TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
2004'te, FED'in beklenenden önce faiz arttırımına gidebileceği algısı bizim gibi ülkelere yönelik risk alma iştahını köreltti.
Son yazımda ABD Merkez Bankası’nın (FED) olası politika değişikliğine ilişkin çok sayıda soru sormuştum. İlk sorum, “FED’in yakın bir gelecekte faiz arttırmaya ve para çekmeye başlaması bizi korkutmalı mı?” şeklindeydi. Olumsuz etkileneceğimizi belirtmiş ama olumsuzluğun boyutunu belirleyebilmek için önce ‘dün’e gitmemiz gerektiğini vurgulamıştım. ‘Dün’den kasıt 2004’ün bahar ayları.
O dönemde ABD’de durum şöyle: 2000 yılında işsizlik oranı yüzde 4 iken 2001’de yüzde 2,7’ye, 2002’de ise yüzde 5,8’e yükseliyor. 2003’e gelindiğinde yüzde 6 oluyor. Bu dönemde FED faiz indiriyor: Faiz, 2000’in sonunda yüzde 6 düzeyinde. FED, sonra sürekli olarak düşürüyor ve 2003 ortasında yüzde 1’e kadar indiriyor. Haziran 2004 sonuna kadar bu düzeyde kalıyor. 2004 içinde işsizlik oranının düşmeye başlayacağı anlaşılıyor. Gerçekten de önce yüzde 5,5’e, 2005’te de yüzde 5,1’e düşüyor işsizlik oranı. Bu gelişme çerçevesinde FED Temmuz 2004’ten itibaren faiz arttırıyor ve 0,25’er puanlık artışlarla 2004 sonunda faizi yüzde 2,25’e getiriyor.
İşsizlik oranındaki gelişmeler çerçevesinde, 2004’ün bahar aylarında, FED daha faiz arttırmadan, FED’in beklenenden önce ve agresif bir biçimde faiz arttırımına gidebileceği algısı yayıldı. Bu algı, bizim gibi ülkelere yönelik risk alma iştahını köreltti.
Faizde 9 puan yükseliş
Türkiye’nin kredi riski, piyasa faizi ve döviz kuru arttı. Faiz hareketleri Grafik 1’de yer alıyor. Basamak şeklinde hareket eden Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizi. Sürekli dalgalanan eğri ise tahvil piyasasında en fazla alınıp satılan vadedeki Hazine tahvilinin faizi (gösterge faiz).
Politika faizi yılbaşında yüzde 26 düzeyinde, sonra üst üste iki kez düşürülerek Mart 2004 ortasında yüzde 22’ye getiriliyor. 8 Eylül 2004’e kadar da sabit tutuluyor. Oysa FED’in politikasına ilişkin sözünü ettiğim algılama nedeniyle gösterge faiz (piyasa faizi) mayıs ayında yükselmeye başlıyor. Mart ortasında yüzde 24 düzeyindeyken, 11 Mayıs 2004’te yüzde 33 oluyor. Ağustos başına kadar ise yüzde 28 düzeyinde salınıyor.
Dolayısıyla faizde dokuz puanlık bir artış var. Yüksek artış döviz kurunda da gözleniyor. Mart 2004 ortasında yarısı euro yarısı dolardan oluşan döviz sepetinin lira karşılığı 1.47 lira. Mayıs sonuna doğru 1.71’e çıkıyor: Yüzde 16 artış var döviz kurunda. Haziran-Kasım 2004 döneminde ise 1.65 etrafında dalgalanıyor: Marta göre yüzde 12 artış demek bu. Çok rakama boğduğumun farkındayım ama ‘dün’ hakkında fikir vermek için gerekiyordu. Sürdüreceğim.
Bu köşe yazısı 04.06.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.
Fatih Özatay, Dr.
07/05/2025
Burcu Aydın, Dr.
03/05/2025
Fatih Özatay, Dr.
02/05/2025
Fatih Özatay, Dr.
30/04/2025
M. Coşkun Cangöz, Dr.
27/04/2025