TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
ABD piyasası cuma gününü büyük bir düşüşle kapattı. Çünkü mali sistemde problemlerin derinleştiğini bir kez daha ortaya koyan yeni bir haber çıktı: Bear Stearns büyük bir nakit zorluğuna düşmüştü ve ABD Merkez Bankası (FED) tarafından kurtarılmak zorunda kaldı. Üstelik, FED en son 1960'larda kullandığı bir yetkiye dayanarak bu yardımı yaptı.Bu haber uluslararası mali yatırımcıların risk alma iştahlarını son derece azalttı. Bu iştahsızlığın göstergesi olan ve dünkü yazımda hakkında ayrıntılı bilgi vermeye çalıştığım VIX endeksi Irak savaşından bu yana görülen en yüksek değerine ulaştı cuma günü. Yapılan çalışmalar bu endeksin yükseldiği dönemlerde bizim gibi ülkelerin risklerinin arttığını gösteriyor. Beraberinde kur ve faizler de yükseliyor.Böyle dönemler, aslında "Ya git başımdan, başka işin mi yok Allah aşkına?" dedirtecek, ama normal koşullar altında çok "ciddi" gibi duran bazı savların gerçek niteliklerinin ortaya dökülmesi için fırsat sunuyor.Mesela alın şu "yüksek faiz-düşük kur politikası" hurafesini. Ve de devamındaki "Merkez Bankası'nın (MB) faizleri yüksek miktarda düşürmesi gerektiği" savını. Ortadaki durum bu savları ileri sürenler açısından çok düşündürücü olsa gerek:Birinci gözlem: MB kendi faizlerini sürekli düşürürken, piyasada faiz oranları sürekli yükseliyor. Ders bir: MB koşullar elverişli olmadan faizleri çarpıcı biçimde düşürürse, piyasa faizlerinin aynı oranda düşmesi gerekmiyor. Ders iki: Piyasa faizlerinin yüksek olmasına yol açan faktörler nelerse onların ortadan kalkması gerekiyor ki faizler düşsün. Yoksa siz idari kararlarla istediğiniz kadar faiz düşürün, piyasa tınmıyor. Ders üç: Bu nasıl yüksek faiz politikası ki, piyasada faizler yükseliyorken, MB fırsat bu fırsat diyip yükseltmiyor kendi faizini? Demek ki sloganlardan kurtulup düşünmeye çalışmak gerekiyor; "Bu adamlar aslında ne yapmak istiyorlar?" ile işe başlanabilir mesela. İkinci gözlem: Piyasada tüm faizler yükseliyorken döviz kurları da yükseliyor. Ders dört: Riskler artıyorsa, daha az riskli görülen mali araçlara yöneliş de artar. Bizim gibi ülkelerden çıkış gerçekleşir. Bu da hem faizleri hem kurları yükseltir. Yüksek faiz ile yüksek kur aynı anda gözlenir.Üçüncü gözlem: FED peşi sıra faiz düşürürken, yakın gelecekte de düşürmeye devam edeceğine kesin gözüyle bakılırken, ABD'de ipotekli konut kredilerinin faizleri daha da yükseliyor. 30 yıl vadeli ve sabit faizli ipotekli kredilerin faizi ocak ayının sonunda yüzde 5.5 düzeyindeymiş. Cuma günü bu oran yüzde 6.37'ye yükselmişti. Ders beş (Ders iki ile aynı): Tekraren; faizin yüksek olmasının arkasındaki unsur her neyse onu ortadan kaldırmadan idari kararlarla faiz düşürmek mümkün değildir.Dördüncü gözlem: Siz ne kanıt ileri sürerseniz sü-rün, 'imam' yine bildiğini okur. Mutlaka, yukarıdaki gözlemlerin 'yüksek faiz düşük kur' hurafesi çerçe-vesinde açıklamasını bulurlar. Ders altı: 'İflah olmaz iktisatçılarla' uğraşmak bazen eğlenceli olabilir, ama sonuçta zaman kaybıdır; abartmamak gerekir.fatih.ozatay@etu.edu.tr
Bu yazı 17.03.2008 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
Fatih Özatay, Dr.
27/12/2024
Fatih Özatay, Dr.
25/12/2024
Güven Sak, Dr.
24/12/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
23/12/2024
Selin Arslanhan
23/12/2024