TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Dün açıklanan verilere göre haziran ayında tüketici fiyatları bir yıl öncesinin aynı ayına göre %17,5 oranında arttı. Böylelikle, yıllık artış oranlarının hesaplanabildiği 2004’ten bu yana bakıldığında -Ağustos 2018’de patlak veren krizi izleyen on ay dışarıda tutulduğunda- en yüksek tüketici fiyat artışı gerçekleşti. Neyse. Çok fazla rakamlar üzerinde durmanın bir yararı yok; zaten enflasyona ilişkin bir iki rakam verecek olsanız hemen “ama o TÜİK’in açıkladığı enflasyon, sen bir de falancaya bak” şeklinde tepkiler geliyor.
Gelin geçmişe, 70’li yıllara gidelim. Dönemin ilk aylarında yıllık enflasyon bugünkü ile karşılaştırıldığında düşük kalıyor. Ancak sonra düşük iki haneli düzeylere çıkış var. Enflasyon ulaşılan düzeyin etrafında dar bir alanda hareket ediyor; Mayıs 1977’ye kadar. Yani, Ocak 1971 ile Mayıs 1977 arasında bir katılık oluşuyor enflasyonda. Bu dönemin ortalaması %16,8. Bir önceki ay gerçekleşen yıllık enflasyondan (Mayıs 2021 ‘milim’ farklı).
Dünya deneyimleri bize şunu söylüyor. Enflasyonda katılık uzun süre devam edebiliyor ama eninde sonunda bu katılık kırılıyor. Ya ciddi bir ekonomi programı uygulanıyor ve enflasyon düşüyor ya da enflasyonu yaratan hoşlanmadığımız gelişmeler daha da artıyor ve enflasyon gökyüzüne doğru yol alıyor. Düşük iki haneli fiyat artışları için sesi çıkabilen ve dikkate alınan kesimlerden bir şikâyet gelmeyince, bu düzeylerde oluşan katılığı aşağı doğru kıracak ciddi bir program yürürlüğe konmuyor. Sonuçta enflasyonun yönünü gökyüzüne çevirecek bir gelişme yaşanıyor. Bazen petrol şoku gibi dışsal bir şok gerçekleşiyor bazen maliye politikası iyice gevşetiliyor bazen de dış ve iç şoklar üst üste yaşanıyor. Bir bakıyorsunuz ki ‘kalıcı’ olduğunu düşündüğünüz, “canım büyüme de lazım; bakın zaten enflasyon da oracıkta duruyor” safsatası ile (safsatanın ikinci kısmı yüksek sesle dile getirilmeyerek) kendinizi kandırdığınız dönem pat diye bitmiş.
Bu açıdan 70’li yılların deneyiminden ders almak gerekiyor. Grafikte Ocak 1970-Aralık 1979 yıllık fiyat artışları var. Yatay çizgi Ocak 1971-Mayıs 1977 ortalaması. Açık ki enflasyonda katılık olmamış ve fiyat artışları gökyüzüne yönlenmiş. Dönemin son enflasyon rakamı ise %79! Ünlem işareti koydum ama 1980’ni de bu döneme katsaydım ünlem farklı bir rakamın sonunda gelecekti: ‘Mayıs 1980: %139!’ olacaktı.
Bu köşe yazısı 06.07.2021 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.
Fatih Özatay, Dr.
27/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
26/11/2024
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024