TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Grafikte ağustos ayının başından, geçtiğimiz cuma akşamına kadar Merkez Bankası’nın politika faizi ile Hazine’nin beş yıl vadeli tahvilinin piyasada oluşan faizinin hareketleri yer alıyor. Bu ikincisini (gösterge faizi) şöyle düşünmek mümkün. Hazine o gün borçlanmak için piyasaya çıksa ve beş yıl vadeli tahvil satsa borçlanacağı faiz bu faiz olacak.
Merkez Bankası 23 Eylül’e kadar politika faizini %19’da sabit tutuyor. Bu sırada gösterge faiz %17,5 ile %18,4 arasında dar bir bantta yatay hareket ediyor. Sonra Merkez Bankası politika faizini düşürmeye başlıyor. Dört ayrı toplantıda alınan kararla politika faizi beş puan düşürülüyor ve %14’e geriliyor. İlk faiz indiriminden sonra gösterge faiz artmaya başlıyor. Artış eğilimi 18 Kasım’da yapılan faiz indiriminden sonra keskinleşiyor. Geçen cuma akşamı gösterge faiz %25,2 düzeyine çıkmıştı. Farklı bir ifadeyle, 23 Eylül-22 Aralık arasında geçen üç aylık sürede Merkez Bankası’nın politika faizi beş puan düşerken Hazine’nin borçlanması halinde oluşacak faiz yaklaşık 7,5 artıyor. İki faiz arasındaki fark 11 puan.
Yüksek faiz, bir ekonomide sorunların olduğunun göstergesidir. Ama hangi faizin yüksekliği? Bağımsız bir merkez bankası politika faizini yükseltiyorsa o ekonomide enflasyon sorunun boy gösterdiği anlamına gelir. Faizi düşürüyorsa demek ki enflasyon açısından sorunlar aşılmıştır ama işsizlik biraz yükselmiş olabilir. Merkez bankası bağımlıysa aldığı faiz kararlarının gerekçesini anlamak zorlaşır. Ayrıca gerekçeyi anlamak da gerekmez. Başka faizler vardır analiz edilecek. Grafikte hareketini verdiğim gösterge tahvil faizi gibi.
Son tahlilde bir merkez bankasının bürokratlarının belirlediği faiz değil bizi ilgilendiren faiz. Kredi kullanan tüketicilerin ve şirketlerin katlanmak zorunda kaldıkları faiz ile borçlanan ülke Hazinesinin borçlanabilmek için razı olduğu faiz. Bir ülkenin merkez bankasının belirlediği faiz ekonomiyi asıl ilgilendiren faizleri artırıyorsa o ülkede yüksek faiz politikası uygulanıyor anlamına gelir. Peki, Merkez Bankası neden yüksek faiz politikası uyguluyor? Belki bir duyurularında açıklarlar da nedenini öğreniriz.
Bu köşe yazısı 28.12.2021 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.