TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Değerlendirme Notu / Efşan Nas Özen & Bengisu Özenç
Milli Eğitim Bakanı Sayın İsmet Yılmaz, TEOG yerine gelecek yeni sistemi 5 Kasım 2017 Pazar günü açıkladı. Yeni sistem, gerek içeriği, gerekse bu eğitim yılında ortaokullardan mezun olacak öğrencileri de kapsaması nedeniyle çokça eleştirildi. Bu yazıda, mümkün olduğu ölçüde mevcut veri ve çalışmalardan hareketle, yeni sistemin ne gibi riskler içerebileceğini ortaya koymayı amaçladık. Aşağıda bahsettiğimiz etkilerin her biri, kısa vadede öğrenci başarısını, uzun vadede ise Türkiye’nin beşeri sermayesini olumsuz etkileme potansiyeli olabilecek konulardır. Sistem uygulamaya geçmeden önce bu konulara dikkat çekmenin önemli olduğunu düşünüyoruz.
Yeni sistem, Milli Eğitim Bakanı Sayın İsmet Yılmaz’ın deyimi ile, stresi kaldıran, basit, kolay ve anlaşılır bir sistem hedeflenerek getirildi. Ancak yukarıda bahsettiğimiz risk alanları, yeni sistemin öğrenci performansını olumlu etkilemesi için ciddi politika müdahaleleri gerektiğini gösteriyor. Bu yazıda üzerinde durduğumuz risk alanları, sistemin detayları daha fazla ortaya çıktıkça veya Milli Eğitim Bakanlığı bu riskler üzerinde çalışmaya devam ettikçe değişebilir.
Sınav sisteminde yapılan bu değişikliği, yalnızca öğrencilerin liseye girişleri için yapılan yeni bir düzenleme olarak değerlendirmek doğru değil. Sistem, ilk bakışta yalnızca liselere geçiş sınav sistemi üzerine bir müdahale gibi görünüyor. Ancak beklenen çıktıları ile birlikte ele alındığında Türkiye’nin beşeri sermayesi üzerinde çok önemli etkilere sahip olabilecek değişiklikleri içinde barındırıyor. Bu anlamda tek başına bir sınav sistemi değişikliği olarak değil, sistemin tamamının yeniden tasarlanmasının gerekliliği çok açık bir şekilde görünüyor. Yukarıda vurguladığımız risk alanları, yeni sistem uygulandığı takdirde en azından aşağıdaki politikaların uygulanmasını bir öncelik haline getiriyor:
1. Okullar arası performans farkının ortadan kaldırılmasına yönelik politikalar uygulanması. Bu politikalar yalnızca okul değil, ailelerin çocuklarına yapacağı eğitim yatırımlarını artırıcı bileşenler de içermelidir.
2. Farklı yetenek düzeyine sahip öğrencilerin birlikte eğitimine yönelik öğretmen eğitimleri verilmesi.
3. Yüksek başarı düzeyine sahip öğrencilerin diğer başarılı öğrencilerle bir araya gelebilecekleri öğrenme ortamlarının oluşturulması. Bu ortamlar tematik çalışma grupları şeklinde de gerçekleştirilebilir ve akran etkisi ile başarılı öğrencilerin birbirlerini teşvik etmesi hedeflenir.
4. Okullarda zararlı alışkanlıklar ve suça yönelik önleme politikalarının uygulanması.
5. Özellikle dezavantajlı bölgelerdeki öğrencilerin merkezi sınav da dahil olmak üzere okul sınavlarının tümünden haberdar edildiği, sınava katılma maliyetlerinin karşılandığı bir sistemin kurulması.
6. Yeni sistemin, okulların yüzde 90’ının niteliksiz okul olduğu fikrini tesis etmemesi için, bu okulların ve mezunlarının başarılarını ilan eden bilgilendirme kampanyaları düzenlenmesi.