TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
1927 yılında Türkiye’de yaşayan her 1000 kişiden 20’si Erzurum’da, 16’sı Gaziantep’te, 14’ü ise Diyarbakır’da yaşıyordu. 1927 yılında nüfus yoğunluğu açısından baktığınızda Erzurum 1’inci, Gaziantep 2’nci, Diyarbakır 3’üncüydü. Sıralama 1965 yılında değişmedi. 1980 yılında, Türkiye’de yaşayan her 1000 kişiden 18’i Erzurum’da, 18’i Gaziantep’te, 17’si ise Diyarbakır’da yaşıyordu. Peki, 1980 sonrası dönüşümden sonra ne oldu? 2012 yılı itibariyle bakarsanız, her 1000 kişiden 10’u Erzurum’da, 25’i Gaziantep’te, 21’i ise Diyarbakır’da yaşamaya başladı. 1980 sonrası dönüşüm, en çok Gaziantep’e yaradı. Diyarbakır da nüfus açısından büyüdü. Erzurum ise büzüldü kaldı. Üç il sıralamasında Gaziantep 1’inci, Diyarbakır 2’nci, Erzurum 3’üncü oldu. Toplam olarak bakarsanız, 1927 yılında her 1000 kişiden 50’si bu üç ilde yaşarken, 2012 yılı itibariyle 56’sı bu üç ilde yaşamaya başladı. Sıralama belirgin bir biçimde değişirken, bu üç ilin nüfusumuz içindeki ağırlığı azalmadı, arttı. Önce bir bu durumu tespit edelim. Dışarıya açılabilen, sınır ötesi hayaller kurabilen Gaziantep ve Diyarbakır büyüdü. Kapalı sınırlar nedeniyle, Türkiye’nin kuzeydoğu ucuna sıkışan Erzurum ise büzüldü kaldı. Bu da olsun ikinci nokta.
İstanbul Sanayi Odası (İSO), her yıl Türkiye’nin en büyük 1000 şirketinin listesini yayımlıyor. Süreklilik arz eden bir çalışma yapıyor. Son derece başarılı bir veri tabanı derledi bugüne kadar İSO. Veri özürlü bir memlekette, il bazında veri derlenmeyen bir memlekette, büyük şirketlerimizin il bazında dağılımının nasıl değiştiğini görebilmek mümkün. İSO 1000 şirketleri listesinde 1997 yılında 17 adet Gaziantep firması vardı. Bu rakam 2006 yılında oldu 28 firma. Sonra 2013 yılında İSO 1000 listesine Gaziantep’ten tam 57 firma girdi. Aynı yıllarda Diyarbakır’ın performansını ise görüyorsunuz. Diyarbakır, aynı Erzurum gibi İSO 1000 listesine firma yerleştiremiyor. Türkiye’nin en büyük firmaları sıralamasında Erzurum gibi Diyarbakır da yer almıyor. Neden?
İsterseniz soruyu biraz daha açarak sorayım. Diyarbakır’da yaşayan insanların sayısı artıyor. Aynı Gaziantep gibi, doğuda Diyarbakır’ın da ağırlığı azalmıyor artıyor. Ama gelin görün ki, imalat sanayii firmaları arasında Diyarbakır’ın esamisi okunmuyor. Özellikle de nüfusta ağır, sanayide hafif Diyarbakır Gaziantep ile kıyaslandığında. Gaziantep, Irak Kürdistan özerk bölgesine sanayi malları satıyor. Diyarbakır, Irak Kürdistan özerk bölgesine sanayi malları satamıyor. Diyarbakır, Gaziantep kadar sanayi malları üretemiyor. Şimdi diyeceksiniz ki huzur olmadan girişimcilik olmaz. Gaziantep’te girişimci çok, Diyarbakır’da yok. Bir nevi doğru. Geçen günkü grafiği bir daha koyayım, bir daha bakın. Türkiye’nin Irak’a olan ihracatı ne zaman artıyor? Irak’ta terör saldırılarında ölenlerin sayısı azaldığında, terör saldırılarının sayısı azaldığında artıyor.
Ancak hem Diyarbakır, hem de Gaziantep Güney Doğu Anadolu’da yer alıyor. Jeopolitik açıdan bakarsanız, ikisi de problemli alanın pek yakınlarında. Ama Gaziantep’te gördüğümüzü, Diyarbakır’da göremiyoruz. Peki, fark nerede?
a) Algı yönetiminde
b) İllerin beceri setindeki farklılıkta
c) İllerin başka yerlere kolaylıkla bağlanabilmesini sağlayan yol, demiryolu, havayolu, liman avantajlarında
d) hepsinde.
Ben (d) şıkkı diyorum. Ayrıntısını sonra anlatırım.
Bu köşe yazısı 04.12.2014 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.
Fatih Özatay, Dr.
27/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
26/11/2024
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024