TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Türkiye Açısından Beyhude Bir AB Zirvesi Daha...
AB Hükümet ve Devlet Başkanları, 2010 yılı sonu zirve toplantılarında Dışişleri Bakanları'nın 14 Aralık 2010 tarihinde Türkiye'ye ilişkin verdiği kararları aynen kabul ettiler. Açıkça söylemek gerekirse, daha önce Türkiye ile AB arasında "kritik bir randevu" olarak nitelendirilen ve "Kıbrıs sorunu" nedeniyle ilişkileri "tren kazasına uğratacağı" bizzat Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle tarafından dile getirilen AB Dışişleri Bakanları toplantısı da, AB zirvesi de Türkiye'de çok az ilgi ile izlendi. Nedeni ise bu toplantılardan olumlu veya olumsuz bir gelişme beklenmemesiydi.
Zaten AB liderlerinin Aralık 2010 zirvesinin Türkiye'de büyük bir heyecanla beklendiğini söylemek de mümkün değil. Artık bu toplantıları/zirveleri sadece konunun uzmanları, bir-iki köşe yazarı ve AB alanında çalışan diplomatlar heyecansız bir şekilde bekliyor ve kısa yorumlar yapıyorlar. Türkiye Hükümeti'nden bile zirve sonuçlarına dair çok ciddi bir tepkinin geldiğini söylemek mümkün değil.