Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Obama, Paul Volcker'i göreve çağırdı

    Hasan Ersel, Dr.28 Kasım 2008 - Okunma Sayısı: 1194

    ABD başkanlığına seçilen Barack Obama, ekonomik krizden kurtuluş yolunun nasıl bulunacağı ve neler yapılacağına karar vermek için İktisadi Toparlanma Danışma Kurulu (Economic Recovery Advisory Board) oluşturmaya karar verdi. Bu kurul iş dünyası, işçi kuruluşları ve akademik kuruluşlar başta olmak üzere çeşitli kesimlerden gelen uzmanlardan oluşacak. Görevi; başkana ve iktisadi politika takımına, yaşadığımız krize ilişkin bilgiler aktarmak ve neler yapılabileceği konusunda muntazam olarak rapor vermek. Obama'nın böyle bir kurul oluşturma nedenlerinin başında da "Washington'daki karar alma sürecinin dar görüşlülüğünü delmek" geliyor. İşin daha ilginç tarafı, bu kurulun başına Paul Volcker'in getirilmiş olması. 81 yaşındaki Volcker, ABD'yi 1970'lerde içine düştüğü stagflasyondan kurtaran FED Başkanı olarak tarihe geçmişti. Jimmy Carter tarafından 1979'da FED başkanlığına getirilen Volcker, para arzını kısarak 1981'de yüzde 13,5'e kadar yükselmiş olan enflasyonu 1983'te yüzde 3,2'ye indirmişti. Bu başarının fiyatı ise ABD'nin "Büyük Buhran"dan sonra karşılaştığı en derin duraklama ve işsizlik oranı (yaklaşık yüzde 10) idi. Volcker'in bu politikası kendisine ve FED'e çok şiddetli eleştiriler yöneltilmesine yol açmıştı. Ancak Volcker çizgisinden sapmadı. Ronald Reagan 1983'te onu tekrar FED başkanlığına atadı. ABD ekonomisi de bir süre sonra tekrar büyümeye başladı, işsizlik oranı düştü. Paul Volcker'in son olarak uluslararası alanda adını güçlü bir biçimde duyurması Birleşmiş Milletler örgütü bünyesinde yolsuzluk olup olmadığını araştırmak üzere kurulan komisyonun başkanlığını yapmasıyla oldu. Bu da pek kolay bir iş değildi. Çünkü, özellikle ABD'de bu olayı Genel Sekreter Kofi Annan'ın aleyhine kullanmak isteyen etkili bir grup vardı. Ama Volcker, onların baskılarına da boşverdi. Sonunda başında olduğu komisyon 2005'te Genel Sekreter Kofi Annan'ın yolsuzlukla ilişkilendirilemeyeceğini açık bir dille ortaya koydu. Ama Kofi Annan'ın yönetim tarzının Birleşmiş Milletler örgütünün gereksinimlerini karşılamada yetersiz kaldığını da aynı kesinlikle dile getirdi. Obama'nın Volcker gibi bir büyük insanı(boyunun 2 metre olması bu sıfatı bir başka yönden de doğruluyor) bu göreve getirmesi bu kurulu çok ciddiye aldığını gösteriyor. Volcker'in saygın kişiliği, aslında çalışması pek de kolay sayılamayacak böyle bir kurulun görevini yapabilmesi için kolay bulunamayacak bir özellik. Öte yandan Obama bu kurulun başkanlığına Volcker'i getirmekle, ekonomiyi kurtarma adına, iktisadi istikrardan uzaklaşmaya heveslenebilecek ya da razı olabileceklerin karşısına onlara sonuna kadar direneceği baştan belli olan en güçlü ismi çıkarmış oluyor. Obama yönetimi, herhalde, bütün gücünü krizden kurtulmaya ve arkasından da sistemi yeniden biçimlendirmeye, yani reformlara verecek ama bu çabanın ileride mali ve iktisadi istikrarı tehlikeye atmaması için, onları frenleyecek bir mekanizmayı da kendi içinde kuruyor. Umarım başarılı olur.

    Türkiye'ye bakınca bu anlayıştan epeyce uzak olduğumuz izlenimini ediniyorum. Karşılaştığımız sorun bir paket açıklanınca çözülecek türden mi? Öyle ise bu olayı küçümsediğimiz izlenimini veren çizgimiz devam ediyor demektir. Şimdiden geçmiş olsun. Öyle değilse, bu uzun ve sabırlı bir çalışma, art arda alınan ve bir kısmı yanlış olacak olan politika kararların uygulanmasıyla çözülecek türden bir sorun söz konusu olmalı. O zaman bu kararların sonuçlarını değerlendirebilecek ve yeni öneriler hazırlayabilecek bir uzmanlar komisyonuna bizim de ihtiyacımız yok mu? Paul Volcker çapında bir ustayı bulamıyor olabiliriz. Ama güvenebileceğimiz hiç kimse de mi yok? Ya da son zamanlarda ülkemizde sıkça ima edilmeye başlayan "iktisadi istikrar sorununun artık rafa kalktığı" görüşü ciddiye mi alınıyor? O filmi hep beraber gördük. Sonu acıklıydı.

    Bu yazı 28.11.2008 tarihinde Referans Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır