TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Enflasyonun moral bozucu biçimde yüksek seyrettiği son üç ayda, Merkez Bankası’nın hem enflasyon tahmininde hem de faiz indirim patikasında önemli riskler belirdi. Bu yazımda, ekonomik aktivitedeki son duruma göre nerede olduğumuzu ve bunun Merkez Bankası’nın faiz kararlarına olası etkilerini değerlendireceğim.
Öncelikle yazıda yer alan ısı haritasının nasıl okunacağını açıklayayım. Grafik, ekonomi politikasında yön değiştirilen 2023 yılının üçüncü çeyreğinden bu yana geçen iki yıllık dönemdeki ekonomik aktivite ve finansal verilere ilişkin temel göstergeleri ortaya koyuyor. Yeşil kutular ekonomik aktivite ve finansal göstergelerde göreceli iyileşmeyi; kırmızılar ise bozulmayı gösteriyor.
Grafikten de görülebileceği üzere ekonomide sektörler arasında ciddi bir ayrışma var. Üretim, yatırım ve kamu harcamalarına ilişkin göstergeler son bir yılda hızla bozulurken, tüketime ilişkin göstergeler ekonomide iç talebin hâlâ oldukça güçlü seyrettiğine işaret ediyor. Bunun yansımasını da istenen düzeye bir türlü gerilemeyen enflasyon olarak görüyoruz.
Üretim ve Yatırım Göstergeleri: Moral Bozucu
Üretim tarafında; aylık sanayi üretiminde yavaşlama, kapasite kullanım oranında düşüş, PMI ve hammadde ithalatında gerileme; üretim tarafında işlerin kötüleştiğini gösteriyor.
Benzer bir tablo yatırım göstergelerinde de karşımıza çıkıyor. Makine ve teçhizat imalatı mayıs ayından bu yana düşüş eğiliminde. Reel sektör güven endeksi yatırım harcamaları da yılbaşından bu yana serinin en düşük seviyelerine geriledi.
Şirket kuruluş sayıları artmakla beraber kapanan şirket sayısındaki ivmelenme reel sektörde biriken stresi açıkça ortaya koyuyor.
Tüm bu göstergeler ekonominin arz tarafında sıkıntıların giderek arttığını gösteriyor.
Kamu: Frene Sert Bastı
Kamu yılbaşından bu yana belirgin bir kemer sıkma politikası uygulanıyor. Enflasyondan arındırılmış faiz hariç harcamalar son bir yılda neredeyse yerinde saydı. Hem personel hem de cari harcamalarda ciddi bir konsolidasyon yapıldı.
Kamu personel ücretleri ile emekli aylıklarının baskılanması ve yeni personel alımlarına getirilen kısıtlamalar, kamu harcamalarının baskılanmasında önemli bir rol oynadı.
Ancak parasal ve mali sıkılaşmanın kademeli ve yavaş ilerlemesi ile arka planda süregelen yapısal sorunlar nedeniyle gerek iç talepte gerekse enflasyonda istenilen yavaşlama henüz sağlanamadı.
Tüketim: Hala Güçlü
Tüketim tarafında güven endeksleri, tüketici kredilerindeki büyüme hızı ve otomobil satışları, iç talebin canlılığını koruduğunu ortaya koyuyor.
Son dönemde perakende satış hacmi bir miktar yavaşlamış olsa da aylık artış oranları hâlâ Merkez Bankasının arzuladığı hızın oldukça üzerinde.
Enflasyon: Yüksek
İç talebin yüksek seyri, enflasyonda kalıcı düşüşü engelliyor. Yılbaşından bu yana aylık enflasyon artış hızı %2,5-3 bandında seyrediyor.
Enflasyona ilişkin ana göstergelerde de iyileşme sınırlı. Çekirdek enflasyonda aylık artışların %2-2,5 bandında yüksek seyrettiğini görüyoruz.
Sonuç: Faiz İndirimleri Önümüzdeki Yıla Kaldı
Tüm bu göstergeler, Merkez Bankasının bu yıl içinde faiz indirimine gitmesi veya finansal koşulları gevşetmesi için alan bulunmadığını ortaya koyuyor.
Kamu maliyesinde kemer sıkma politikalarının sürmesi, üretim, yatırım ve arz tarafında biriken sorunların önümüzdeki dönemde hem iş dünyası hem de istihdam piyasası ve hanehalkı refahı üzerinde daha fazla hissedilmesine yol açabilir.
Bu köşe yazısı 17.10.2025 tarihinde Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi'nde yayımlandı.