Kompozisyonu bozuk ve maliyetli sağlık harcamaları hem SGK'nın bütçesini altüst etti, hem de kamu harcamaları içinde eğitim harcamalarına aktarılan payda gerilemeye neden oldu
|
|
ANKARA- TEPAV kompozisyonu bozuk ve maliyetli sağlık harcamalarının, aktarılan büyük kaynağa rağmen SGK'nın bütçesini altüst ettiğini açıkladı. Sağlık harcamalarındaki bu "sağlıksızlığın" faturası ise eğitim harcamalarına kesildi. Sosyal harcamalar içinde sağlık harcamalarının payı ararken eğitim harcamalarının payında belirgin bir düşme oldu.
TEPAV İstikrar Enstitüsü tarafından hazırlanan Mali İzleme Raporu -2009 Yılı Mayıs Haziran Ayları Bütçe Sonuçları açıklandı. Rapor'da ayrıca "Sosyal Güvenlik Kurumu'nun Hızla Bozulan Mali Dengesi ve Sağlık Harcamalarındaki Reel Artış" ile "Otomatik Dengeleyiciler ve Türkiye Uygulaması / Maliye Politikasının İkilemi" başlıklı bölümler de yer aldı.
SGK bütçe dengesi % 186 oranında bozuldu
TEPAV Raporu'nda yılın ilk altı ayı sonunda faiz dışı bütçe harcamalarının yaklaşık % 50'sinin cari transferler ile sermaye transferlerine gittiğine dikkat çekilerek, "Sadece Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)'na yapılan transferlerin faiz dışı harcamalar içindeki payı % 26 olmuştur. Geçen yılın aynı döneminde bu oranın % 22 olduğu dikkate alındığında, sosyal güvenlik sistemindeki sorunların merkezi yönetim bütçesi üzerinde ne düzeyde bir mali baskı yarattığı daha iyi anlaşılmaktadır" denildi. Rapor'a şöyle devam edildi:
"SGK dengesine bakıldığında Haziran ayında gelirlerde yaşanan % 8,9 oranındaki düşme, harcamalardaki % 17 oranındaki artışla birlikte, kurum bütçe dengesinin % 186 oranında bozulmasına yol açmıştır. Haziran sonu itibari ile prim gelirlerindeki yavaşlamaya karşın giderlerin sağlık kaynaklı olarak artması SGK'nun yapısal nitelikli bir problemle karşı karşıya kaldığını bize göstermektedir.
SGK'nın harcamaları içinde dönemsel olarak öne çıkan unsur, ilaç harcamalarının Haziran sonunda % 20,2 oranında artmasıdır. Tedavi harcamalarının % 9'lar düzeyinde artıyor olması toplam sağlık harcamalarındaki artışı % 13'ler düzeyinde tutmuştur. Bununla birlikte, tahakkuk etmeyen ve ertelenen tedavi giderlerinin 2 milyar TL'yi aştığı dikkate alındığında, aslında sağlık harcamalarının açıklananın çok üzerinde olduğunu söylemek yanıltıcı olmayacaktır. "
TEPAV'ın 2008 Eylül Ayı Mali İzleme Raporu'nda kompozisyonu bozuk ve maliyetli sağlık harcamalarının artmaya devam etmesi durumunda kamu sağlık sisteminin finansman açısından ciddi bir darboğaza gireceği uyarısı yapılmıştı.
Maliyet eğitime ödetildi
Kamu sosyal harcamalarının GSYH'ya oranının 1999-2008 arasında % 30 civarında artış gösterdiği ifade edilen rapor'da, artışın eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik ve koruma harcamalarında farklı oranlarda olduğuna dikkat çekildi. Rapor'da şu ifadelere yer verildi: "Eğitim harcamaları azalırken sağlık ve sosyal güvenlik ile koruma harcamaları bu dönemde artmıştır. Sağlık harcamalarında % 50'yi aşan artış bu dönemde öne çıkan bir gelişme olmuştur. Sosyal harcamaların kendi içinde dağılımına baktığımızda, belirgin bir şekilde eğitim harcamalarının aldığı pay düşerken (% 30'dan % 22'ye), sağlık harcamaları ile sosyal güvenlik ile sosyal koruma harcamalarının payının ise arttığı görülmektedir. İstikrar programının uygulandığı bu dönemde sosyal harcamalar içinde eğitim harcamaları programın maliyetini yüklenmiş görünmektedir."
Türkiye'nin bir maliye politikası yoktur
TEPAV Raporu'nda bütçe açığının yılın ilk yarısında 23,2 milyar TL olarak gerçekleştiği ve 1,9 milyar TL fazla veren önceki yılın aynı dönemine göre çok ciddi bir artış gösterdiği hatırlatıldı. "Vergi gelirleri ekonomik daralmadan etkilenirken, harcamalarda buna paralel bir azalış gözlenmemekte; tersine, artış eğilimi dikkati çekmektedir" denilen değerlendirmeye şöyle devam edildi:
"İlk bakışta bu bulgulardan hareketle kamu otoritesinin bilinçli bir maliye politikası uygulayarak bütçe açığını arttırmak sureti ile durgunlukla mücadele ettiği şeklinde bir sonuç çıkarmak mümkün görülebilir. Ancak belli sektörlere geçici olarak getirilen vergi indirimleri hariç olmak üzere gelir kanadında Hükümet
tarafından yapılan bilinçli bir düzenleme olmadığı gibi; harcama artışları da kamu otoritesinin bilinçli harcamalarından çok esnekliği olmayan harcamalardan kaynaklı, otomatik (yasal olarak yapılmak zorunda olan) olarak meydana gelen artışlar olarak göze çarpmaktadır. Raporumuz'un yayına hazırlandığı dönemde Orta Vadeli Program ve Orta Vadeli Mali Programın yasal süreleri oldukça aşılmış olmasına rağmen açıklanmamış olması, Hükümet'in ne tür bir maliye politikası uygulayacağı konusunda bir ikilem içinde bulunduğuna işaret etmektedir."
Sorunların ağırlaştığı bir döneme giriliyor
Rapor'da, "Özetlemek gerekirse; altı aylık bütçe uygulama sonuçları durgunluğa karşı iradi bir maliye politikasının bulunmadığı, maliye politikası uygulamasında ikilem yaşandığı, bütçe hazırlık süreci ve politika belgelerinin hazırlanıp harcamacı kuruluşlara yön gösterilmekte gecikildiği, dolayısı ile sektörel politika önceliklerinin yaşama geçirilemediği bir ortamda yılın geri kalan bölümünde açığın daha da arttığı ve sorunların biraz daha ağırlaştığı bir döneme girildiğine işaret etmektedir" denildi.