TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
TEPAV Program Direktörü Güven Sak, İMES Organize Sanayi Bölgesi tarafından düzenlenen webinarda sanayicilerle buluştu.
İMES Organize Sanayi Bölgesi tarafından düzenlenen “Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat (Green Deal), Dijitalleşme ve Bölgesel İş Birlikleri Programı” başlıklı webinar 25 Mayıs 2021 Salı günü çevrim içi olarak gerçekleştirildi. Program, İMES Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tokkan’ın açılış konuşmasıyla başladı. Tokkan, konuşmasında Türkiye’de ve dünyada yeşil dönüşümün ve dijitalleşmenin önemine vurgu yaparak sözü TEPAV Program Direktörü Güven Sak’a bıraktı.
Güven Sak, COVID-19 süreci ile birlikte yeşil dönüşüm sürecinin hızlandığını ve bu süreçte de OSB yöneticilerine önemli bir rol düştüğünü belirtti. Yeşil mutabakatın ilk olarak Aralık 2019'da gündeme geldiğini ve gittikçe yaygınlaşan bir temaya dönüştüğünü ifade etti. Bu bağlamda karbon vergilendirmesinin yolda olduğunu ve ihracat partnerlerimizin karbon vergisini gündeme getirdiğini ve Türkiye olarak gerekli adımları geç kalmadan atmamız gerektiğini vurguladı.
Şirketlerin ve fabrikaların sınırları aştığı bir dünyadan dijitale geçtiğimizi ve artık verilerin sınırları aştığını söyleyen Sak, COVID-19 ile iş dünyasının da değiştiğini, iş süreçlerinin yeniden tasarımının öne çıktığını belirtti. COVID-19 sürecinden şirketlerin tek başına çıkamayacaklarını ve kamunun yatırımlar vasıtasıyla özel sektöre yön vermesi gerektiğini vurguladı. Finansal kuruluşların yeşil mutabakat konusunda çeşitli sözler verdiğini ve bu sözleri vermeyenlerin risk primlerinin arttığını belirtti.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) açıkladığı yeni rapora atıf yaparak 2050 yılında net sıfır karbon emisyonuna ulaşılabilirse bunun ancak fosil yakıt tüketiminin ciddi düzeyde düşmesiyle mümkün olabileceğini ve Türkiye’nin bu dönüşüme dâhil olabilmesi için bir an önce Paris Anlaşması’nı onaylaması gerektiğini vurguladı. Enerji geçişi konusunda bu sürecin yalnızca şirketler öncülüğünde değil, kamunun de çizeceği bir çerçeve ile ortaya konulması gerektiğine dikkat çeken Sak, bu dönüşümün iyi eğitimli bir iş gücü gerektirdiğinin altını çizdi. Türkiye’nin meslek liselerinde başlayan dönüşüme ayak uydurması gerektiğini ve bu dönüşümde OSB’lerin ciddi bir rol üstlenebileceğini belirtti.
Program, Güven Sak’ın katılımcılardan gelen soruları cevaplamasıyla sona erdi.