TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
TÜİK'in sanayi üretim endeksi bülteninde şöyle bir başlık var: 'Aylık endeks, mart ayında 2008 yılı mart ayına göre yüzde 20,9 azalış gösterirken bir önceki aya göre yüzde 13,4 artmıştır.' Bu saptamaların her ikisi de doğru. Ama biri olumsuz öteki ise olumlu. Hangisine önem verirsiniz? İstatistiksel çözümleme yapacak olanlara, işe başlamadan önce, verileri önlerine alıp dikkatle bakmaları önerilir. Bence bu, yaşamsal önemi olan bir öneridir. Çünkü, bunu yapmak insanın heyecanını giderir. O anki duygularınıza ve kullanabileceğiniz çözümleme yöntemlerinin çekiciliğine kapılmanızı engeller. Sakinleşirsiniz ve amacınızın o veriyi çözümlemek olup, en gelişmiş yöntemi uygulayarak gösteri yapmak olmadığına kendinizi ikna edersiniz. Sonunda hem sağlıklı düşünmüş olur hem de eğer olanaklıysa yine de istediğiniz tekniği uygulama şansını elde etmiş olursunuz. TÜİK'in mart ayına ilişkin sanayi üretim endeksinin yayımladığı bültende şöyle bir başlık var: "Aylık Sanayi Üretim Endeksi, 2009 yılı mart ayında 2008 yılı mart ayına göre yüzde 20,9 azalış gösterirken bir önceki aya göre yüzde 13,4 artmıştır." Bu saptamaların her ikisi de doğru. Ama biri olumsuz öteki ise olumlu. Hangisine önem verirsiniz? Örneğin, kendi hesabıma, bu haberi okuduğumda canım olumlu haber almak istiyordu. Kendi kafamda, cümlenin ikinci kısmına ağırlık verdim. Ancak sıra bu konuyu ele almaya gelince, yukarıdaki öneriye uydum. Tablo-1'de 2007 başından bu yana sanayi üretim endeksinin aldığı değerler yer alıyor.
SANAYİ ÜRETİM ENDEKSİ (2005=100) | |||
2007 | 2008 | 2009 | |
Ocak | 100,8 | 112,6 | 88,5 |
Şubat | 102,5 | 111,1 | 84,6 |
Mart | 118,2 | 121,2 | 95,9 |
Nisan | 111,7 | 119,5 | |
Mayıs | 120,0 | 123,9 | |
Haziran | 118,8 | 121,7 | |
Temmuz | 117,0 | 121,4 | |
Ağustos | 115,4 | 111,2 | |
Eylül | 119,0 | 113,9 | |
Ekim | 118,8 | 110,8 | |
Kasım | 127,1 | 110,3 | |
Aralık | 113,8 | 93,5 | |
Kaynak: TÜİK |
SANAYİ ÜRETİM ENDEKSİ Bir yıl önceye göre değişim (%) | |||
2007 | 2008 | 2009 | |
Ocak | 18,8 | 11,6 | -21,3 |
Şubat | 9,1 | 8,4 | -23,8 |
Mart | 6,3 | 2,6 | -20,9 |
Nisan | 5,9 | 7,0 | |
Mayıs | 7,3 | 3,2 | |
Haziran | 4,2 | 2,4 | |
Temmuz | 6,2 | 3,8 | |
Ağustos | 7,9 | -3,6 | |
Eylül | 4,0 | -4,3 | |
Ekim | 10,4 | -6,8 | |
Kasım | 8,5 | -13,3 | |
Aralık | -1,9 | -17,8 | |
Kaynak: TÜİK |
Sanayi üretiminde 2008'in genelinde gözlenen düşüş tümüyle küresel krize bağlanabilir mi? Aslında bu soruya kolay bir yanıt vermek zor. Krizin ABD'de algılanmaya başlandığı tarih 2007 Temmuz ayı olarak kabul ediliyor. Ondan sonra finans kesiminde başlayan sorunlar, dünyaya bulaştı. Gecikmeli olarak da reel ekonomiye. Türkiye'yi etkilemesi de doğal olarak, daha da gecikmeli oldu. Şimdilik bunun 2008'in ekim ayı gibi kabul etmek yönünde genel bir eğilim var. Özetle küresel krizden ekonomimizin 2008'in son çeyreğinde etkilendiğini varsayıyoruz. Eğer öyle ise sanayi üretiminde bu tarihten önce gözlenen yavaşlama nasıl açıklanabilir? Ben, bunun büyük ölçüde Türkiye ekonomisinin performansında 2005 sonrasında gözlenen ivme kaybıyla ilişkisinin olabileceğini düşünüyorum. Tabii yanılıyor olabilirim. Ama eğer öyle ise ileriye yönelik iktisat politikası önlemleri alırken bu ivme kaybının nedenlerinin de iyi anlaşılmış olması ve hesaba katılması gerekir.
Mart ayında sanayi üretimi Mart ayında sanayi üretimi bir yıl önceye oranla beşte bir oranında azalmış. Bunun iyi bir haber olmadığı açık. Geçen seneye oranla daralma çok fazla. Yılın ilk üç ayında sanayi kesiminin yüzde 20'nin üzerinde daraldığı anlaşılıyor. Bu da 2009'un ilk çeyreğinde GSYH'deki azalışın çift basamaklı rakamlarla ifade edilebileceği görüşünü destekleyen bir bulgu. Mart ayı sanayi üretiminde bir ay önceye göre gözlenen yüzde 13,4 artış nasıl yorumlanabilir? Doğrusu mart ayındaki daralma hızının şubat ayındakine oranla daha düşük olması, bana pek de teselli edici gelmiyor. Çünkü, bir yıl önce mart ayında da sanayi üretimi çok az artmış, (yüzde 2,6). İyimser olmakta kararlıysak, bu artış hızının 2007 yılı mart ayı hariç en yüksek bir aylık artış olduğuna vurgu yapabiliriz. Ama mart ayının ayırt edici bir özelliği daha olduğunu da unutmamak gerek. O da yılın en kısa ayı olan şubat ayını izlemesi ve otuz bir günden oluşması. Mart ayında çalışılan gün sayısı, şubat ayına oranla, genelde, yüzde 10 daha fazla. Bu nedenle, her yıl bu aydaki üretim artışı bir ay önceye göre diğer aylarla karşılaştırılmayacak derecede yüksek olmuş. 2007'de yüzde 15,3 ve 2008'de yüzde 9,1. Bu yılın artış rakamı da bu ikisinin arasına düşüyor. Özetle, iyimser olmaya kalkıştığımızda sadece kriz döneminde henüz, geçmiş dönemlerde gözlediğimiz, sanayi üretim örüntüsü (pattern) bozulmamış diye sevinebiliriz; o kadar. Sevinilecek bir haber var aslında: TÜİK yakında mevsimsel düzeltme yapılmış serileri yayımlayacağını açıkladı. Herhalde hangi yöntemle, neleri dikkate alarak bu işlemin yapıldığını da açıklayacaktır. O zaman bu tür değerlendirmeleri daha kolay ve sağlıklı yapabilme şansına kavuşacağımızı umuyorum.
Bu yazı 11.05.2009 tarihinde Referans Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
Fatih Özatay, Dr.
14/05/2025
Güven Sak, Dr.
13/05/2025
Burcu Aydın, Dr.
10/05/2025
Fatih Özatay, Dr.
09/05/2025
Fatih Özatay, Dr.
07/05/2025