TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Avrupa Birliği, en son İrlanda hükümetini Amerikan Apple şirketine bir vergi cenneti sağlamakla suçladı. Daha geçenlerde. Haber iki gün önce gazetelerdeydi. Buna göre, 2009-2012 arasında Apple şirketinin uluslararası satışları yüzde 400’den fazla artarken, bu yıllar içinde, İrlanda hükümetinin Apple şirketi için hesapladığı vergi matrahı yalnızca yüzde 10-20 civarında artmıştı. Bu ne demekti? İrlanda hükümeti Apple’ın ödeyeceği vergi miktarını yüzde 1’in altında tutmak için şirketin vergi matrahını ayarlıyordu. Nitekim İrlanda aynen böyle suçlandı. Avrupa Birliği, İrlanda hükümetini Amerikan Apple şirketine istihdam sağlama sözü karşılığında devlet yardımı yapmakla suçladı. Kuralsız devlet yardımı orada suç oluyor. Cezası var. Apple, İrlanda’da önce 1000 kişiye istihdam sağlarken, şimdi bu rakam 4000 civarına yükselmiş. Devlet yardımı işe yaramış.
Dünya işte böyle oldu. Küreselleşme süreci ile birlikte şirketler sınır aşan operasyonlar yapmaya başladılar. Şimdi vergi alışverişi için etrafı dolaşıyorlar. Eskiden vergiden kaçınma deyince yalnızca yerel vergi sisteminin sağladığı boşluklardan faydalanmak anlaşılırdı. Şimdi şirketler vergiden kaçınmak için vatandaşlık değiştirmeye başladılar. Tıpkı Apple gibi. Şöyle ki Apple önce İrlanda hükümeti ile bir anlaşma yapıyor. Düşük bir vergi oranı üzerinde anlaşıyor. Sonra İrlanda’ya bir iştirak açıyor. Derken Amerikan hükümetine başvurarak, İrlanda’daki iştirakin aslında iştirak olmayıp, asıl şirket olduğunu söylüyor. Diyor ki “Amerika’daki Apple şirketi artık şirket merkezi değil, İrlanda’daki Apple şirketinin iştirakidir.” Ne oluyor? Amerikan hükümetine ödenmesi gereken vergiler, İrlanda hükümetine bir çay parası karşılığında ödenmemiş oluyor. İrlanda hükümeti ise ülkesine gelebilecek, know-how ve istihdam olanakları için çay parası kadar bir vergiye razı oluyor. Apple vatandaşlık değiştirerek vergi yükümlülüğünü aşağıya doğru hızla çekmiş oluyor. Millet Apple’a kızıyor. Ama vakıa ile kavga edilmez. Tedbir alınır.
Bilenler, 1950’lerde Amerikan vergi gelirleri içinde yüzde 30’larda olan kurumlar vergisi tahsilatının artık yüzde 10’ların altına doğru gerilediğini söylüyorlar. Neden? Hem kurumlar vergisi oranlarının sürekli düşürülmesi hem de bu son vatandaşlık değiştirme hadisesi Amerikan kurumlar vergisi matrahını eritiyor, vergi tahsilatını düşürüyor. Ne oluyor? Amerika’da vergileri artık şirketler değil, doğrudan insanlar ödüyorlar. Amerikan Yüksek Mahkemesi bir süre önce şirketlerin de ifade hürriyeti açısından birer insan gibi değerlendirilmeleri gerektiğine karar vermişti. Buna göre, aynı insanlar gibi, şirketler de hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın siyasetçilere kaynak aktarabilirlerdi. Yüksek Mahkeme “canım, o garip şirketlerin de bir dili olmalı, onlar da insan sayılır” diyerek tarihi bir karar aldı. Şirketler, iş siyasetin finansmanına gelince insan kabul ediliyorlar ama iş vergi ödemeye gelince bütün vergi yükü tek tek bireylerin, milletin üstünde kalıyor. Şirketler insan kabul edilmiyor. Nobelli iktisatçı Paul Krugman geçenlerde New York Times’taki köşesinde böyle yakınıyordu.
Bizim için garip mi? Hayır. Sürpriz, sürpriz. Girin Türkiye’de Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü web sitesine. Bizde kurumlar vergisi tahsilatının toplam vergi gelirleri içindeki payı zaten yüzde 10’un altında. Şirketler bizim burada zaten vergi filan ödemiyor. Dünya Bankası’nın Dünya İşletme Anketi’nin Türkiye 2013 sonuçları geçenlerde açıklandı. Ankete katılan şirketler içerisinde vergi oranlarını ciddi bir yatırım ortamı engeli olarak gören firmalarımızın oranı, 2008’de yüzde 49’dan 2013’te yüzde 22’ye gerilemiş. Ödenmeden vergiden yatırım ortamı engeli olması zaten garip. Türkiye’de vergiyi yalnızca millet ödüyor. Vergi gelirlerinin neredeyse yüzde 75’i kurumlar vergisi gibi doğrudan vergilerden kaynaklanmıyor. Vergi gelirlerinin yüzde 75’i katma değer vergisi gibi dolaylı vergilerden kaynaklanıyor. Ne oluyor? Milletçe vergi ödüyoruz. Şirketleri milletten saymıyoruz.
Üç tespit yaparak bitireyim, müsaadenizle.
Birincisi, Amerika’da millet, kurumlar vergisi tahsilatı toplam vergi gelirlerinin yüzde 10’unun altına inince, ne yapacağız bu şirketlerde vatandaşlık değiştirme işini diye, meclislerinde komisyon filan kuruyor. Nasıl vergisini bize ödemez diye sinirleniyor. Nasıl olur da vergi ödemek bir tek milletin işi olur diyor. Burada biz aynı durumdan hiç şikayetçi olmuyoruz. Bunu artık mesele bile yapmıyoruz? Nasıl oluyor da oluyor?
İkincisi, ta başından beri bu ülkede kurumlar vergisi tahsilatı pek yapılamıyor. Kocaman kocaman şirketler arasında, vergisel nedenlerle vatandaşlık değiştirmek bu kadar yaygınlaşmışken, neden Microsoft filan çıkıp, ben artık bir Türk şirketi oldum demiyor? Neden “anacım, ne olur ne olmaz, yüce Türk devletinin yarın gece ne yapacağı belli olmaz” diye düşünüyor ve Türkiye’ye gelmekten kaçınıyor? İrlanda devletinden neden korkmuyorlar da, Türk devletinden korkuyorlar? Merak ediyorum doğrusu.
Geleyim üçüncüye. Geçenlerde bir Amerikalı gözlemci, “Dünyaya güvenlik, nizam gibi bir dizi kamu malını biz sağlıyoruz. İçeride bunların karşılığında milletten vergi alıyoruz. Ama dışarıda bu işi kimseden bir vergi almadan bedavaya sağlıyoruz. Bunu Amerikan şirketleri küresel operasyonlarını devam ettirsin diye yapıyor olsak, onlar da vatandaşlıklarını değiştirip bize vergi ödemiyorlar. Ne yapsak? Başka ülkelerin vatandaşlarından vergi mi alsak?” diyordu.
Şimdi aldı beni bir telaş. Bu Suriye operasyonu nedeniyle, Amerika acaba bize bir vergi keser mi? Keser mi keser. Benden söylemesi.
Bu köşe yazısı 03.10.2014 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.
Fatih Özatay, Dr.
27/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
26/11/2024
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024