TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Yeni teknolojilerle birlikte hayatın örgütlenme biçimi ve bu arada meslekler de değişiyor. Yeşil ve dijital dönüşüm, hızlanan teknoloji yarışının sonuçları esasen. Bakın nasıl?
1960’ların başında, ben doğduğumda, hallaçlar ve santral operatörleri vardı. Sonra teknoloji değişti, yok oldular. Şimdi artık insansız hava aracı operatörleri, web sitesi tasarımcıları, yaşam koçları filan var. Ayrıca İfa merkezi (fulfillment center) yöneticisi, kategori yöneticisi, ürün geliştirici, son kilometre lojistiği yöneticiliği gibi meslekler ortaya çıktı. Bu sonuncular hep e-ticaret sayesinde hayatımıza giren yeni meslekler. Kocaman bir ekosistem oluştu.
İfa merkezi, aslında bir nevi depo yönetimi. E-ticaret söz konusu olduğunda mal teslimatının aynı mağazadan alışveriş gibi en kısa zamanda yapılması önemli. Bu nedenle e-ticaret altyapısı mekana dağılmış depolar ve bu depoların yönetim sisteminden oluşuyor. Bir nevi, e-ticaretin omurgası bu depoların yönetimi. Son deprem sırasında, gelen yardımlar telef olmasın diye oluşturulan depoların yönetimi sorununun e-ticaret şirketlerimizin desteği ile aşıldığını hatırlarım.
E – ticaret sektörünün Türkiye ekonomisindeki artan ağırlığı yeni iş imkanları ile istihdam oranına katkıda bulunuyor sonuçta. E- ticaret sektörü 2019 senesinde ülkemizde doğrudan 12,245 kişilik bir istihdam desteği sağlamış TEPAV’ın ilgili raporuna göre. Dolaylı ve indirgenmiş ekonomik kanallar dikkate alındığında ise toplam 21,538 kişilik istihdam yarattığı söylenebilir (PwC, 2021). Bunlar hep o yeni meslekler ama imalat ve hizmetlerdeki doğrudan ve dolaylı etkileri hep birlikte ele alırsanız ortaya 1,6 milyonluk bir istihdam desteği etkisi çıkıyor.
Türkiye’nin, küresel ortalama ile kıyaslandığında bu alana hızlı şekilde intibak ettiğini ancak ülke bazında bakıldığında daha gidecek yolu olduğunu görmek mümkün aslında. 2023 itibariyle Türkiye’de e-ticaretin toplam perakende ticaret içinde payı yüzde 18,3 ama aynı oran dünya ortalamasında yüzde 19,4. Hiç de fena değil. Başka ülkelerle kıyaslandığında ise daha gidilecek yolu görmek mümkün aslında. 2022 itibariyle Türkiye’de e-ticaretin toplam perakende ticaret içindeki payı yüzde 16,5. Bu oran Amerika’da yüzde 26,3, İngiltere’de yüzde 27,5 ve Çin’de 31,4. Gidilecek yol dediğim bu.
E-ticaret KOBİ’ler için de son derece önemli. Çok daha geniş bir pazara hem yurt içinde hem de yurt dışında kolaylıkla açılabilmek mümkün e-ticaret altyapısı sayesinde. Üstelik hem pazarı bulmak hem de ürününe pazarın istediği biçimi verebilmek için analiz yapabilmek de mümkün aynı altyapının desteğiyle.
Doğrusu TEPAV’ın 7614 sayılı kanun ile ilgili yaptığı çalışma, ilgili e-ticaret düzenlemesinin değişmeden kalması halinde pazarı nasıl büzüştüreceğine odaklanmıştı. Halbuki şimdi ilgili yasada yapılması planlanan değişiklikler e-ticaret altyapısını yeni yatırımlarla e-ihracata doğru geliştirecek nitelikte. Çok doğru hareketler bunlar.
Nasıl? 7614 sayılı kanun e-ticaret hizmet sağlayıcılarına ciroya dayalı bir lisans ücreti zorunluluğu getirmişti. Ciro arttıkça lisans ücreti adı altında, bir nevi, ödemeniz gereken vergi tutarı artıyordu. Pazarın büyümesini kısıtlama riski taşıyan bu düzenlemeyi düzeltmek amacıyla getirilecek yeni hükümler esas itibariyle e-ticaret platformu üzerinden yapılan e-ihracat tutarı ile e-ihracat için yapılan teşvik belgeli yatırım tutarının 2024 için 4, 2025 için 3 katını lisans ücretinin hesaplanmasında kullanılan cirodan indirmeyi hedefliyor. Adım doğru yönde. Sonunda e-ihracat için e-ticaret platformlarına doğru müşevvikleri vermek istiyor Ankara.
Öte yandan bu doğru adımlara karşı geri adımlar da atılıyor. Yurtdışındaki pazar yerlerinden gerçek kişilerin hızlı kargo yoluyla yaptığı alışverişlere getirilen vergi artışları bunun son örneği. Ülkeye Çin mallarının girmesini engelleyeceğim diye tüketicinin dünyayla bağını kesiyorsun. Halbuki e-ticaret platformu bir köprü, ihracatı da olur, ithalatı da. Köprüyü korumak öncelikli olmak zorunda düzenleme yaparken. Şimdi Avrupa Birliği buna karşılık olsun diye Türkiye’den yapılan alışverişe vergi koyarsa sen o zaman seyreyle e-ihracatın acıklı halini. Benden söylemesi.
7614 sayılı kanunda planlanan değişiklikler akıl dışı olanı bırakıp akıl yoluna dönme yolunda önemli bir ilk adım hazırlığı doğrusu. Yurtdışı alışverişe getirilen kısıtlamalar ise bir adım geri gitme kararlılığı bir nevi. Kaş yapayım derken göz çıkarmayın derim.
Bu köşe yazısı Forbes Türkiye Dergisi Eylül 2024 sayısında yayımlandı.
Selin Arslanhan
23/12/2024
Burcu Aydın, Dr.
21/12/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/12/2024
Fatih Özatay, Dr.
18/12/2024
Güven Sak, Dr.
17/12/2024