TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
TEPAV G20 Çalışmaları Merkez Direktörü Sait Akman etkinlikte yaptığı konuşmada iyi bir ticaret politikasının temel unsurları ve DTÖ’nün kamusal rolünü vurguladı.
Asya-Pasifik Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyonu (CACCI) tarafından hazırlanan, TEPAV G20 Çalışmaları Merkez Direktörü Dr. Sait Akman’ın da katkı sağladığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından desteklenen “Dünya Ticaret Sisteminin Yeniden İnşası” başlıklı raporun tanıtımı, CACCI tarafından düzenlenen çevrim içi etkinlikle 29 Ekim 2021, Cuma günü gerçekleşti. CACCI üyesi odaların mensupları, uluslararası iş, diplomasi ve akademik çevrelerin izlediği toplantıda, raporda ele alınan öneriler katılımcılarla paylaşıldı.
25 ülkede 150 milyonun üzerinde iş yerini temsil eden, TOBB’un kurumsal üyesi olduğu CACCI’nin, daha başarılı bir dünya ticaret sistemine erişilmesi amacıyla başlattığı çalışmanın çıktısı olan “Dünya Ticaret Sisteminin Yeniden İnşası” başlıklı raporda, dünya ticaret sisteminin karşılaştığı sorunların dört temel nedenden kaynaklandığı tespit edilmektedir. Bu unsurlar arasında, ticaretin egemen devletler arasında gerçekleşmesinin ülke içi ticaretin düzenlenmesinden farklı bir anlayışla ele alınması gerçeği; Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) başlangıçtaki temel misyonundan uzaklaşmasına yol açabilen konuların gündeme gelmesi; küresel ekonomide zaman içinde pek çok alanda yeni gelişmelerin yaşanmasıyla yeni kurallara olan ihtiyaç ve çok taraflılığın erozyona uğraması yer almaktadır.
DTÖ’ye olan ihtiyacın nedenlerini tartışan rapor, sistemde ortaya çıkan zorlukların giderilmesi için 12 temel öneri adımını da ortaya koymaktadır. DTÖ’nün reform ihtiyacına yönelik tavsiyeleri sıralarken, daha önce farklı çevreler tarafından gündeme getirilen önerilerin de dışında bir çizgi izlemiş ve DTÖ’nün temel amacının daha somut ve tekil hale getirilmesi üzerinde durulmuştur. Raporda, küresel ticaretteki sorunların çözümünde ülkelerin kendi içinde ulusal çıkarlarını tanımlamak amacıyla şeffaf, bağımsız ve hesap verebilir bir fayda-maliyet analizi mekanizması oluşturmalarının önemi ön plana çıkarılmış ve DTÖ üyesi ülkelerin bu tür bir iç düzenleme yapmadan sistem reformunu gerçekleştirmelerinin zor olduğu da ifade edilmiştir.
Etkinlikte rapor tanıtımını, Avustralya Ulusal Üniversitesi - Uygulamalı Makroekonomik Analizler Merkezi’nden (ANU – CAMA) Prof. Dr. Andrew Stoeckel yaptı. Stoeckel, bu rapor ile ortaya konulan temel önerileri sıraladığı sunumunda, ülkelerin küresel ticaret ilişkilerinde serbest ticaretin kuramsal olarak kabul gören faydalarından uzaklaşmalarının yarattığı sorunların çözülmesi gerektiğini ve bu amaçla ülke içi şeffaflık mekanizmasının temel rolü ve gereği üzerinde durdu.
DTÖ Genel Direktör Yardımcısı Anabel Gonzalez ise DTÖ’nün küresel ticaret açısından değeri üzerinde durduğunu ve kural-bazlı iş birliği açısından önemini vurguladığı konuşmasında, raporun iş dünyasının bir sesi olarak önemli tespitlerde bulunduğunu ifade etti.
Konuşmaların ardından etkinlik panel oturumu ile devam etti. Panelde yer alan konuşmacılardan Financial Times kıdemli ekonomi yazarı Martin Wolf, ticaret politikasını iç ekonomi politikalarından ayıran özelliklerini uzun bir tarihsel ve kuramsal süreç çerçevesinde ele alırken, çok taraflı sistemin önemi kadar ülkelerin ticaret teorisinin öngördüğü tek taraflı ticaret serbestisi fikrinden de vaz geçmemeleri gerektiğini belirtti.
Dünya Bankası Baş İktisatçısı Aaditya Mattoo küreselleşmeye gelen tehditlerin tarihsel olarak kaçınılmaz olduğunu vurgularken, geleneksel olarak ticaret müzakerelerinde uygulanan ülkelerin “karşılıklı” olarak ithalatlarını serbestleştirmesi anlayışının değişen şartlar içinde farklı bir yapıya dönüştüğünü ve müzakerelerin sadece dar bir üretici kesimi çıkarı ile şekillenmekten ziyade daha geniş bir tüketici kitlesi ve çalışan kesimlerin çıkarlarını da ele almaya başladığını öne sürdü. Mattoo, bu bağlamda ihracatçı ülkelerin düzenleyici alanlardaki taahhütlerinin ithalatçı ülkelerin pazara giriş taahhütleri ile yeni bir eşleşme düzlemi yarattığı tespitinde de bulundu.
Panelde TOBB ve TEPAV’ı temsilen yer alan Dr. Sait Akman ise DTÖ’nün küresel ticaretin düzenlenmesinde bir “kamusal mal” (public good) rolü üstlendiğini belirtirken, DTÖ sisteminin günümüzde neden reforma ihtiyaç duyduğuna ilişkin tespitlerini sundu. Akman, küresel ticarete ilişkin yeni kuralların ihdasında karşılaşılan güçlükleri vurgularken, ülkelerin ticaret müzakerelerinde gözden kaçırdıkları hususlar üzerinde de durdu. Raporda vurgulanan tespit ve önerileri DTÖ reformuna ilişkin diğer belli başlı öneri paketleri (G20 Riyad İnisiyatifi, Ottawa Grubu önerileri, AB, ABD ve Çin’in önerileri vd.) ile karşılaştıran Akman, ticaret politikasının ülke içi ekonomi politikaları (domestic policy) çerçevesinde ele alınmasının reform sürecine katkı sağlayabileceğini de belirtti.
İngilizce dilinde hazırlanan rapora erişmek için tıklayınız.
İngilizce dilinde hazırlanan CACCI Bildiri özeti için tıklayınız.
İngilizce dilinde gerçekleşen etkinliği izlemek için tıklayınız.
Webinar programı için tıklayınız.