The articles and opinions on the TEPAV website are solely those of the authors and do not represent the official views of TEPAV.
© TEPAV, all rights reserved unless otherwise stated.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Campus, Section 2, 06560 Söğütözü-Ankara
Phone: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV is a non-profit, non-partisan research institution that contributes to the policy design process through data-driven analysis, adhering to academic ethics and quality without compromise.
Değerlendirme Notu / Bozkurt Aran
Başkan Trump’un adaylık döneminde, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana kurulmasına önayak olduğu ve liderliğini yaptığı kurallı ticaret düzeninin, artık ABD çıkarlarına hizmet etmediği savı ile uygulayacağını vaat etmiş olduğu korumacı politikaları gerçekleştirmeye başladığı izlenmektedir. Çin ile ABD arasında bir ticaret savaşına dönüşmesi olasılığı bulunan ilk hamle, 8 Mart tarihinde Başkan Trump tarafından ateşlenmiştir. Tabiatıyla bu salvo, Çin tarafının karşı hamleleri ile karşılıklı salvoların ateşlendiği bir dönemi de başlatmıştır.
Bu arada dikkat edilmesi gereken husus, bu salvolar ile tarafların başlatacakları soruşturmalar kapsamına alacakları ürünlerin listesini ilan etmiş olmalarıdır. Kısacası her iki taraf içinde henüz gümrük tarifelerinde bir artış meydana gelmemiştir. Nitekim salvolardan sonra Çin Maliye Bakan Yardımcısı Zhu Guangyo, “her iki taraf da masaya listelerini koydu, şimdi müzakere zamanıdır” demiştir. Aynı şekilde Beyaz Saray Basın Sözcüsü Sarah Huckabee Sanders “Çin’in davranışlarında bir değişiklik olmadığı ve Çin’in adil olmayan ticari hareketlerine devam etmesi halinde bizim tavrımızı devam ettireceğimizi beklerim” demiştir. Önümüzde müzakere edebilmek ve salvoların bir ticaret savaşına dönüşmesini engellemek için kısa bir zaman dilimi bulunmaktadır. İlgili ABD iş çevrelerinde yönetimin bu girişimlerine karşı görüşlerini ifade etmek üzere 22 Mayıs tarihine kadar süreleri bulunmaktadır. Bundan sonra ABD yönetimi 180 gün içinde nihai kararını vermek durumdadır. Bu süre 2018 yılının ikinci yarısında dolmaktadır.
ABD’nin ve Çin’in bu süreç içinde karşılıklı hamlelerinin, kurallı ticaret düzenini genel anlamda nasıl etkileyeceği konusu önemlidir. Gerçekten dünyanın en büyük iki ekonomisi ve ilk iki ihracatçısı arasında vuku bulmakta olan ve her an bir ticaret savaşına dönüşmesi olasılığı olan hamlelerin yakinen irdelenmesi gereklidir. Doğal olarak bu gelişmelerin Türkiye‘nin uluslar arası ticaretine olası yansımaları da incelenmelidir. Bu bakımdan ilk önce karşılıklı yapılan hamlelerle tarafların öngördüğü önlemlerin ve/veya yaptırımların incelenmesi daha sonra bu hamlelerin uluslar arası ticaret düzenine ve Türkiye’ye ne şekilde etkileyeceği ele alınmaktadır.
Değerlendirme notuna erişmek için tıklayınız.