TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
“Projenin ne fayda sağlayacağı ortada olmadığından medya genellikle projenin muhaliflerine karşı bir karalama yürüttü, onları vizyonu olmayan, gelişmekten korkan, anarşist, vandal, hippi, işsiz serseriler olarak gördü. Ne yazık ki birçok insan, sahiplerinin proje destekçileriyle yakın ilişkide olduğu medyada çıkan bu haberlere inandı. Polis medya ile işbirliği içinde protesto hareketini adli bir suç haline getirmeye çalıştı. Parkta ağaçların kanunsuz olarak kesilmesi üzerine göstericiler parkı işgal ettiler ve çadırlar kurdular. Polisin şiddetli müdahalesi eyleme katılan yurttaşlarda fiziksel ve psikolojik etkiler bıraktı. Polisin kullandığı tazyikli su sıkan araçlar, bibergazı ve coplar aralarında çocuk ve yaşlılar da olan göstericilere karşı sert bir şekilde kullanıldı. Yüzlercesi yaralandı, bazıları gözünü kaybetti. Polis ambulanslara erişimi sınırladı, yaralananlara ilk müdahaleyi ambulanstaki sağlık personeli değil o sırada parkta olan gönüllü sağlıkçılar yaptılar. Kamu malına bazı zararlar verildiyse de halk barışçıl bir biçimde eylemi sürdürdü. Medya olayları ısrarla protestocuların şiddeti olarak işledi ve bunu genel bir bilgi haline getirmeye gayret etti. Internet üzerinden ortaya çıkan alternatif medya, olayları protestocuların tarafından görmeye çalıştı ancak bu medya girişimcileri soruşturma, işyeri ve evlerin aranması gibi polis tacizine maruz kaldı.”
Büyük çaplı bir kentsel yatırım projesine karşı gelişen bir muhalif hareketin web sitesinden özetlenen bu cümlelerin Türkiye’de birçoklarına tanıdık geleceğine eminiz.
Almanya’nın Baden-Wuerttemberg eyaletinin başkenti Stuttgart’ta Stuttgart 21 olarak bilinen merkez tren garının bağlantı yollarıyla yeniden düzenlenmesi projesinden bahsediyoruz. Federal hükümet, eyalet hükümeti ve Stuttgart Belediyesi ortaklığında Alman Demiryolu Şirketi tarafından yürütülen projede Schlossgarten parkının bir kısmının yok edilmesi söz konusu olunca başlayan protesto ve işgal eylemleri Eylül 2010 tarihinde polis müdahalesiyle sona erdirilmişti. Peki sonra ne oldu?
Stuttgart vakası 1) büyük yatırım projelerinin sosyal, ekonomik ve ekolojik etkilerinin özenle hesaplanması gerektiği, 2) farklı yönetim düzeylerinde aynı siyasi partinin iktidarda olmasının projelerle ilgili karar sürecini hızlandırsa da etkilerinin yeterince analiz edilmesi ihtimalini azalttığı 3) özellikle kamusal alanları büyük müdahalelerle dönüştüren yatırım projelerinin yerel halka samimi bir şekilde danışılmadığı durumlarda gerek demokrasinin gerekse de yatırımların nasıl çıkmaza girebileceği konusunda dersler içermektedir. Uygulanan referandum ise somut bir çözümden çok geriye kentin gelişimi ile yaşanabilirliğinin birlikte düşünülmesi konusunda artan bir farkındalık bırakmıştır.
Türkiye’nin Mayıs ayının son günlerinden beri yaşadığı krizi, geldiği noktada sadece yerellik, kamusal alan, karar mekanizmalarına katılım gibi kavramlarla açıklamak elbette yeterli değildir.Ancak krizin çıkış noktasını Stuttgart örneğinde olduğu gibi Batılı demokrasilerin de gündeminde olan yönetişim zafiyetleri oluşturmaktadır. Türkiye’de diğer demokrasilere göre çok daha vahim olan durum ise kentsel rantların yeniden dağıtımının daha da kapalı kapılar ardında yapılıyor olmasıdır.
Yine Stuttgart’a dönecek olursak eyalet yönetiminin yaşadığı krize verdiği cevaplardan bir tanesi önce halkın katılımı ve ombudsmanlıktan sorumlu bir bakanlığın oluşturulmasıdır. Bakanlık hâlihazırda yatırım projelerinin planlama sürecinde ilk aşamalarda halkın katılımını sağlamak için idari usuller ve planlama rehberi geliştirmektedir. Bu sürecin kendisi de katılımcı olarak yürütülmektedir.
İdeal bir demokraside iktidar, gücünü sadece seçimlerde elde ettiği oylardan değil seçmeni olsun olmasın politika ve projelerinden etkilenen bütün yurttaşlarını ikna etme gücünden alır. Önümüzdeki Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde adayların seçin kampanyalarında kullanacakları söylem sadece hangi projeleri yapacaklarına dair vaatlerini değil bunları halkın katılımıyla nasıl yapacaklarına dair vaatlerini de içermelidir. Yerel düzeyde iyi yönetişimin sağlanmasında yönetimlerin niyeti önkoşul olmakla birlikte yeterli değildir. Yasal altyapının da bu yönde iyileştirilmesi gerekmektedir. Katılım araçlarından sadece bir tanesi olan yerel referandum konusunda bile bir yasal zemin bulunmamaktadır. Yeni anayasa süreci bu çerçevede önemli bir fırsat sunmaktadır. Orta vadede şeffaflık, halkın katılımı, hesap sorabilirlik, hesap verebilirlik, merkez-yerel yetki paylaşımı, yerel yönetim sistemi içinde dengeleme denetleme meseleleri, kozmetik ve popülist eğilimlerin etkisinden uzak tutularak üzerinde samimi ve ciddi bir şekilde düşünülmesi gereken bir gündemi oluşturmaktadır.
Yasal altyapı ile çok da bağlantılı olmayan bir sonuç ise kentlerin yaşanabilirliğinin, yaşam kalitesinin artırılmasıdır. Şehirlerin dışında değil içinde olan işe ya da eğlenmeye giderken içinden geçebileceğimiz, zaman geçirebileceğimiz kamusal alanlar, yürünebilir sokaklar kentlerimizin sosyal ve ekonomik gelişimi için dekor değil yaşamsal bir gerekliliktir. Bu sadece hükümetin değil ülkemizdeki tüm siyasal, sosyal ve iktisadi aktörlerin alması gereken bir mesajdır.
Kaynaklar:
Stuttgart – a city in conflict http://www.stop-stuttgart21.info Erişim tarihi: 19.06.2013
Baden-Wuerttemberg Eyaleti Resmi Web Sitesi http://www.baden-wuerttemberg.de Erişim tarihi: 19.06.2013
Wikipedia Stuttgart 21Makalesi http://en.wikipedia.org/wiki/Stuttgart_21 Erişim tarihi 19.06.2011
Dead End in Stuttgart? Berlin Turns Away from Massive Railway Project, Şubat 2013 http://www.spiegel.de/international/germany/government-distances-self-from-stuttgart-21-rail-project-a-881559.html,
Deutsche Bahn backs billions for Stuttgart 21, Mart 2013 http://www.thelocal.de/national/20130306-48351.html
Germany: The referendum on the “Stuttgart 21” rail Project, Kasım 20111 http://www.wsws.org/en/articles/2011/11/stut-n30.html
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024
Güven Sak, Dr.
19/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
16/11/2024