TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Değerlendirme Notu / Ekin Keleş
İmar planı, kısaca, arazi kullanımının nasıl gerçekleşeceğine ilişkin hukuki düzenlemeleri ifade ederken Türkiye’de imar; yönetimi ve denetimi kapsamında yetki dağılımına ilişkin üzerine sıkça tartışılan bir konu olmuştur. Burada tartışılan durum, söz konusu yetkinin merkezi yönetim ya da yerel yönetimde toplanmasına ilişkin olmakla birlikte, imar yönetmeliği, özellikle, yetki dağılımı doğrultusunda Cumhuriyet tarihi boyunca değişikliğe uğramıştır. Bu noktada, yerel yönetimlerin, yani belediyelerin, imar planı kapsamında yetkilerinin genişletilmesi, 1980’lerle birlikte gerçekleşmiş ve merkezde toplanan imar planlama görevinin bir kısmı belediyelere aktarılmıştır. Bu doğrultuda imar planı,
"Belde halkının sosyal ve kültürel gereksinimlerini karşılamayı, sağlıklı ve güvenli bir çevre oluşturmayı, yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen ve bu amaçla beldenin ekonomik, demografik, sosyal, kültürel, tarihsel, fiziksel özelliklerine ilişkin araştırmalara ve verilere dayalı olarak hazırlanan, kentsel yerleşme ve gelişme eğilimlerini alternatif çözümler oluşturmak suretiyle belirleyen, arazi kullanımı, koruma, kısıtlama kararları, örgütlenme ve uygulama ilkelerini içeren pafta, rapor ve notlardan oluşan belgedir."
şeklinde, “Planlar Yapım Yönetmeliği ile Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik”in 3/11. Maddesinde düzenlenmiştir.
Bununla birlikte, son on yılda söz konusu merkezden yerele geçen yetkilerin, yeniden merkezde toplanmaya başladığını görmekteyiz. Özellikle, 6 Şubat 2023 depremi sonrasında kabul edilen ve kentsel dönüşüme yönelik düzenlemeler içeren "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un kabul edilmesiyle birlikte, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı ve geniş imar yetkilerine sahip bir Kentsel Dönüşüm Başkanlığı oluşturulmuş ve belediyelerin yetki alanları daraltılmıştır. Bu yeni yasada aynı zamanda, “rezerv alan” tanımlamasında değişikliğe gidilmiş ve yasada "Bu kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ’nin veya idarenin talebine bağlı olarak veya resen bakanlıkça belirlenen alanlar" şeklinde sayılan bu yeni tanımlamayla birlikte, mevcut yerleşim yerlerinin rezerv alan olarak belirlenmesinin önü açılmıştır.
Değerlendirme notunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
20/11/2024
20/11/2024
19/11/2024
19/11/2024
19/11/2024