TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
31 Ağustos günü yılın ikinci çeyreğinin GSYH gelişmelerini öğreneceğiz. Muhtemelen, bir yıl öncesinin aynı çeyreğine kıyasla ilk çeyrekte olduğu gibi yüksek bir büyüme oranı gerçekleşecek. Şüphesiz daha önemlisi, yüksek büyümenin önümüzdeki dönemde sürdürülebilir olup olmadığı. Daha önce bu soruyu ele almış, çeşitli göstergeler çerçevesinde yanıt vermeye çalışmıştım. Önce o göstergelerdeki son duruma kısaca değineceğim.
Grafikte, 2017’nin ilk çeyreğinden itibaren elektrik tüketiminde ve GSYH’de bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla gerçekleşen yüzde değişimler yer alıyor. Her iki gösterge birlikte hareket ediyor. Elektrik tüketimi değişiminin ikinci çeyrek ve üçüncü çeyrek (Temmuz-Ağustos ortalaması olmak kaydıyla) değerleri de var. Bu gösterge belirgin bir ekonomik yavaşlama sinyali veriyor.
İkinci gösterge OECD’nin yapay öğrenme teknikleri ile yaptığı haftalık büyüme tahminleri. Bu göstergenin hareketleri de grafikte yer alıyor. Son veri 31 Temmuz-6 Ağustos haftası için. Bu veriden elde edilen çeyrek dönemlik büyüme tahminleri ile GSYH büyümesi arasında da yakın bir ilişki var. İlk çeyrek büyüme tahmini %6,8 idi. İkinci çeyrek için bu değer %7,7’ye yükseldi. Oysa ağustosun ilk haftasını da içine alan son beş hafta için OECD’nin yaptığı büyüme tahmini %3,1’e düşüyor. O da GSYH büyüme oranı ile birlikte hareket ediyor. Üçüncü ve dördüncü gösterge ise kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi. Her ikisinin ağustos ayı değerleri geride bıraktığımız hafta açıklandı. İkisinde de düşüş var. Son olarak ihracatımızın yaklaşık yarıya yakının yaptığımız Avrupa pazarımızda ekonomi iyi gitmiyor; ihracatımız açısından iyi haber değil.
Bu çerçevede, mevcut ekonomi politikasının değişmediği bir senaryo altında, bir çeyrek öncesine kıyasla üçüncü çeyrek büyüme oranın sıfıra yakın olması, dördüncü çeyrekte ise yine bir çeyrek öncesine kıyasla ekonominin küçülmesi beklenir. Bu gelişmeler, bir süre sonra istihdam ve işsizlik oranlarına olumsuz yansıyacaktır.
Peki, seçim yaklaşıyorken bu tabloyu değiştirecek adılar atılır mı? Tablo böyle olmasa da güçlü bir seçim ekonomi politikası uygulaması beklenirdi. Bu tablo bu beklentiyi daha da güçlendiriyor. Kısacası, şöyle bir uygulama: Kredi musluklarının sonuna kadar açılması ve asgari ücretin, memur ve emekli maaşlarının geçmiş enflasyonun üzerinde bir oranda artırılması. Aynı süreçte kamunun belirlediği ya da oluşmasında uyguladığı vergi politikası nedeniyle önemli rol oynadığı bazı önemli malların ve hizmetlerin fiyatlarının artırılmamaya çalışılması. Beraberinde de kamu harcamalarında önemli artışlar gerçekleşmesi ve bütçe açığının yükselmesi.
Bu tür bir politikanın bu yüksek risk ortamında ve ödemeler dengesinin finansmanı zorlaşıyorken büyümeye ne ölçüde katkı vereceği çok tartışmalı. Ama kesin olan bir şey var. Şu: Böyle bir politika enflasyonu azdırır ve üç haneye ulaştırır.
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024
Güven Sak, Dr.
19/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
16/11/2024