TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Ankara - TEPAV, bütçe performansındaki bozulmaya dikkat çekerek, "Bunun anlamı, seçim sonrasında işbaşına gelecek hükümetin, IMF ile programa devam etmek alternatifini seçmesi durumunda, seçim dönemindeki harcama artırıcı ve gelir azaltıcı tedbirleri telafi edecek bir programı devreye sokmak gibi bir seçenekle karşı karşıya kalmasının ciddi bir olasılık olduğudur" dedi.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) İstikrar Enstitüsü tarafından hazırlanan Mali İzleme Raporu - 2007 Yılı Nisan Ayı Bütçe Sonuçları yayımlandı.
Rapor'da "Merkezi yönetim bütçesinin kümülatif olarak Ocak Nisan döneminde 65,8 milyar YTL harcama ve 60,4 milyar YTL gelir düzeyinde gerçekleşmiştir. Nisan ayı sonunda bütçe, TELEKOM tahsilatının olumlu etkisine rağmen, özellikle vergi gelirlerinin beklenenin altında gerçekleşmesi sonucunda 5,4 milyar YTL düzeyinde açık vermiştir" denildi. Nisan ayından itibaren harcama kanadında geçen yıl etkisi arındırıldıktan sonra dahi, özellikle faiz dışı harcamalarda artış eğiliminin baş gösterdiğine dikkat çekilen Rapor'da, şu ifadelere yer verildi:
" Gerçekten de ayıklamalar sonrasında Ocak-Mart döneminde faiz dışı harcamalar bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,6 oranında artarken, bu oran Ocak-Nisan döneminde yüzde 11 olmuştur. Diğer yandan, gelir kanadında ise ihracatta vergi iadesi düzeltmesinden sonra dahi, özellikle vergi gelirlerinde bir önceki yılın aynı dönemine oranla reel olarak azalış olduğu dikkati çekmektedir. Sonuç olarak, içinde bulunduğumuz dönemin seçim süreci olduğu dikkate alındığında, harcama kanadında artış eğiliminin süreceğini buna karşılık son yapılan düzenlemelerle KDV ve ÖTV indirimlerinin esasen alarm vermekte olan dolaylı vergilerdeki performansı daha da kötüye çevireceği beklenebilir. Bu durumda bütçe performansında bozulma eğiliminin dönemsel olarak bazı aylarda iyileşme görünse bile yıl sonu itibarıyla artacağını öngörebiliriz. Bunun anlamı, seçim sonrasında işbaşına gelecek hükümetin, IMF ile programa devam etmek alternatifini seçmesi durumunda, seçim dönemindeki harcama artırıcı ve gelir azaltıcı tedbirleri telafi etmek durumunda olan bir programı devreye sokmak gibi bir seçenekle karşı karşıya kalmasının ciddi bir olasılık olduğudur."
"DPT'nin açıklamasını bekliyoruz"
TEPAV'ın Raporu'nda, daha once, Maliye Bakanlığı'nca açıklanan yerel yönetim hesapları ile DPT tarafından açıklanan yerel yönetim hesapları arasındaki büyük farklara dikkat çekilerek, DPT'nin hesaplarının metodolojik bir hata içerip içermediği, bu hesaplara müdahale edilip edilmediği hususlarının sorgulandığı ve bu konunun açıklanmasının talep edildiği hatırlatılarak, DPT'nin konuya ilişkin olarak yayınladığı basın duyurusuna değinildi. DPT'nin üç sayfalık basın açıklamasında, esas itibariyle, gündeme getirilen sorulara net yanıtlar verilmeyip, daha çok mevcut durumun savunmasının yapıldığını ve bunun bir metodoloji ve kapsam meselesi olduğunun ileri sürüldüğünü hatırlatan TEPAV Raporu'nda, bu kapsam ve metodolojinin ne olduğu ve hangi nedenlerle Maliye Bakanlığı verilerinden çok farklı sonuçlara ulaşıldığına ilişkin olarak ise hiç bir açıklamada bulunulmadığı ifade edildi. Rapor'da şöyle denildi:
" DPT duyurusunda ‘Mahalli idare dengesinin oluşturulmasına yönelik yöntemlerimiz ve Maliye Bakanlığı verileri bağlamında rakamlarımızın detayları önümüzdeki günlerde kamuoyunun bilgisine sunulacaktır' ifadesi yer almaktadır. Esasen Mart ayı Mali İzleme Raporumuz'da gündeme getirdiğimiz husus zaten bu bilgilerin ve farklılıkların kamuoyuna açıklanması talebidir. Zira, kamuoyunun yerel yönetim hesaplarının gerçek durumunu ve bu gerçeğin hangi kurumun sorumluluğunda olduğunu bilme hakkı vardır.DPT'nin basın duyurusunun son paragrafında yer alan "kamuoyunu bilgilendirme" taahhüdünü ne ölçüde yerine getireceğini izlemeye devam edeceğiz."
20/11/2024
20/11/2024
19/11/2024
19/11/2024
19/11/2024