logo tobb logo tobbetu

Köşe Yazıları

Fatih Özatay, Dr. - [Yazarın tüm yazıları]

Evet, yüksek faiz enflasyonu artırabilir 03/07/2008 - Okunma sayısı: 1135

 

Yok artık, büyüklerimizden daha iyi bilecek değiliz ya. Eğer bir devlet büyüğümüz "Yüksek faiz enflasyonu artırır" diyorsa, öyledir; kabul etmek gerekir. İlla tartışmak istiyorsanız bu görüşü, destekler mahiyette birkaç şey söylemekte yarar vardır.Ben de öyle yapacağım.Elbette benim yukarıda tırnak içine aldığım ifadede olduğu gibi veciz biçimde söz söyleme yeteneğim yok. Onun için kendi anlayacağım biçime sokuyorum bu ifadeyi. Şöyle: "Kırılgan bir ekonomide para otoritesi faizleri değiştirmiyorken, yurtiçi faizler yükseliyorsa, faizlerin yükselmesine yol açan unsurlar ileride enflasyonu da artırır."
Devlet büyüklerimiz elbette bizden daha iyi bilirler. Zamanları da kıymetlidir. Bu nedenle aradaki kısmı atlamış ve 'yüksek faiz yüksek enflasyon' demiş olabilirler. Doğal...Kırılgan bir ekonomi düşünün. Farklı kırılganlık kaynakları olabilir. Bankacılık sektörünün bilançosu kötüdür mesela. Geri dönmeyen kredilerde artış, döviz cinsinden borçlar ile döviz cinsinden alacaklar arasındaki farkın giderek açılması gibi. Ya da şirketler kesimi sorunludur; açık pozisyonu fazladır. Bu sektörlerde bir sorun yoksa bile kamunun borcu çok yüksek düzeyde olabilir. Ya da bu sorunların hepsinden bir miktar bulunabilir.Şimdi bu ülkenin merkez bankası bankalarla yaptığı işlemlerde geçerli olan faizini (kısa dönemli faizi, yani politika faizini) sabit tutsun, zinhar değiştirmesin. Bu ülkede piyasadaki faizler (mevduat, kredi, tahvil alım satımında geçerli olan faizler...) de sabit kalmak zorunda mı?Açık ki bu sorunun yanıtı kocaman bir 'Hayır!' şeklinde. Bu köşenin okurları hatırlayacaktır ki bu köşede Türkiye için çok sayıda grafikle bu konu ele alınmıştır. Merkez Bankası faizi hiç değişmiyorken piyasa faizleri göğe doğru yolculuğa çıkabilmiştir yakın geçmişte.Yanıtın neden 'hayır' şeklinde olduğunun nedeni de açık sanıyorum: Kırılgan bir ekonomide risk algılaması artıyorsa o ekonominin kırılganlığı daha bir göze batar hale gelir. Risk primi artar. O ülkenin borçlanma araçlarını tutmak için tasarruf fazlası olanlar daha yüksek faiz talep ederler. Faizler yükselir.Aynen çok kârlı, bilançosu son derece sağlam ve iyi yönetilen bir şirketin borçlanma faizi ile kötü bir şirketin borçlanma faizi arasındaki fark gibi. Kötü şirket zaten ya istediği kadar borçlanamayacaktır, ya da borçlansa bile iyi şirkete kıyasla çok daha yüksek faizle borçlanacaktır. Aradaki fark da risk primidir. Şimdi sıra risk algılamasını artıran, yani faizleri yükselten nedenler ile enflasyon arasında ilişki kurmaya geldi. Çok çeşitli örnekler verilebilir. En basiti şu: Bu kırılgan ülkenin hükümeti söz verdiğinin tam tersini yapsın ve müthiş miktarda para harcamaya girişsin, yani mali disiplin falan kalmasın ortada. Ne olur? Herhalde hem faiz sıçrar hem de kur. Kimse o ülkenin parasını tutmak istemez, akın akın dövize koşar. Bekleyişler bozulur. Tüm bu nedenlerle açıktır ki enflasyon da artar. Sonuç mu? Şu: Gerçekten de yüksek faiz yüksek enflasyon anlamına gelebilir. Ama eğer böyleyse, o zaman o ülkenin hükümeti dönüp kendi uygulamalarına bakmalıdır, merkez bankasına değil. Bu kadar basit...

 

Bu yazı 03.07.2008 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

Paylaş Bookmark and Share

« Diğer köşe yazıları