TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
TEPAV’da düzenlenen “Kıbrıs: Çözüm için bir umut var mı?” başlıklı toplantıda Kıbrıs sorununa dair görüşürler paylaşıldı.
TEPAV’da 24 Ocak’ta gerçekleştirilen “Kıbrıs: Çözüm için bir umut var mı?” başlıklı toplantıda Kıbrıs sorunuyla ilgili görüşler paylaşıldı. Ada’daki mevcut durumun çözülmesi için uluslararası çabanın önemine dikkat çekilen toplantıda, iki devletli çözümün yeniden değerlendirilebilmesi için Türkler ve Rumların eşit bir düzlemde müzakere etmeleri gerektiği vurgulandı.
Toplantının moderatörlüğü üstlenen TEPAV, AB Çalışmaları Merkezi Direktörü Nilgün Arısan Eralp, açılış konuşmasında uluslararası toplum tarafından “donmuş” bir ihtilaf olarak algılanan Kıbrıs sorununun birçok açıdan önemli olduğunu belirterek “Bugüne kadar çözüm çabaları sonuçsuz kaldı. Hem Türkiye’de hem Güney Kıbrıs’ta hem de Yunanistan’da yaklaşan seçimlerin sonuçlarının Kıbrıs sorununun çözümünde etkili olup olmayacağını zaman gösterecek.” dedi.
Halk üzerindeki baskı, yönetimi Ankara’ya yakınlaştırıyor
Toplantıda, Kıbrıs sorunu üzerine yaptıkları son çalışmalar hakkında paylaşımlarda bulunan Uluslararası Kriz Grubu (ICG) Proje Direktörü Nigar Göksel, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) vatandaşları üzerindeki baskıların KKTC yönetimini Ankara’ya daha da yakınlaştırdığını söyleyerek Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların yararına olabilecek önerilerini sıraladı.
“Donmuş bir anlaşmazlık”
İkinci panelist olarak söz alan Dr. Bülent Alirıza ise Ada’daki mevcut durumu “donmuş bir anlaşmazlık” olarak yorumlayarak “Eskiden çözüm isteyen KKTC’nin artık iki toplumlu, iki bölgeli bir federasyon konusunda hevesi kırıldı. Annan Planı’nı destekleyerek AB’nin de desteğini alan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin de başarısız çözüm görüşmelerinden sonra bu konuda istekli değiller. Kıbrıslı Rumların benimsemediği iki devletli çözüm üzerinde duruyorlar.” açıklamalarında bulundu.