"ABD'de bir duraklama olursa bu, Avrupa'yı, özellikle de bu ülkeyle dış ticaret ilişkisi güçlü olan Almanya'yı etkiler. Almanya Türkiye'nin ticaretinin en yoğun olduğu ülkelerin başında yer alıyor. Bu nedenle Türkiye olumsuz bir biçimde etkilenir." Bu tür bir kaygı duymak gerekiyor mu? 2007'de Almanya, Türkiye'nin en çok ihracat yaptığı ve Rusya'dan sonra en çok ithalat yaptığı ülke konumunda. Ancak bir de Tablo-1'e bakalım. Bu tabloda Türkiye'nin 2006 ve 2007 yılının 11 aylık döneminde Türkiye'nin Almanya ile olan dış ticaretinin toplam içindeki payı veriliyor.  

TABLO-1

Tablo-2'de ise aynı bilgiler ABD için veriliyor. ABD, ihracatımızda 9'uncu, ithalatımızda ise 6'ncı sırada yer alıyor.  

TABLO-2

Son gelişmelerin ardından bu iki ülkeyle olan dış ticaretimizin bir miktar olumsuz etkileneceğini varsaysak bile (herhalde sıfırlanacak diye düşünmüyoruz) bu, Türkiye'yi krize sokmaz. Almanya için 2008'de ne beklenebilir? Kısaca bakalım.   2008'e ilişkin bekleyişler Statistisches Bundesamt Deutschland'ın (SBD), 1 Kasım 2007'de yayınladığı "Foreign Trade-Ranking of Germany's trading partners in foreign trade"adlı dokümandaki bilgilere göre 2006 yılında Almanya'nın ihracatı 893, ithalatı ise 734 milyar dolar. Almanya'nın en çok ihracat yaptığı ülkeler sıralamasında ABD, Fransa'nın arkasından 2'nci sırada. Almanya'nın ABD'ye ihracatı 78 milyar dolar. Yani ülkenin toplam ihracatının sadece yüzde 8,7'si. ABD, ithalatta ise Fransa, Hollanda ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin arkasından 4'üncü sırada yer alıyor. Almanya'nın ABD'den ithalatı 49 milyar dolar. Bu da Almanya'nın toplam ithalatının sadece yüzde 6,7'si. Görüldüğü gibi Almanya, ABD ile olan dış ticaret hacmindeki bir azalma nedeniyle sarsılacak bir ekonomi değil. Almanya'yı sıkıntıya sokacak olan AB ülkelerinin Almanya ile olan dış ticaretlerini ciddi ölçüde olumsuz yönde etkileyecek bir gelişme olması. Çünkü Almanya'nın en çok ihracat yaptığı 10 ülkeden 8'i AB ülkesi. (Diğer ikisi ise ABD ve İsviçre.) SBD'nin 15 Ocak 2008'de yayınladığı 2007 yılına ilişkin ilk tahminlere göre Almanya'nın GSYH'sı 2007 yılında yüzde 2,5 artmış. Bu 2006 yılının ( yüzde 2,9) altında bir artış oranı. Almanya'nın 2006 yılı büyüme hızı, son sekiz yılın en yüksek rakamı. Başka bazı olumlu noktalar daha var. 2007'de ihracat yüzde 8,3, yatırımlar yüzde 8,4 artmış. Büyümeyi aşağıya çeken özel tüketim harcamalarının yüzde 0,3 daralmış olması. Bir nokta daha: Almanya 2007 yılında bütçe açığını sıfırlamış durumda. 2008 yılında Alman ekonomisinin bu performansı gösteremeyeceği konusunda görüş birliği var gibi. Ekonomi Bakanı Michael Glos, iki hafta önce büyüme hızının yüzde 2'nin altında olacağını söyledi. İhracatın ve yatırımların artış hızlarında düşme bekleniyor. Yüksek petrol ve gıda fiyatlarının da tüketim harcamalarını sınırlandırması olasılığı üzerinde duruluyor. Türkiye, 2006 yılında, Almanya'nın ithalât yaptığı ülkeler sırlamasında 21. sırada yer alıyor. Almanya'nın toplam ithalâtı içindeki payımız yüzde 1,2. Bu ülkeye olan ihracatımızın Almanya'nın GSYH'sına olan duyarlılığına ilişkin bir çalışma var mı bilmiyorum. Ama daha önceki yıllardaki gelişmelerden edindiğim izlenim çok büyük bir oynama göstermeyeceği yönünde.

Bu yazı 01.02.2008 tarihinde Referans Gazetesi'nde yayınlanmıştır.