TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Bu başlığı geçen ay yapılan PPK toplantısı sonrası yazdığım köşe yazımda da kullanmıştım. Bu haftaki köşe yazımda da yine aynı başlığın geçerli olduğunu düşünüyorum.
Bu soruya cevap vermeden önce genel olarak neler oldu, gelin bunu değerlendirelim.
Bu hafta yılın ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı yapıldı.
Bu karar ile Merkez Bankası politika faiz oranını %45’e çıkardı. Politika faiz oranındaki artış piyasa beklentilerine paralel oldu.
Merkez Bankası faizde zirveyi gördük dedi mi? PPK, para politikası basın duyurusunda sıkılaşma sürecinin sonuna geldiğini söylemekle beraber, piyasalarda oluşacak endişenin giderilmesini önlemek adına şu ifadeye de yer verdi: "Enflasyon görünümü üzerinde belirgin ve kalıcı riskler oluşması durumunda ise parasal sıkılık gözden geçirilecektir." PPK tarafından alınan kararlar ve basın açıklaması bu hafta başında TEPAV Para Politikası Değerlendirme notumuzda belirttiğimiz önerilerle uyumlu oldu.
Para politikasındaki tek konu faiz artışı mı? TEPAV Para Politikası Değerlendirme notumuzda iki öneride daha bulunmuştuk. Bunlar:
İlk önerimiz, mevduat faiz oranlarının TL enstrümanlara dönüşü cazip kılacak düzeye gelmesi açısından, ikinci önerimiz de piyasa beklentilerini çıpalamak adına son derece önemlidir. Umarım ki izleyen süreçlerde bunlara ilişkin atılacak adımları da görürüz.
Peki, bugünkü PPK kararı sonrasında faiz artışında tamam mı, devam mı? Bu sorunun cevabı üç önemli unsura bağlı olacak.
Özetle hala rahat nefes alacak konumda değiliz. Yılın ortasında %70 civarına yükselmesi beklenen enflasyonun yıl sonunda %40’ın altına düşmesi o kadar da kolay olmayacak. Yukarıdaki alanlarda olumlu bir gidişatın yaşanmaması halinde ek sıkılaştırma hamlelerinin gelmesini bekleyebiliriz.
Bu köşe yazısı 26.01.2024 tarihinde Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi'nde yayımlandı.
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024
Güven Sak, Dr.
19/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
16/11/2024