TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Amerikalılar 2007 yılında cep telefonu faturasına yılda ortalama 600 dolar harcıyormuş. 2013 yılında bu ortalama tutar 900 dolara yükselmiş. Apple, iPhone (ay-fon)’u 2007 yılında piyasaya çıkardı. Buna göre, ay-fon piyasaya çıktığından beri milletin telefon faturası yarı yarıya artmış. Neden? Ay-fon ile birlikte daha önceden telefon hattı üzerinden yapmadığımız bir sürü işi artık telefonlarımızla yapmaya başladık. Bu nedenle etrafı bir sürü mobil telefon uygulaması sardı. Gelin bir düşünün. Artık telefonlarımız vasıtasıyla hava durumunu öğreniyoruz. Araba kullanırken yol tarifini telefondan alıyoruz. Yemek tarifleri için sadece cep telefonumuzu kullanır olduk. Gazete, dergi okumayı hiç saymıyorum. Bilet almaktan tutun da daha sayamadığım pek çok işi artık cep telefonundan yapıyoruz. Daha önce adet olmayan işleri cep telefonu üzerinden yapınca da cep telefonu faturalarımız giderek kabarıyor. 21’inci yüzyılın başında kişi başına ortalama cep telefonu faturası 200 dolardı diye eklersem, nereden nereye geldiğimizi daha iyi anlarsınız. Ben telefonlarımız giderek akıllanırken, Maliye İdaremizin cep telefonu üzerindeki vergiler konusundaki hareketsizliğini bugün dikkatinize getirmek istiyorum. Ben bunu garip buluyorum. Gelin neyi garip bulduğumu anlatayım.
Sabah akşam her boydan bir grup siyasetçi merkez bankamıza faiz düşürsün diye çemkiriyor. Halbuki bakın Avrupa’ya, faiz oranları yerlerde sürünüyor. Bildiğiniz, faiz oranı yüzde SIFIR’ın etrafında dolanıyor. Ama ne sürpriz ki Avrupa’da banka kredileri filan artmıyor. Neden? Girişimci bir tek faiz oranına bakıp da karar vermiyor. Halbuki cep telefonu üzerindeki vergilerin yüksekliği, Türkiye’de küçük ve orta boy işletme (KOBİ)’lerin faaliyetlerini sınırlandırıyor. Onların iş yapma imkanlarını zorlaştırıyor. Karlılıklarını azaltıp, yatırım yapma azimlerini ortadan kaldırıyor. Ama bakın, ortadaki her boydan siyasetçi bu apaçık hadise karşısında tınmıyor bile. Müsaadenizle birkaç sonuç çıkartayım.
Birincisi, en başta Amerikan verilerinin söylediği şudur: Cep telefonları akıllandıkça, daha yaygın ve yoğun bir biçimde cep telefonu kullanıyoruz. Yükselen telefon faturasından anlamamız gereken budur. İhtiyaçlar değişmekte, daha önce ihtiyaç olmayan bir masraf kalemi giderek büyümektedir.
İkincisi, Türkiye’de 2013 yılı itibariyle cep telefonu kullanıcıları üzerindeki vergi yükü yüzde 59 civarındadır. Bu nedir? Faturanın yarıdan fazlası devletin millete kazığıdır. Ödenen her faturanın yarıdan azı bizim konuşma masrafımızdır. Ben bunun öncelikli olarak dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum.
Geleyim üçüncü noktaya. Başka ülkelerle kıyaslandığında, Türkiye’nin yüzde 59’luk vergi yükü fahiş bir biçimde yüksektir. İngiltere’de yüzde 20 olan bizde yüzde 59’dur. Meksika’da yüzde 10 olan, burada yüzde 59’dur. Brezilya’da yüzde 40 olan, burada yüzde 59’dur.
Dördüncüsü, cep telefonu yalnızca kişisel eğlence için değil, doğrudan iş yaşamı için de son derece önemlidir. Şirketlerin lojistik maliyetlerini önemli ölçüde azaltabilmektedir. Bu konuda yapılan çalışmalar, cep telefonunun getirdiği etkinlik kazançlarını açıklıkla göstermektedir. Robert Jensen’in Hindistan’ın Kerala eyaletindeki balıkçılar üzerine yaptığı çalışma, bu çerçevede çok ünlüdür. Buna göre, cep telefonu sayesinde Kerala balıkçıları hangi koydaki balık pazarına giderlerse daha iyi bir fiyat bulabileceklerini öğrenirler ve böylece hem tüketiciler hem de üreticiler kazanç elde ederler. Yakınlarda yapılan Srinivasan-Burnell çalışması ise yalnızca daha iyi bir fiyat bulmak için değil, genel olarak ticaretin kolaylaştırılmasında cep telefonunun küçükler için faydalı olduğunu göstermektedir. Aynı tür bir argümanı esnaf için geliştirebilmek de mümkündür.
Beşinci olarak akla gelen soru nedir? Cep telefonu küçük şirketlerin güçlenmesi için faydalı bir üretim aracı ise, devletimiz neden vergi toplamak için bu mecraya özel bir önem vermektedir? Brezilya deneyimi, cep telefonu vergileri düşürüldüğünde, akıllı telefon teknolojisi sayesinde cep telefonu faturalarının azalmadığını, bilakis katlandığını göstermektedir. Peki, biz neden öyle yapmıyoruz? Türkiye neden iş vergiye geldiğinde analiz yapmayı beceremiyor? Neden kimse cep telefonu üzerindeki vergi yükünün KOBİ faaliyetleri üzerine getirdiği yükü hesaplamayı akıl etmiyor? Etmiyor işte. 2008 yılında TEPAV’ın tam da bu konu ile ilgili raporunu yayımlamıştık. 6 yıl geçti. Aşağı yukarı yine aynı yerdeyiz.
Demek ki Türkiye’nin maliye politikası çerçevesini artık kapsamlı bir biçimde gözden geçirmesi gerekiyor.
Bu köşe yazısı 28.10.2014 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.
Fatih Özatay, Dr.
27/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
26/11/2024
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024