TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Uber, daha önce görmediğimiz bir şey olduğu için hepimizi çok heyecanlandırmıştı. Doğrudan hayatımıza dokunuyordu. Taksiye binmenin manasını yeniden tanımlamış, taksi kullananı güçlendirmişti. Artık piyasa değeri 70 milyar doları aştı hatta şimdilerde halka arz ile birlikte 120 milyar doları aşmasını konuşuyoruz.
Airbnb’de öyleydi. Airbnb de hayatımıza dokunmuştu. Ev sahiplerini bir nevi otelci yapmıştı. Otel deneyiminin niteliğini değiştirmiş, daha önce hiç alışık olmadığımız bir yaşama deneyimine imkân sağlamıştı. Gözlerimizi bir nevi kamaştırmıştı. Airbnb’nin de piyasa değeri geçen yıl neredeyse 40 milyar dolara ulaştı.
Geçen hafta uluslararası yatırım bankası Morgan Stanley, Solium’u alarak “ikinci nesil” unicornlar (tek boynuz) çağına bir nevi giriş yapmış olduk sanki. Bugün müsaadenizle nasıl bir yeniçağa girmekte olduğumuzla ilgili bir iki gözlemimi bu çerçevede anlatayım.
İlk nesil unicornlar göz kamaştırıcıydı. Oysa yenilerin yaptığı iş aynen bir muhasebecinin işi kadar sıkıcı. Hem lüzumlu hem de son derece sıkıcı doğrusu. İlk nesil unicornlar son derece yıkıcıydı, ikinci nesil ise bir o kadar yapıcı doğrusu. Dün gelenler içine doğdukları sektörü devrimci bir dönüşüme uğratıyorlardı. Taksiciler, taksi plakası rantına alışanlar tam da bu nedenle Uber’i asla sevemediler. Asla sevemeyecekler de. Hâlbuki ikinci nesil unicornlar, doğrusu ya, içine doğdukları sektördeki firmaların iş alanını ortadan kaldırmayacaklar, o firmaların dönüşümüne katkı sağlayacaklar sanki.
İşte Morgan Stanley’in Solium’u satın almasını doğrusu ya bu çerçevede görmek gerekiyor. Bir fintech startupı olan Solium, Kanada’nın en büyük dördüncü şehri olan Calgary’de kurulmuş. Morgan Stanley, Solium’u yaklaşık 900 milyon dolara satın aldığını açıkladı. Hâlbuki şirketin değeri, 2016 yılında, yani Morgan Stanley’den önce, 77 milyon dolar görünüyordu. 900 milyon dolar ne demek? Solium daha 1 milyar dolar sınırını aşıp, unicorn statüsüne erişemedi ama çok yaklaştı demek, not edeyim. O nedenle diyorum, “sıkıcı unicornlar dönemi” artık başladı mı ne?”
Peki, Solium ne iş yapıyordu? Çoğu startup olan yaklaşık 3000 şirkette çalışan kişilerin, hisse senedi planlarını (stock plans) yönetiyordu. Ne yapıyordu? Çoğu startuplarda çalışan genç çalışanlara maaş ödemeleri nakit kadar ilgili girişimin hisse senetleri vasıtasıyla da yapılıyor. Solium bu tür gençlerin hisse senedi planlarını yöneten bir finansal danışmanlık şirketi.
Morgan Stanley, Solium’la neden ilgilenmiş olabilir? Morgan Stanley zaten servet yönetimi konusunda faaliyet gösteriyor. Öncelikle bu alanda yenilikçi bir startupı kendi bünyesine alarak kendi dönüşümüne katkıda bulunmak istemiş olabilir.
Ancak ikinci olarak, MorganStanley, ikinci nesil unicornlar piyasasında rol alabilmek için bu işlemi gerçekleştirmiş ve Solium’u yüzde 40 primle bünyesine katmış olabilir. Özellikle fintech alanında, büyük şirketlerin dönüşümüne destek olacak startuplar hızla el değiştiriyor. Solium’un veri tabanı da bu açıdan son derece önemli bir kaynak doğrusu. Kim kiminle birleşebilir konusunda, piyasayı kuş bakışı izleyebilmek mümkün doğrusu.
Üçüncü olarak ise, sanırım, Morgan Stanley ve JP Morgan gibi yatırım bankalarının, bugün artık bir nevi teknoloji şirketleri olduğundan bahsetmiştim. Yatırım bankaları, teknolojik dönüşümün nasıl devam ettiğini ve neleri değiştireceğini ilk elden izleyip, kendilerine bu yeni dönemde bir iş akışı (deal flow) yaratmaya çalışıyorlar. Ne oluyor? Gerek yatırım bankaları, gerek düşünce kuruluşları artık daha fazla mühendis, daha fazla bilim insanı istihdam ediyor. Morgan Stanley, Solium’u alınca, yarının iş akışı portföyü konusunda rekabet gücünü artırmış oluyor. Teknolojik değişimi de yakından izleme imkânını sağlıyor.
Morgan Stanley, Solium’u almak için 1 milyar dolar bile ödemedi. Aslında bu işlemde kimsenin gözleri kamaşmadı doğrusu. Solium yıkıcı değil son derece sıkıcı bir iş yapıyordu, dikkatinizi çekerim. İkinci nesil unicornlar geliyor: finans piyasalarında, tarımda, biyoteknolojide...
Bu köşe yazısı 14.02.2019 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024
Güven Sak, Dr.
19/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
16/11/2024