logo tobb logo tobbetu

Köşe Yazıları

Fatih Özatay, Dr. - [Yazarın tüm yazıları]

Asıl özür dilemesi gerekenler kim? 17/04/2012 - Okunma sayısı: 1315

 

TCMB'nin benim politika faizim dediği ama aslında onun politika faizi olmayan haftalık repo faizini yükseltmesinin önemi yok.

Yarın, Merkez Bankası’nın (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı var. PPK toplantılarından sonra yayımlanan duyurularda, TCMB’nin ‘politika faizim’ dediği bir faiz var. Bu faiz, TCMB’nin repo ihaleleri yoluyla haftalık vadede bankalara verdiği borcun faizi ve 4 Ağustos 2011’den bu yana yüzde 5,75 düzeyinde. TCMB’nin bu faizi yükseltmesinin gerekip gerekmediği hakkında anlamsız bir tartışmadır gidiyor.

‘Anlamsız’, çünkü bu faizin bir önemi yok. Basit bir nedenle: Uzun bir süredir bankalar TCMB’den kısa vadeli borçlanıyorlar. Bu koşullar altında, TCMB’ce açıklanan ya da TCMB’nin bazı işlemleri sonucunda oluşan bir faizin politika faizi olabilmesi için o faizin TCMB’nin bankalara borç verdiği paranın faizi olması gerekiyor. Oysa 29 Kasım 2011’den bu yana TCMB değişik bir politika izliyor. Bankalara borç verdiği paranın faizini günlük olarak belirliyor. TCMB’nin ‘ortalama fonlama maliyeti’ dediği bu faiz, o tarihten bu yana en düşük yüzde 7 düzeyinde oldu. 23 Mart’tan bu yana ise yüzde 7,7 ile 10.2 arasında dalgalanıyor. Bu yazının kaleme alındığı sırada cuma gününün faizi, bilinen son fonlama maliyetiydi ve yüzde 9,4 düzeyindeydi. Ocak başında ise yüzde 11,9’u görmüştü.

Kısacası, TCMB’nin asıl politika faizi, bu faiz. Yoksa TCMB bir dolu faiz oranı açıklıyor. Mesela gecelik vadede bankalara borç verme faizi yüzde 11,5, gecelik vadede bankalardan borç alma faizi ise yüzde 5. Saat 16-17 arasında ‘geç likidite penceresi’ uygulaması çerçevesinde, ‘normal’ saatlerde elindeki parayı başka bir bankaya gecelik vadede satamayan banka, parasını TCMB’ye getirirse yüzde 0 faiz alıyor. Aynı saatler arasında, acil gecelik paraya ihtiyacı olan bir banka TCMB’den borç alırsa bunun faizi ise yüzde 14,5 oluyor. Dolayısıyla bu son iki faiz cezai faiz. Bitmedi: Piyasa yapıcısı konumundaki bankalar gecelik vadede TCMB’den yüzde 11,5 yerine yüzde 11’den borçlanabiliyorlar. Yine bitmedi: Reeskont faizi yüzde 17, avans işlemlerinde uygulanan faiz ise yüzde 17,75 düzeyinde. Bir de yurtdışında ikamet eden vatandaşlarımız TCMB’de döviz mevduat hesabı açabiliyorlar. Bu hesapların da vadelerine ve para birimlerine göre ayrı faizleri var.

Oysa biz yüzde 17,75 ile yüzde 0 arasındaki oldukça geniş bir aralığa dayanan faizlerin teker teker hepsi ile ilgili değiliz. Elbette, saat 16’dan sonra açık hesabımı kapatmak zorunda olan bir banka isem, yüzde 14,5’lik geç likidite borç verme faizi benim için önemli. Ancak piyasalar için bir bütün olarak önemli olan faiz, bankaların uzun bir süredir TCMB’den borçlandıkları bir ekonomide, TCMB’nin onlara asıl olarak hangi faizle borç verdiği. Bu da az önce belirttiğim gibi, TCMB’nin ‘politika faizim’ dediği faiz değil, TCMB’nin ‘fonlama maliyeti’ dediği ve yüzde 7 ile yüzde 11,9 arasında dalgalanan faiz. Kısacası, zaten 29 Kasım’dan bu yana TCMB sıkı para politikası uyguluyor; bankalara borç verdiği paranın maliyetini (faizini) belirgin biçimde yükseltmiş durumda. Dolayısıyla yüzde 5,75 olan ve ‘TCMB’nin benim politika faizim dediği ama aslında onun politika faizi olmayan’ haftalık repo faizinin yüzde 6’ya ya da 6,75’e yükseltilmesinin bu çerçevede bir önemi yok. Olsa olsa bir sinyal verir.

Oysa şu önemli: Yukarıda sözünü ettiğim faizlerden, gecelik vadede TCMB’nin borç verme faizi olan yüzde 11,5 ile yine gecelik vadede TCMB’nin borç alma faizi olan yüzde 5, faiz koridorunun üst ve alt sınırlarını belirliyorlar. TCMB’nin politika faizim dediği ama politika faizi olmayan faiz ile TCMB’nin fonlama maliyeti dediği ama asıl politika faizi olan faiz, bu koridor içinde kalmak zorunda. Dolayısıyla koridorun alt ve üst sınırında ya da herhangi birinde yapılacak değişiklikler önemli olabilir. Mesela koridorun yukarıya taşınmasının ya da aşağıya çekilmesinin çok farklı sinyal etkileri var. Yazıda sözünü ettiğim sinyal etkilerini ileride ele alacağım.

Özür: Çok uzun tanımlamalar kullandım. Mesela: “TCMB’nin benim politika faizim dediği ama aslında onun politika faizi olmayan haftalık repo faizinin” dedim. Bu kargaşa nedeniyle sanıyorum asıl özür dilemesi gereken ben değilim.

 

Bu köşe yazısı 17.04.2012 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

Paylaş Bookmark and Share

« Diğer köşe yazıları