The articles and opinions on the TEPAV website are solely those of the authors and do not represent the official views of TEPAV.
© TEPAV, all rights reserved unless otherwise stated.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Campus, Section 2, 06560 Söğütözü-Ankara
Phone: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV is a non-profit, non-partisan research institution that contributes to the policy design process through data-driven analysis, adhering to academic ethics and quality without compromise.
Değerlendirme Notu / Bozkurt Aran
"Neredeyse çeyrek yüzyıldır Bretton Woods kurumlarınca yönlendirilen küresel kurallara dayanan uluslar arası ticaret rejiminin çağın gereksinimlerine ayak uyduracak şekilde düzenlenmesi ve bu bağlamda liberalizasyon sürecine ilişkin durgunluğun giderilmesi gerekmektedir. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kuruluşundan bu yana, Doha Kalkınma Turu dâhil olmak üzere, bir dizi ticaret müzakerelerini başlatmıştır. Birçok badirenin ve sıkıntının sonrasında, Bali Bakanlar Konferansı temelde, “Ticaretin Kolaylaştırılması” kararlarının yanı sıra, en az gelişmiş ülkelerden (EAGÜ) yapılan ithalatta bazı ilerleme sağlanacağı vaadi içeren taahhütlerin kabul edilmesiyle sonuçlanmıştı.
Küresel ticaretin paydaşları Uruguay Turu’ndan bu yana 19 yıl süre ile bitmek bilmeyen ticaret müzakerelerine maruz kalmıştır. Diğer taraftan, küresel ticarette yaşanan bir dizi değişiklik, paydaşların sistemin işler kılınabilmesi için “yeni kurallar” üzerinde anlaşmalarını ve yeni arayışları egemen kılmayı gerekli kılmıştır. Günümüz ticaret dünyasının doğasından kaynaklanan karmaşık yapısı bu arayışların gerçeğe dönüştürülmesini daha da çetin bir hale getirmektedir. Yükselen ekonomilerin küresel planda etkilerinin artışı, sanayileşmiş ekonomilerin ve bu arada özellikle de “Dörtlü”nün (ABD, AB, Kanada ve Japonya), ticaret kurallarını oluşturmadaki mutlak etkinliklerini sona erdirmiştir. Doha’da kabul edilen “kalkınma gündemi”, Uruguay Turunda gelişmiş ülkelerin (GÜ) lehine oluşturulan dengesizlikleri gidermeyi amaçlamış ve gelişme yolundaki ülkelerin (GYÜ) taleplerinin belirgin bir şekilde artmasıyla sonuçlanmıştır. Böylece, çok taraflı ticaretin yeni liberilizasyon arayışları, artık tek başına “Dörtlü”nün uhdesinde olmadığı ortaya çıkmıştır.."