The articles and opinions on the TEPAV website are solely those of the authors and do not represent the official views of TEPAV.
© TEPAV, all rights reserved unless otherwise stated.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Campus, Section 2, 06560 Söğütözü-Ankara
Phone: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV is a non-profit, non-partisan research institution that contributes to the policy design process through data-driven analysis, adhering to academic ethics and quality without compromise.
Değerlendirme Notu / Gülbin Şahinbeyoğlu
Hanehalklarının borçluluk düzeyleri finansal istikrar açısından önem arz etmektedir. Çalışmalar, hanehalkı borcunun GSYH’ye oranındaki bir artışın kısa vadede daha yüksek ekonomik büyüme ve daha düşük işsizlik sağlasa da, bu olumlu etkilerin üç ila beş yıl içinde tersine döndüğünü ve finansal risk yarattığını, hanehalkı borcunun daha yüksek olduğu ülkelerde söz konusu risklerin de daha belirgin olduğunu göstermektedir. Diğer taraftan, ülkelerde uygulanan hanehalkı anketleri, dar gelirli hanelerin toplam borç içindeki payının arttığına, dolayısıyla bu grupların finansal şoklara karşı daha kırılgan olduklarına işaret etmektedir.
Türkiye’de sektörel olarak hanehalklarının borçluluklarının düşük seyretmesi, hatta net finansal alacaklı pozisyonda olmaları finansal istikrar açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Ancak, toplulaştırılmış verilere dayanan bu değerlendirme gelir grupları bazındaki farklılıkları göz ardı etmektedir. Nitekim dar gelirli hanehalkının borçlu pozisyonda olduğuna dair görüşler asgari ücret artışı görüşmelerinin yoğunlaştığı günümüzde de sık sık gündeme gelmektedir. Örneğin, yüksek enflasyonun alım gücünü önemli ölçüde aşındırdığı, asgari ücretli kesimlerin banka borçlarını ödeyemediği ve banka hacizlerinin arttığı, bu nedenle bu grubun kayıt dışı çalışma talebinde bulunduğu işverenler tarafından dile getirilmektedir. Söz konusu tartışmadan hareketle bu notta, hanehalkı borçluluklarına ilişkin güncel veriler ülke karşılaştırmalı olarak ele alınmakta, gelir dağılımları ayrımında çeşitli çalışmalar incelenerek tasarruf oranları ve borçluluklar üzerindeki etkileri tartışılmakta, eğilim anketlerinin işaret ettiği ileriye dönük beklentiler özetlenmektedir.
Değerlendirme notuna erişmek için tıklayınız.