu tür ilişkilere. Biz nihayetinde, bırakın kriz yaşarken, krizlerin oldukça öncesinde riskler yükseliyorken ama tepe noktaya da ulaşmamışken, yürekleri hop oturup hop kalkan vatan evlatlarıyız: "Acaba Hazine bu ihaleyi atlatacak mı? Bunu atlatsa bile gelecek haftaki ne olacak?"

    Açın bakın 2001 öncesi gazetelerin ekonomi sayfalarını çok sayıda buna benzer yürek hoplatıcı haber bulacaksınız. Üstelik bu haberler 'miktarla' ilgili, faizle değil. Zira risk arttığı için Hazine'nin borçlanma faizi zaten artıyordu o dönemlerde, haber değeri yoktu. Önemli olan hangi faizden olursa olsun borçlanabilmesiydi o dönemde bizim Hazine'nin. Aslında ABD'de sözünü ettiğim gelişmeler bu ortamda çok da garip değil. Bu gelişmelerin temel nedenlerinden biri de mali yatırımcıların bu kriz ortamında kendilerine güvenli liman aramaları. Sonuçta, tüm kürede büyük fırtınaların yaşandığı bu ortamda, yine de ABD Hazinesi'nin ihraç ettiği borçlanma senetlerini en güvenilir yatırım aracı olarak görüyorlar. Temelde bu nedenle ABD tahvillerinin talebi artıyor, fiyatları yükselip faizleri düşüyor.

    İlla kıssadan hisse çıkarmak gerekirse, şunları belirtebiliriz. Birincisi, gördüklerimiz aslında gördüklerimiz olmayabilir; gördüklerimizin arkasına inmekte yarar var. Kriz ortamında ABD Hazinesi'nin tahvillerinin faizlerini düşürenle, bize benzer ülkelerin hazinelerinin tahvillerinin faizlerini yine kriz ortamında artıran unsur aslında aynı: Mali yatırımcıların güvenli liman arayışı. Bizleri riskli bulduklarında bizden kaçıyorlar, daha güvenli limanlara gidiyorlar. Tüm dünyada kriz olduğunda da yine güvenli liman arıyorlar. O da ABD Hazine tahvilleri oluyor.

    İkincisi ki belirttiğim asimetrik durumun doğal sonucu, kriz ortamında ABD gibi ülkelerin aldıkları önlemlerin bir kısmı bizde geri tepebilir. Herkesin önlemi kendine; önemli olan aynı önlemleri almak değil, özünde aynı işi yapmak. Yani güveni artırıcı önlemler almak gerekiyor. Bunu yapmadan kredi piyasasını çalıştırmamız mümkün değil. Döneceğim bu konuya.

    Bu yazı 14.12.2008 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır