logo tobb logo tobbetu

Köşe Yazıları

Güven Sak, Dr. - [Yazarın tüm yazıları]

Devrim Mısır’ın bakkalları için iyi olmuştur 16/06/2012 - Okunma sayısı: 1426

Bu hafta Kahire’deydim ve kentte geçirdiğim üç gün boyunca pek çok farklı insanla tanıştım. Bugün müsaadenizle onların hissiyatlarından bahsedeyim.

Tahrir devrimcileri genel olarak mutsuzdu. Ülkede bu hafta sonu cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Tahrir devrimcileri sayesinde Mısır’a sonunda seçim sandığı geldi. Müslüman Kardeşler’in adayı Muhammed Mursi. Mursi ve Müslüman kardeşleri 25 Ocak 2011’de Tahrir’de değildi. Meydana üç gün sonra geldiler. Mursi’nin rakibi emekli orgeneral Ahmet Şefik ise Mübarek’in atadığı son başbakandı ve Tahrir’deki protestoları bastırmak için nafile uğraş vermişti. Yani, bu hafta sonu yapılacak seçim yarışına Tahrir’den kimse katılmıyor. Devrimcilerin neden bu konuda pek de memnun olmadıklarını anlamak güç olmasa gerek.

Mısır’da bindiğim taksinin şoförü ve kaldığım otelin çalışanları turizmdeki düşüş konusunda kaygılıydı. Ülkede turizmin odağı olan Mısır Müzesi Tahrir Meydanı’nda yer alıyor. Müzeye gitmek için Tahrir kalabalığının içinden veya yakınından geçmek zorundasınız. Turistlerse hala bundan kaçınıyor. Bana Sharm el Sheikh’de durumun daha iyi olduğu söylenmişti. Mısır turizminin incisi hakkındaki reklamlarda şöyle deniyor: “Kahire’den ve Tahrir Meydanı’ndan 600 mil uzakta”. Bir başka deyişle, güvenli… İşte bindiğim taksinin şoförü de devrimi tam olarak böyle yorumluyordu.

Tabii, Kahire’de herkes mutsuz değildi. Örneğin, hızlı tüketim malları üreticilerinin yüzü gülüyordu. 2010 yılında hızla düşen üretimin 2011 itibariyle toparlanma sürecine girmesinden gayet memnundular. Hızlı tüketim malları alkolsüz içecekler, tuvalet malzemeleri ve bakliyat ürünlerini kapsıyor. Ve devrim bunların üretim ve satışına olumlu etki yapmış. Neden? Hızlı tüketim malları açısından, turizm sektöründeki gerileme kötüdür. Ancak insanların daha uzun süre evlerinde oturması kesinlikle iyidir. İşte bu memnuniyet üreticilerin gözlerinden okunuyordu.

Geçen gün İngilizce dilinde yayımlanan bir Mısır gazetesi okuyordum. Köşe yazarlarından biri bir aktrisle randevusunun akşamın ilk saatlerine almak istediğinde aktristin “Kusura bakmayın. O saatlerde ailemle akşam haberlerini izlemeye hazırlanıyor oluyorum” yanıtını verdiğini anlatmış. Galiba bugünlerde Mısırlıların geneli böyle yaşıyorlar: Evde kalmayı tercih ediyorlar ve televizyonda haber veya tartışma programı izlerken bir şeyler yiyip alkolsüz içecekler içiyorlar. Elbette, sokakta polisin olmaması gece gezmelerinin cazibesini azaltıyor olabilir. Ülkedeki mevcut durum Mısır halkının yakın gelecekle ilgili kaygılarını ateşlemektedir. İşte bu yüzden hızlı tüketim malları sanayii bu zor zamanlarda mutludur ve bu yüzden Şefik “asayiş” sağlayacak aday olarak öne çıkmıştır.

Dönüşüm her zaman zor ve acılıdır. Dönüşüm, birinin çıkıp da size “Ayakkabılarını ters giymişsin. Sol teki sağ ayağında, sağ teki de sol ayağında. Değiştirmen lazım” demesi gibidir. Öte yandan, siz ayakkabıları yıllardır o şekilde giymiş ve buna alışmışsınızdır. Doğru teki doğru ayağa ilk kez giydiğinizde canınız yanar. İşte Mısır da böylesi bir süreçten geçmektedir.

Anayasa Mahkemesi’nin milletvekillerinin atanmasına ilişkin teknik ayrıntıları sebep göstererek yeni seçilen parlamentoyu fiilen feshetmesi yanlış karardır. Ama Mahkeme en azından hafta sonu Şefik ile Mursi arasında cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılmasına hükmetmiş, bu kez doğru olanı yapmıştır. Seçim sandığı tüm siyasi hatalara en iyi çözümdür. “Ama ben menüyü beğenmedim” diyebilirsiniz. Öyleyse, aramıza hoş geldiniz. Bu güne kadar Türkiye’de yapılan hiçbir seçimin menüsünü beğenmedim; ancak hala oy vermeye devam ediyorum. Demokrasi kısmen böyle bir şeydir. Diğer kısmından daha sonra bahsedeceğim.

Bu köşe yazısı 16.06.2012 tarihinde Hürriyet Daily News'te yayımlanmıştır.

Paylaş Bookmark and Share

« Diğer köşe yazıları