TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Dün, Kasım ayı enflasyonunu öğrendik. Aylık enflasyon yüzde 2.88 olmuş. Bir önceki yılın Kasım ayında ise aylık enflasyon yüzde 3,51 olarak açıklanmıştı. Dolayısıyla, bu Kasım biraz daha düşük gerçekleşti aylık fiyat artışları. Bu düşüşün bir yansıması da yıllık enflasyon oranlarında gerçekleşti: Yüzde 85,5’ten yüzde 84,3’e indi.
Gelin biraz geriye gidip Ekim ve Kasım aylarındaki aylık enflasyon oranları arasındaki ilişkiye bakalım. Grafikte 2010-2022 döneminde gerçekleşen Ekim ve Kasım aylık enflasyon oranları gösteriliyor. 2020 pandemi yılı. 2021 ise kur şoku ile enflasyonun yükselmeye başladığı yıl. Bu iki yılın Ekim ve Kasım enflasyonlarını dışarıda bırakıyorum.
2010-2019 döneminde her Kasım ayında aylık enflasyon oranı her Ekim aylık enflasyon oranına kıyasla daha düşük gerçekleşmiş. Ortalamada Kasım enflasyonları 1,66 puan daha düşük. 2018 kriz yılı; Ağustos’ta kur şoku var. Onun yarattığı etki nedeniyle eski enflasyon ilişkileri bozulmuş olabilir; 2018’i çıkarsak da yine önemli bir fark var her iki ayın enflasyon oranları arasında: Kasım enflasyonu ortalamada 1,38 puan daha az. Oysa bu Kasım ayında enflasyonda gerçekleşen düşüş daha sınırlı: 0.66 puan.
Enflasyon ne yazık ki ciddiye alınmıyor. Düşürmek için bir şey yapılmayınca yan yollara sapılıyor; polisiye önlemler ve söylemler devreye giriyor. Bunlara ek olarak bir de baz etkisine bel bağlanıyor. Geçen Aralık ve Ocak aylarında gerçekleşen yüzde 13,6 ve 11,1’lik enflasyon oranları hesaptan çıkınca yıllık enflasyon oranlarında bayağı bir düşüş gerçekleşecek. Yılsonunda muhtemelen yüzde 65, Ocak ayında da yüzde 50 civarında olacak yıllık enflasyon. Yüzde 85 ile karşılaştırıldığında oldukça düşük bu düzeyler. Ama sonuçta Ocak 2022’de 100 liraya aldığımız bir malı Ocak 2023’te 150 liraya satın alabileceğiz. Fiyat artışları çok yüksek olmaya devam edecek. Kısacası, enflasyonu doğuran nedenler orta yerde durduğu sürece salt baz etkisi nedeniyle enflasyonda çarpıcı bir düşüş beklememek gerekiyor.
Kaldı ki açıklanan tüketici enflasyonu sonuçta her kesimi aynı ölçüde ilgilendirmiyor. Düşük gelir grupları için gıda enflasyonu çok daha önemli. Kasım ayı yıllık gıda enflasyonu yüzde 102 oldu. Keza ulaştırma hizmetleri enflasyonu yüzde 100,7 olarak açıklandı. Çok yüksek bu değerler. Baz etkisiyle düşseler ne kadar düşecekler? Yıllık tüketici enflasyonunun yüzde 50’ye indiğini kabul edelim Ocak ayında. Gıda enflasyonu yüzde 60’a inse ne olacak? Asgari ücretlinin, işsizin ve ortalama düzeyde emekli maaşı alanın durumlarının ne kadar kötü olduğu apaçık ortadayken baz etkisine bel bağlamak bir garip oluyor doğrusu.
Bu köşe yazısı 06.12.2022 tarihinde Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi'nde yayımlandı.
Fatih Özatay, Dr.
27/12/2024
Fatih Özatay, Dr.
25/12/2024
Güven Sak, Dr.
24/12/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
23/12/2024
Selin Arslanhan
23/12/2024