TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
“Paran mı var derdin var” dedikleri böyle bir şey olsa gerek.
Paran mı var, Amerika’nın krize girmesi bir dert. Hop bir parasal genişleme, faiz oranları yerlerde sürünüyor. Getiriler düşüyor. Siz paranızı değerlendirecek bir yol arıyorsunuz. Mesela daha 2012 yılında etrafı sarmaya başlayan CoCo’lardan alıyorsunuz. CoCo (Contingent Convertible Bond ya da Debt), “şarta bağlı olarak hisse senedi ile değiştirilebilir tahvil” demek. Faiz ödemesi gayet iyi. Başkaları yüzde 1 öderken burada dolara yüzde 7 veriyorlar. Ne oluyor? Faiz yerlerde sürününce öyle kimse, gidip katma değeri yüksek, yüksek teknolojili ürün üretmeye başlamıyor. CoCo alıp bankaları finanse ediyorlar. CoCo, bir nevi sermaye sayılıyor. Herkes zaten bankaları sermayelendirmeye çalışıyor. Getiri çokken riskler az gibi geliyor yatırımcıya. Hep öyle gelir türümüze doğrusu. Bu arada CoCo’nun da katkısıyla bankalar birden sermayeleşiyor. Sonra birden Amerika’nın krizden çıkma süreci başlıyor. Dünya değişmeye başlayınca bakış açısı da değişiyor. Dünün risk sayılmayan riskleri, dev aynasında görünmeye başlıyor.
Paran mı var, Amerika’nın krizden çıkması bir başka dert. Evvelki gün, bu petrol fiyatları nereye gider diyorduk. Dün, bu Çin ne olur diye merak ediyorlardı. Şimdi ise bu CoCo’ları iç ederler mi merakı sardı yatırımcıları. Nasıl yani, demeyin. Anlatacağım.
CoCo’lardan yola çıkıp banka hisse senetlerini de satmaya başladılar. Neden? Bankaların sermaye yeterlik rasyosu bir düzeyin altına inerse önce CoCo’lara faiz ödemeleri duracak, sonra ise CoCo’lar doğrudan sermayeye eklenecek. Şarta bağlı hisse senedi ile değiştirilebilir tahvil dedikleri işte böyle bir şey. Ne olacak? Banka hisse senetlerinin miktarı birden artacak, banka hisse senetleri sulanacak. Fiyatlar haliyle aşağıya inecek. Ne zaman? Şart gerçekleşir, sermaye yeterlilik rasyosu aşağıya iner ve de banka, CoCo faiz ödemelerini durdurup tahvilleri hisse senedine değiştirme sürecine girerse. O nedenle Deutsche Bank, “Yok canım, CoCo faizlerini bu Nisan’da ödeyeceğiz.” diye açıklama yapmak zorunda kaldı. Ama ne soruyor yatırımcı? “Peki ya 2017 ödemeleri?” Dedim ya, paran mı var derdin var.
Şimdi Amerikan Merkez Bankası faiz yükseltiyor. Merkezde getirilerin yerine oturacağı bir yeni dönem geliyor ve getirilerin yerlerde süründüğü dönemin portföy enstrümanları normal olarak artık kimseye o kadar da doğal gelmiyor. Yüzde 7 getiriyi artık daha az riskle, başka bir yerden daha kolaya bulabiliyorsam ne diye CoCo ile filan uğraşayım, değil mi güzel kardeşim? Ben size diyeyim, bu pilav daha çok su kaldırır. Ekonomik ve toplumsal dönüşüm dönemleri için Karl Amca ne derdi? “Katı olan her şey buharlaşıyor.”
Finans piyasasında bu iş böyle. Bir halden öteki hale geçme dönemlerinde nakitte bekleyip pozisyon değiştirme kabiliyetini maksimize etmek önem taşıyor. Şimdilerde olan da bu. Bankalar batmıyor, getiriler artarken CoCo’lar riskli duruyor.
CoCo, yani Şarta Bağlı Hisse Senedi ile Değiştirilebilir Tahvil (Şarta Bağlı HDT) ile ilgili kısa bir notla bitireyim.
Nedir HDT? Hisse senedi ile değiştirilebilir tahvil, size daha düşük bir faiz oranı ile borç veren yatırımcıya, belli bir vadede, hisse senedinizi belli bir fiyattan satma opsiyonunu da ek olarak veren bir borçlanma aracıdır. Burada yatırımcının hisse senedini alabileceği fiyat ve vade bellidir. Tahvili hisse senedi ile değiştirme kararını yatırımcı kendisi verir ama her durumda, alabileceği hisse senedinin bir değeri olduğunu bilir. Nedir CoCo? Ne farkı vardır HDT’den? Şarta bağlı HDT’de tahvili hisse senedine dönüştürme kararı yatırımcıda değildir. Bu haktan mahrum olan yatırımcıya yüksek faiz ödenir. Sonra eğer şart gerçekleşirse yatırımcı, değeri beklentilerinin altında kalan bir hisse senedinin sahibi olur. Nedir? Yatırımcı, hisse senedinin bu şart gerçekleştiğinde bir değeri olmayacağını bilmektedir. Fark işte burada.
Şimdi siz karar verin, bankalar batıyor mu? Değişen ortamda, yatırımcı CoCo’yu pek riskli buluyor. Peki, kamu politikaları açısından CoCo ne anlama geliyor? Hep bankayı devlet kurtaracak değil ya, bu kez yatırımcılar devreye girsin istiyor devlet. Eskiden tahvil sahiplerine ödemeler en sonunda devlet tarafından yapılırdı. Şimdi tahvil sahiplerine önceden yüksek getiri ödeniyor, şart gerçekleşirse alacakları, bankaya sermaye olarak ekleniyor. Bankanın borcu kendiliğinden kalmıyor.
Paran mı var derdin var. Getiri kıtlığında ortaya çıkmış, kafa karıştıran yeni enstrümanlar var. Sen onu getirisi iyi diye alıyorsun, o banka kurtarma operasyonunda devletin maliyetini azaltmayı amaçlayan bir araç çıkıyor.
İnsan hiçbir şeye güvenemiyor. Kafası karışıyor. Piyasalar karışıyor.
Bu köşe yazısı 12.02.2016 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.