TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Değerlendirme Notu / Kamal Malhotra
Merkez Bankalarının Özerkliği, Ekonominin ve Finansal Piyasaların Sağlıklı İşlemesi İçin Önemlidir
Harvard Business Review’da Roberto Stefan Foa ve Rachel Kleinfeld tarafından yayımlanan yakın tarihli bir çalışmada, “özel sektörün servetini artırmak bir yana, sağ popülist liderler döneminde hisse senedi getirilerinin genellikle kötü seyrettiği” belirtiliyor. Daha somut olarak, “ilk görev dönemlerinde endekslerin yaklaşık dörtte biri kadar, on yılın sonunda ise yarısı kadar düşük performans gösterdikleri” ifade ediliyor. Bunun nedeni, sağ popülistlerin genellikle hukuk devletini zayıflatmaları ve piyasalara müdahale etmeleridir (örneğin Trump’ın gümrük tarifeleri). Nobel ödüllü ekonomistler Acemoglu, Johnson ve Robinson da Why Nations Fail (Ulusların Düşüşü) adlı eserlerinde, otoriter yönetimlerin kurumlara yönelik saldırılarının daha düşük büyüme ile ilişkili olduğunu ortaya koymuştur.
Başkan Donald Trump, 25 Temmuz’da ABD’nin para politikasından sorumlu bağımsız kurumu olan ABD Merkez Bankası’nın (Fed) Washington DC’deki merkezini ziyaret etti. Bu ziyaret, Trump yönetimi ile Fed arasındaki gerilimin giderek tırmandığı bir dönemde gerçekleşti. Fed’in uygulamaları, yalnızca ABD ekonomisi açısından değil, aynı zamanda ABD dolarının (USD) dünya rezerv para birimi olarak geleceği açısından da önemli sonuçlar doğuruyor. Trump, uzun süredir Fed Başkanı Jerome Powell’dan ABD faiz oranlarını sıfıra yakın seviyelere indirmesini talep ediyor. Haziran ayında gelen verilerin aksini göstermesine rağmen ABD’de enflasyonun artmayacağını iddia etmeye devam etti. Powell’ı görevden alma olasılığını da sıkça gündeme getirdi; ancak çoğu zaman bu tehdidini geri çekti. Ayrıca Powell’a karşı sık sık sert ve hakaret içeren ifadeler kullandı. ABD Başkanı’nın Powell’a yönelttiği son hakaretlerden biri, faiz oranlarını indirmeye yanaşmaması nedeniyle söylediği “akılsız” ifadesiydi. Powell’ı kısa süre önce görevden almakla tehdit ettikten sonra, Fed’de kalması için verdiği son süreyi sekiz ay olarak açıkladı. Oysa Powell’ın dört yıllık başkanlık görevi Mayıs 2026’da, Fed Yönetim Kurulu üyeliği ise 2028’de sona eriyor.
Değerlendirme notunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
21/08/2025
21/08/2025
20/08/2025
19/08/2025
18/08/2025