TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Amerika’da Neler Oluyor? Trump, Musk ve Küresel Dengeler
Amerika’da sular durulmuyor. Donald Trump’ın yeniden sahneye çıkışıyla birlikte uluslararası siyaset ve ekonomi politikalarında her gün yeni bir kararnameyle sert ve beklenmedik haberler alıyoruz. “Make America Great Again” (MAGA) mottosuyla şekillenen ekonomi politikaları, ticaret savaşlarını, kamu harcamalarında sert kesintileri ve uluslararası organizasyonlardan kopuşu içeriyor. Bugünkü yazımda bu politikaları, sürdürülebilirliklerini ve küresel ekonomiye etkilerini değerlendireceğim.
DOGE Departmanı: Gerçekçi mi, Ütopya mı?
Trump yönetiminin en dikkat çeken adımlarından biri, Elon Musk’ın girişimiyle kurulan DOGE (Department of Government Efficiency) departmanı oldu. Musk’ın devlet harcamalarında verimlilik sağlama iddiasıyla başlattığı bu girişim, yapay zeka ve blockchain teknolojileriyle bürokrasiyi azaltmayı hedefliyor. DOGE, özellikle kamu harcamalarını keseceğini ve kamu ihalelerinde blockchain tabanlı şeffaflık ve maliyet azaltımı getireceğini söylüyor. Elon Musk, DOGE ile kamu giderlerinde sağlayacağı kısıtlamalarla Amerikan bütçesi ve borç stokunu yeniden sürdürebilir yapıya sokacağını açıklıyor. Ancak toplumsal refahı önceliklendirmeden uzak ve “ben yaptım, oldu” yaklaşımı ile aldığı kararlarla “tekerleği yeniden icat etmeye” çalışıyor. Bu süreçte yaptığı hatalara Başkan Trump ve Amerikan halkının toleransı ne kadar sürecek hep birlikte göreceğiz…
Başkan Trump’ın Mali Politikaları Sürdürülebilir mi?
ABD Başkanı Donald Trump, bir taraftan vergi yükünü indirirken diğer taraftan da gider kesintileriyle bütçe açığını kontrol etmeye çalışıyor. Bu çerçevede, 10 yılda 4,5 trilyon dolarlık vergi indirimi ve sınır güvenliği için daha fazla harcama yapılmasını öngören bütçe planı, Temsilciler Meclisinde oy çokluğu ile kabul edildi. Bu planın oluşturacağı bütçe açığı da gider kısıtlarıyla kontrol edilmeye çalışılacak. Kamu harcamalarındaki kısıtlarının, özellikle altyapı ve sosyal güvenlik alanlarında büyük tahribat yaratabileceği düşünülüyor. Eğitim, sağlık ve enerji sektörlerindeki bütçe kesintileri, Amerikan halkı için zor bir dönemin habercisi. Bu politikaların en büyük yükü ise kendi seçmen kitlesi olan orta direğin omuzlarına yüklenecek…
Gümrük Vergileri: Çin ve Avrupa ile Çatışma
Trump, 2017-2020 döneminde olduğu gibi, Çin’e karşı agresif bir ticaret savaşı başlattı. Başkanlık kararnamesiyle, Çin’den ithal edilen tüm ürünlere %10 ek gümrük vergisi getirdi. Seçim kampanyasında duyurduğu üzere çelik ve alüminyum sektörlerini korumak amacıyla bu sektörlerdeki ithal ürünlere %25 vergi koydu. Bununla da kalmadı, argo bir hitap ile, Avrupa Birliği ülkelerinden ithal edilen tüm ürünlere %25 gümrük vergisi koyacağını açıkladı. Bu durum, uluslararası ticarette misilleme çatışmalarını tetikleyerek uluslararası ticareti ve fiyatları arttırıyor. Ayrıca, transatlantik ilişkilerde ciddi bir bozulma yaratıyor.
Teknoloji Savaşları: ABD-Çin Çatışması Derinleşiyor
ABD-Çin arasındaki ticaret savaşları artık teknoloji alanında da ciddi bir boyuta ulaştı. Huawei ve TikTok gibi Çin merkezli devlerin ABD pazarından dışlanması yönünde adımlar hızlandı. Çin ise Amerikan firmalarının ülkedeki operasyonlarını sıkı denetim altına alarak karşılık veriyor. Apple, Tesla ve Microsoft gibi şirketler, Çin pazarında ciddi zorluklarla karşı karşıya. ABD, Çin’in ileri teknoloji üretim kapasitesini sınırlandırmak için yarı iletken ve yapay zeka teknolojilerine yönelik ihracat kısıtlamaları getirirken, Çin de kendi çip üretiminde büyük bir devlet teşviki başlattı. Bu kısıtlamalar, küresel teknoloji tedarik zincirlerini sarsıyor ve enflasyonist baskıları artırıyor. Ayrıca, Amerika’nın çıktığı uluslararası işbirlikleri ve hibe desteklerini, arka tarafta Çin’in hızla doldurmaya başladığını da unutmamakta fayda var.
İklim ve NATO Politikaları: Küresel Dengeler Değişiyor
Trump, ABD’yi Paris İklim Anlaşması’ndan çıkardı ve enerji bağımsızlığı adı altında fosil yakıtlara yönelik teşvikleri artırıyor. Bu, küresel karbon emisyonu azaltma çabalarını zora sokarken, Avrupa ile arasındaki çevresel politikaları da gerilimli hale getiriyor.
Daha da dikkat çekici olan ise Trump’ın NATO’dan kısmi kopuş planı. NATO’nun finansmanında Avrupa’nın daha fazla sorumluluk almasını talep eden Trump, ABD’nin askeri harcamalarını azaltmayı ve kaynakları iç piyasaya yönlendirmeyi hedefliyor. Bu da Avrupa’yı kendi güvenlik stratejilerini yeniden şekillendirmeye itiyor. Ancak yüksek bütçe açığı ve borç yükü ile baş başa kalan Avrupa’da savunma harcamalarını planladıkları gibi milli gelirin %2 oranına çıkarmak hiç de kolay bir politika olmayacak. Ayrıca iklim değişikliği, gelir adaletsizliği ve verimlilikte düşüş gibi çetrefilli yapısal sorunlarla mücadele ederken kaynakların savunma sektörüne aktarılması, küresel akıbetimiz açısından da olumsuz bir senaryoya dönüşüyor.
Küresel Ticaret ve Enflasyon Üzerindeki Etkiler
Tüm bu gelişmeler, küresel ticaretin yavaşlamasına ve enflasyonun yükselmesine yol açıyor. Artan gümrük vergileri, maliyetlerin tüketiciye yansımasına sebep olurken, küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar fiyatları daha da artırıyor. ABD’de enflasyonist baskılar artarken, Fed’in faiz politikaları üzerindeki belirsizlikler de devam ediyor.
Sonuç olarak, Trump’ın “Make America Great Again” politikaları, küresel ekonomik düzeni ciddi şekilde sarsıyor. Musk’ın DOGE girişimi ise gerçek bir mali disiplin mi yoksa bir teknoloji ütopyası mı olduğu konusunda soru işaretleri taşıyor. Ticaret savaşları, uluslararası uzlaşıların bozulması ve küresel ekonomideki kırılganlıklar, önümüzdeki dönemde piyasalar için büyük belirsizlikler yaratmaya devam edecek.
Önümüzdeki aylarda ABD’nin izlediği politikaların hem iç piyasada hem de küresel arenada nasıl yankı bulacağını göreceğiz. Ancak şurası kesin: Washington’dan gelen her açıklama, piyasaları ve küresel dengeleri yeniden şekillendirecek.
Bu köşe yazısı 28.02.2025 tarihinde Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi'nde yayımlandı.