Değerlendirme Notu / Nurhan Uyduranoğlu Karaca

Paris Anlaşması, küresel emisyonların yüzde 55’i oluşturan 55 ülkenin onaylaması ile 4 Kasım 2016’da yürürlüğe girmiştir. Türkiye ise, anlaşmayı ancak beş yıl sonra onaylamış ve anlaşma, 07.10.2021 tarih ve 31621 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlamıştır. Böylece, anlaşmayı onaylayan ülkelerin sayısı, Avrupa Birliği de dahil olmak üzere 3 Ekim 2022’de 193’e yükselmiştir.

Paris Anlaşması’nın temel amacı, iklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonunun azaltılmasıdır. Amaca ulaşmak için taraf ülkelerin ulusal katkı beyanlarında yer alan emisyon azaltım adımlarıyla küresel sıcaklık artışını 2°C’nin altında tutmayı başarmak, mümkünse 1,5°C’de sınırlamak ve 2050 itibariyle tüm gezegende net sıfır emisyon hedeflenmektedir.

Türkiye, 30 Eylül 2015’te Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği (United Nations Climate Change –UNFCCC) sekretaryasına sunduğu Ulusal Katkı Niyet Beyanı’nda, 2030 yılı itibariyle sera gazı emisyonlarındaki artışı %18 ila yüzde %21 oranında azaltacağını belirterek, niyet edilen ulusal katkıya enerji, sanayi, ulaştırma, binalar-kentsel dönüşüm, tarım, atık ve yutak alanlarda uygulanacak politikalar ile ulaşacağını bildirmiştir. Yani Türkiye, emisyon azaltımını değil, emisyon artışını azaltılacağını taahhüt etmiştir. 6-18 Kasım 2022 tarihlerinde, Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenecek olan 27. Taraflar Konferansı arifesinde, Türkiye’nin 2053 net-sıfır kararına uygun olarak mutlak azaltım hedefiyle güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanını UNFCCC sekretaryasına sunmasını beklemekteyiz.

Değerlendirme notunun tamamına erişmek için tıklayınız.