logo tobb logo tobbetu

Köşe Yazıları

Fatih Özatay, Dr. - [Yazarın tüm yazıları]

Faizi bir kişi mi belirliyordu? 12/02/2011 - Okunma sayısı: 1076


Faiz kararını tek kişinin aldığı iddiası, sanıyorum örtük hedefleme döneminde kararı PPK'nın almamasından kaynaklı.

Basında okumuşsunuzdur. 'Bir süre öncesine' kadar TCMB'de faiz kararlarının tek kişi tarafından alındığı (elbette TCMB başkanı ima ediliyor), artık durumun böyle olmadığı söyleniyor. Gerçekten 'bir süre öncesine' kadar böyle miydi?

Bu soru şimdi nereden çıktı diyebilirsiniz. Kişisel bir nedenim var. İma edilen dönemde ben de o kurumda çalışıyordum ve faiz kararlarında önemli bir rolüm olduğunu düşünüyordum. Faiz kararları o dönemde gerçekten tek kişi tarafından alınıyorduysa, bir işe yaramadan o kurumda beş yıl geçirdiğim ortaya çıkar. Bu da sevimli bir durum olmasa gerek. Şimdi, yan gelip yattım mı ben onca yıl?

Faiz kararlarının nasıl alındığını anekdotlara dayandırmak yerine, öncelikle bir para politikası çerçevesine oturtmakta yarar var. TCMB, Ocak 2002-Aralık 2005 döneminde örtük enflasyon hedeflemesi rejimi uygulamıştı. Bu rejimin şu anda uygulanan enflasyon hedeflemesi rejiminden özünde bir farkı yoktu.

İki kez hesap veriyor

Birincisi, yeni yasaya göre TCMB'nin temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktı ve bu amaç doğrultusunda uygun gördüğü para politikası araçlarını kullanmakta serbestti. İkincisi, enflasyon hedefi yılbaşında kamuoyuna açıklanıyordu. Üçüncüsü, TCMB'nin temel politika aracı olan gecelik faiz oranı, bankanın yaptığı enflasyon tahminleri ile hedef arasındaki farka göre değiştiriliyordu. Dördüncüsü, banka politika faizine ilişkin aldığı her kararın gerekçelerini kamuoyuna bir duyuruyla açıklıyordu. Beşincisi, hem Bakanlar Kurulu'na hem de TBMM Bütçe ve Plan Komisyonu'na yılda iki kez sunum yaparak hesap veriyordu. Altıncısı, iletişim politikasını yaygın biçimde kullanıyor ve bu çerçevede eğer hedef alınan enflasyonla uyumlu olmadığını düşünüyorsa maliye politikasını ve yapısal reformlardaki gecikmeleri eleştiriyordu kamuoyu önünde.

Şu anda uygulanan rejim ile o zamanki rejimin biçimsel diyebileceğim farklılıkları, dolayısıyla eski rejimin 'örtük' olmasının nedenleri ise şunlardı: Birincisi, Para Politikası Kurulu (PPK), enflasyon odaklı bir ekonomik durum, olası faiz politikası tartışması yapıyor, ama sözünü ettiğim dönemin önemli bir kısmında nihai faiz kararını almıyordu. İkincisi, PPK'nin toplantı tarihleri önceden kamuoyuna açıklanmıyordu. Üçüncüsü, ileriye yönelik enflasyon tahminleri ve Merkez Bankası'nın olası politika tepkileri hakkında bilgi içeren bir üç aylık Enflasyon Raporu yayımlanmıyordu. Bunun yerine daha çok 'durum' ağırlıklı bir üç aylık Para Politikası yayımlanıyordu.

Faiz kararlarının sadece tek kişi tarafından alındığı iddiası, sanıyorum, örtük hedefleme döneminin önemli bir kısmında nihai faiz kararının PPK tarafından alınmamasından kaynaklanıyor. Ama karar, kurulun tavsiyeleri de dikkate alınarak başkan, ilk zamanlarda iki. sonradan bir başkan yardımcısı, Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürü ve Yardımcısı, Para Piyasaları Genel Müdürü ve Yardımcısı tarafından uzun tartışmalar sonucunda alınıyordu. Üstelik, bu tartışmanın yapılabilmesi için TCMB'nin ilgili birimleri ayrıntılı raporlar hazırlayıp önceden hem PPK'ye hem de sözünü ettiğim 'gruba' yolluyorlardı. Ayrıca PPK'de de sunuyorlardı.

Dolayısıyla, evet, faiz kararı PPK tarafından alınmıyordu, ama hem enflasyon hedeflemesinin özüne uygun biçimde alınıyordu hem de TCMB'nin bu konuda çalışan birimlerinin başında olanların oluşturduğu, sözünü ettiğim 'grup' veriyordu bu kararları. O dönemde, sözünü ettiğim süreçte şu ya da bu biçimde rol alan kişilerin 'emeğine saygı' göstermek adına bu yazıyı yazmak zorunda kaldığımı da not edeyim.


Bu köşe yazısı 12.02.2011 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

Paylaş Bookmark and Share

« Diğer köşe yazıları