TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Merkez Bankası bu hafta beklendiği üzere faiz indirimine gitti.
Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 2,5 puan azaltarak yüzde 43’ten yüzde 40,5’e indirdi. Ayrıca, gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 46’dan yüzde 43,5’e; gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 41,5’ten yüzde 39’a indirdi.
Bu ayki faiz indirimi; biz ekonomistler arasında uzlaşının olmadığı bir karar dönemi oldu. Zira yaz dönemi enflasyon gerçekleşmeleri Merkez Bankası’nın tahmin ettiği iyileşmeyi sergilemezken, açıklanan büyüme verisi de bankanın öngördüğü çıktı açığı patikasından oldukça uzak oldu.
Bu konuda Merkez Bankası’nın da benzer bir görüşte olduğunu görüyoruz. Zira Merkez Bankası, faiz oranlarına ilişkin basın duyurusunda enflasyonun ana eğiliminin ağustos ayında yavaşladığını ve gıda fiyatlarındaki ataletin hizmet enflasyonunu artırdığını belirtmiş. İkinci çeyrekte büyümenin öngörülerin üzerinde gerçekleştiğini değerlendirmiş. Bunların yanı sıra; enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları ile küresel gelişmelerin de dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiğini aktarmış.
Enflasyon ve iç talepteki bu gelişmelerin yanı sıra eylül ayı yurt içinde politik risk algısının yeniden ivmelendiği bir dönem oldu. Verilere bakacak olursak, 2 Eylül’den bu yana Merkez Bankası’nın net döviz pozisyonu yaklaşık 5 milyar dolar azalarak 43 milyar dolar seviyesine geriledi. Aynı dönemde altın fiyatlarının yarattığı pozitif etkiyi ayıklarsak, rezervlerdeki kayıp yaklaşık 8 milyar dolara çıkıyor.
Tüm bu gelişmelere baktığımızda Merkez Bankası’nın gerçekleşen yıllık enflasyona göre oluşan yüksek reel faiz marjını esas alarak Eylül ayında faiz indirim kararını aldığını ve bundan sonraki faiz indirimlerinin cepte olmadığının mesajını da açıklama metninde duyurduğunu okuyorum.
Bu köşe yazısı 12.09.2025 tarihinde Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi'nde yayımlandı.