TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Politika Notu/ Dr. Levent Gönenç
Türkiye, üzerinde çok konuşulan bir seçimi geride bıraktı ancak seçim sonuçlarına ilişkin tartışmalar sona ermedi. Normal şartlarda; “yerel yöneticilerin belirlenmesi için yerel yönetim birimlerinde yaşayanların tercihlerini ortaya koymaları”ndan ibaret olan “mahalli idareler seçimleri”ne, hukuki içeriğini aşan siyasal bir anlam yüklendi.
31 Mart’ın Türkiye'deki esas siyasal aktörlerin tümü tarafından bu kadar önemsenmesinin iki sebebi olduğu düşünülebilir: Birincisi, 31 Mart yerel seçimleri Türkiye'de hükümet sistemi değişikliği, yani “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” yürürlüğe girdikten sonra yapılan ilk seçim olma özelliğini taşıyor. Bu niteliğiyle 31 Mart, bizzat Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) oluşturduğu mevcut “iktidar bloğu” tarafından, seçimler ve hükümet sistemi ile doğrudan ilişkilendirilerek, hem sisteme hem de bu sistemin arkasında duran bu iki siyasal partiye verilen desteğin test edildiği bir büyük “kamuoyu yoklaması”na dönüştürüldü. İkincisi, seçim sonuçları, 17 yıl boyunca girdiği tüm seçimlerden ve halkoylamalarından galip çıkan AKP iktidarı karşısında muhalefetin önemli bir başarıya imza attığını gösterdi. Böylece, 17 yıldır AKP’nin ağır bastığı “iktidar-muhalefet terazisi”nin dengesi ilk kez bozulmuş oldu.
Politika notunun tamamına erişmek için tıklayınız.
24/12/2024
23/12/2024
20/12/2024
16/12/2024
13/12/2024