TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Değerlendirme Notu / H. Hakan Yılmaz
Hazine Nakit Açığında Artış Devam Ediyor
Mart sonu itibarıyla Hazine nakit açığındaki artış, geçen yıla göre %58 oranında artarak 901,6 milyar TL seviyesine çıkmıştır. Bütçe açığına büyüklük olarak bakıldığında 2025 yılında hedeflenen bütçe açığının yaklaşık yarısına ilk üç ayda ulaşılmıştır.
Geçen aylarda olduğu gibi toplam harcamaların -özellikle faiz harcamalarının- nakit gelirler üzerindeki artışı, dengenin bu dönemde daha da bozulmasına yol açmıştır. Faiz giderleri ile deprem nitelikli emanetlerin çözülmesindeki artış yanında, faiz dışı giderlerdeki hızlanma bu açığı izleyen aylarda daha da yukarı çekecektir.
Tablo 1. Hazine Nakit Dengesi Karşılaştırmalı (2024-2025)
Nakit açığı artarken yapısal olarak öne çıkan diğer bir husus, Aralık 2024 tarihinde bakanlık tarafından açıklanan Hazine Finansman Programından %200’lere yakın önemli ölçüdeki sapmadır.
Hazine, bu gelişmeler çerçevesinde mart ayının son çeyreğinden itibaren ilave önlemlerle harcamacı kuruluşların nakit kullanımını sınırlandırmaya çalışmaktadır. Bu anlamda kurumlarla olan görüşmelerinde bazı haftalar sadece vergi ve SGK prim ödemelerini önceliğine alan bir şekilde nakdi serbest bırakmaktadır. Mart sonuçları izleyen günlerde ilave sıkılaşma önlemlerini kaçınılmaz olarak gündeme getirecektir. Aksi halde yılın ikinci yarısında mali disiplini güçlendirmek için literatürde kasap tipi kesimler dediğimiz (butcher type of the cut) daha sert kesintiler söz konusu olacaktır. Bu tür kesintiler ise maliye politikasının kalitesi bağlamında büyümeyi ve sosyal programları olumsuz etkiyecek, harcamalarda verimlilik ve etkinlik düşmesine yol açacak nitelikte olacaktır.
Değerlendirme notunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.