TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Dün temel makroekonomik büyüklüklerin 2008'de alabilecekleri değerleri dört farklı senaryo vererek kısaca tartışmıştım. Benzer bir öngörü çabasını yaklaşık bir yıl önce de yapmıştım (11 Aralık 2006 tarihli yazı). Bugün o tarihte 2007 için yaptığım öngörüleri gerçekleşmelerle karşılaştırıp, 2008'e ilişkin bu karşılaştırmadan çıkarılabilecek derslere değineceğim.O yazıda yine dört senaryo vardı. Bunlardan üçüncüsü şöyleydi: Makro disiplin sürüyor + siyasi gerginlik var + mikro reform programı açıklanmıyor + AB süreci kesintiye uğramıyor. Dış koşulların değişmeyeceği varsayımı altında oluşturmuşum tüm senaryoları. Dışarıdaki olumsuzlukların makroekonomik öngörülerimi olumsuz yönde etkileyeceğini vurgulamışım. Olup bitenler en çok bu senaryoya uyuyor. O yazıyı yazarken 2007 için temel belirleyicinin çifte seçim, özellikle de cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu düşünüyordum. Hâlâ da öyle düşünüyorum. 2007'de uzun bir süre bu gerginlik yaşandı. Mikro reformlara ilişkin bazı laflar söylendi, ama bir şey yapılmadı. AB sürecinde adım atılmadı, ama süreç de kesilmedi.Tek sorunlu varsayımım, makro disipline ilişkin olan gibi. Ama tam da öyle değil. Evet, mali disiplinde bir bozulma oldu. Ama bu bozulmanın etkisi daha çok mikro reformların gerçekleşmesinin bir yıl ileriye ötelenmesi şeklinde ortaya çıktı. Geriye kalan etkiler daha çok 2008'de belirginleşecek. Mesela, ertelenen ama yıl sonunda yüksek oranda yapılan zamlar nedeniyle 2008'in ilk aylarında enflasyon aslında olacağından daha yüksek olacak.Dolayısıyla, bu senaryoda yazılan 'çevre koşullarının' gerçekleşenlere yakın olduğunu belirtebiliriz. Bu senaryo altında temel makroekonomik büyüklükler için şunları öngörmüşüm: Sürdürülebilir büyüme hızında bir değişiklik olmayacak (çünkü reform yok). Cari açık milli gelire oran olarak azalacak. Büyüme hızı yüzde 5'in altına düşecek. İşsizlik mevcut durumunu koruyacak.Faizin en olumlu senaryoda yıl sonunda yüzde 13'ün altına düşebileceğini, en olumsuzda ise mevcut durumun (o tarihlerde yüzde 18 düzeyindeydi faiz) üzerine çıkabileceğini söylemişim. Üçüncü senaryoda ise, bu iki durumun arasında bir yerde olacağını, bu yerin de gerginliklerin şiddetine ve süresine bağlı olarak belirleneceğini belirtmişim. Enflasyonun ise yüzde 6-10 aralığında kalacağını ifade etmişim. Yine, bu sınırlara ne kadar yaklaşılacağının gerginliklere bağlı olduğunu vurgulamışım. Kur için de benzer bir öngörü yapmışım. Bu öngörülerin büyük ölçüde gerçekleştiğini belirtmek mümkün. Ama dikkat edilirse öngörülerin büyük çoğunluğu geniş aralıklar şeklinde, bir kısmında ise sadece yön veriliyor.Gelmek istediğim nokta şu: Dış dünyaya ilişkin belirsizlikleri bir tarafa bırakın. Kendi kontrolünüz altında olan konuları muallâkta bırakırsanız, büyük bir belirsizlik yaratırsınız. Bu konularla şu ya da bu biçimde uğraşan insanlar bile öngörü yapmakta zorlanırlar. Artan belirsizlik piyasalarda daha yüksek faiz, daha az yatırım ve dayanıklı tüketim harcaması olarak size 'geri döner'. Gelin, 2008'de çok daha şeffaf olun.Hepinize mutlu yıllar dillerim.
Bu köşe yazısı 31.12.2007 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
Fatih Özatay, Dr.
29/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
27/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
26/11/2024
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024