TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Politika Notu / Levent Gönenç
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 12 Haziran 2017 tarihinde 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ortaya çıkan hukuki gelişmeleri büyük ölçüde etkileyecek önemli bir kararı kamuoyuna duyurdu. AİHM olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamesi (OHAL KHK) ile görevine son verilen bir ilkokul öğretmeninin başvurusu üzerine oybirliğiyle verdiği kararda; başvuruda bulunan kişinin öncelikle iç hukuk yollarını tüketmesi gerektiğini, bunun için de 23 Ocak 2017 tarihli ve 685 sayılı OHAL KHK’si ile kurulan “Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu”na başvurmasının zorunlu olduğunu hükme bağladı.
Fikrimce, bu karar iki biçimde okunabilir: Birinci okuma biçimine göre, AİHM bu kararla, yakın bir gelecekte önüne gelebilecek on binlerce davayı ertelemiş ya da ötelemiştir. Dolayısıyla karar Mahkeme’nin iş (ve belki aslında politik) yükünü azaltmaya yönelik taktik bir karardır. İkinci okuma biçimine göre ise, aslında AİHM bu davalara bakmaktan kaçınmamış, Türkiye’ye OHAL sürecinde ortaya çıkan hukuki eksiklerini gidermesi için bir süre vermiş ve bir olanak tanımıştır. Ben ikinci okuma biçiminin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Kararı kısaca analiz ederek açıklamaya çalışayım:
Politika notunun devamı için tıklayınız.
24/12/2024
23/12/2024
20/12/2024
16/12/2024
13/12/2024