TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Osmanlının üç büyük iktisadi merkezi vardı: İstanbul, Kahire ve Halep. Halep merkezdi, etrafında ise bir dizi sancak vardı: Antakya, Antep ve Urfa. Sancaklar bizde, Halep ise Suriye’de kaldı. Halbuki Gaziantep ile Halep’in arası yalnızca 100 kilometre. Suriye iç savaşı başlamadan önce, Gaziantep Havalimanı’nda Halep taksileri beklerdi. Halepli iş insanları dünyaya Gaziantep üzerinden açılırlardı. Sonra Suriye’de iç savaş çıktı. 22 milyon civarındaki Suriye nüfusunun yarısı bu savaş nedeniyle evlerinden kaçmak zorunda kaldı. Bunların 7 milyonu ülke içinde birden fazla kez yer değiştirdi, 4 milyonu ülke dışına kaçmak zorunda kaldı. Yaklaşık 2 milyonu Türkiye’ye geldi. Peki, Suriye ekonomisi bundan nasıl etkilendi? Gelin bugün size bir anlatayım. İç savaşın nasıl bir şey olduğu kafamızda netleşsin.
Halep, Gaziantep’in bir nevi ikiziydi. Nasıl Gaziantep’te bir çarşı varsa, Halep’te de var. İsterseniz Halep Çarşısı’ndan başlayayım. Aşağıdaki fotoğraflar Halep Çarşısı’nın eski ve yeni halini gösteriyor.
İlk fotoğraf eski Suriye’ye, ikincisi ise yeni Suriye’ye ait. Halbuki Halep Çarşısı dördüncü yüzyıldan beri ticaret merkeziydi. İç savaş ile birlikte tam bir hafta yandı da yandı. Yeni Suriye’nin fotoğrafı işte o yangından sonraki Halep Çarşısı’dır. Önce bir fotoğrafa bakın. Evlerini bırakıp Türkiye’ye gelen 2 milyon Suriyeli, iç savaşın nasıl bir şey olduğunu size hiç düşündürtmediyse, en azından Halep Çarşısı’nın hüznü düşündürtsün.
İç savaşın ekonomi üzerindeki etkilerine bakabilmek için, eski Suriye’den başlayayım. 1980 yılında Türkiye’nin kişi başına geliri 1566 dolar iken, Suriye’nin kişi başına milli geliri 1459 dolardı. Suriye’nin kişi başına milli geliri, Türkiye’nin kişi başına milli gelirinin yüzde 93’ü kadardı. Bir başka mihenk noktası isterseniz Mısır’a bakabilirsiniz. O vakit, Mısır’ın kişi başına milli geliri yalnızca Türkiye’nin üçte biri kadardı. Türkiye 1980’den sonra dışa açıldı. Suriye ve Mısır yapmaları gerekeni yapmadılar. Sonuç ne oldu? Mısır’ın milli geliri hep Türkiye’nin üçte birine yakın oldu. Nedir? Mısır’ın kişi başına milli geliri hep arttı ama Türkiye ile kıyaslandığında hiç değişmedi. Peki, Suriye?
Dünya Bankası veri tabanında Suriye ile ilgili son kişi başına milli gelir verisi 2007 yılına ait. 2007 yılında Suriye’nin kişi başına milli geliri, Türkiye’nin kişi başına milli gelirinin yüzde 22’sine kadar geriledi. Not edin: 1980 yılında kişi başına milli geliri, Türkiye’nin kişi başına milli gelirinin yüzde 90’undan fazla, neredeyse eşit olan bir ülkeden bahsediyorduk. 2007 yılında Suriye’nin kişi başına milli geliri, Türkiye’nin kişi başına milli gelirinin beşte birine geriledi. Türkiye ekonomisi iyi, Suriye ekonomisi ise kötü yönetildi.
Şimdi diyeceksiniz ki, o eski Suriye, peki yeni Suriye’de durum nedir? Buna İsveçli ekonomist Erik Meyersson’un blog yazısında derlenen verilere bakarak bir kestirim yapayım. Buna göre, Amerikan Conference Board, Dünya Bankası ve Suriye Politika Araştırmaları Merkezi’nin yaptığı tahminlere göre Suriye’de 2010 ve 2014 arasında milli gelirdeki daralma yüzde 45 ila 60 arasında değişmektedir. Etnik ve dinsel fay hatlarının çalışması ile Suriye ekonomisinde büyük bir deprem olmuş ve bu deprem Suriye’nin milli gelirinin yarıdan fazlasını götürmüştür. Nizam olmadan refah, refah olmadan saadet olmaz. Suriye’de olan işte tam da budur.
Bu durum, Suriye’de kişi başına milli gelirin, Türkiye’nin 2014 yılı kişi başına milli gelirinin 10’da birinin bile altına inmiş olması demektir. Birleşmiş Milletler’in Suriye ile ilgili olarak yaptığı çalışmaya göre, iç savaş bugün bitse yeni Suriye’nin 2010 Suriye’si seviyesine erişebilmesi için 30 yıl boyunca yılda ortalama yüzde 5 oranında büyümesi gerekmektedir. Not edeyim, aklınızda kalsın. İç savaş kötü bir şeydir.
Bu köşe yazısı 30.07.2015 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.
Fatih Özatay, Dr.
27/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
26/11/2024
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024