Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Suriye ve Türkiye’nin öncelikleri
    Nihat Ali Özcan, Dr. 18 Eylül 2018
    Suriye’deki gelişmeler Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor. Yedi yıl süren iç savaş makas değiştiriyor. Bu noktada Türkiye, şu üç konuda kararlarını ve öncelikler listesini gözden geçirmek zorunda. Bunlar, Esad’la ilişkiler, Suriye’de muhalif Arapların durumu ve PKK/PYD’nin Suriye’de geleceği.Türkiye, Esad ve etrafında şekillenen rejimi “terör devleti” olarak tanımlamaya devam ediyor. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakü dönüşü gazetecilere uçakta yaptığı konuşmada, bunu açıkça ifade etti.  Öte yandan, Türkiye gibi düşünmeyen birçok ülke var. Sadece Rusya ve İran’dan söz etmiyoruz. Başta BM olmak üzere diğer Batılı ülkeler de gelinen aşamada Suriye’de Esad’lı geçiş sürecinden söz etmeye başladılar ve planlar üzerinde çalışıyorlar. Böylesine kalabalık bir “liste”, elbette Türkiye’nin canını s [Devamı]
    Para bol bulamaç olunca, yatırımcı ne yapar?
    Güven Sak, Dr. 17 Eylül 2018
    Her şey bundan 10 yıl önce başladı. Türkiye kendini, kendi planlamadığı, kendisinin yönetmediği, dinamiklerini anlamakta bugün bile zorlandığı bir iktisadi sürecin içinde buldu. Şimdi içinde bulunduğumuz sıkıntının tohumları bundan 10 yıl önce atıldı. Doğrusu ya, o gün olup bitenlerin bugünlere yol açabileceğini daha düşünmüyorduk. Dert başka bir yerdeydi. Küresel ekonominin bileşik kaplar gibi işlediğini pek güzel gördük. Vaşington’da Amerikan ekonomisi ile ilgili olarak alınan kararlar, bugün Türkiye ve Arjantin ekonomilerindeki riskleri biriktirdi. Gelin bakın nasıl oldu? [Devamı]
    İdlib’le yatıp İran ile kalkmak
    Nihat Ali Özcan, Dr. 14 Eylül 2018
    Tahran görüşmelerinin ardından tüm dikkatler İdlib’e çevrildi. Özellikle Türkiye’nin İdlib’de atacağı adımlar ve Rusya’nın tavrı merak konusu. ABD ve müttefiklerinin İdlib söylemlerindeki kayma ise daha ilginç. Bir ay öncesine kadar bölgedeki “teröristlerden” şikâyet eden ABD’li yetkililerin söylemleri aniden değişti. Bu gün İdlib, “kimyasal silah ve insani gelişmelerle” anılmaya başlandı. ABD’nin söylem değişikliği, Rusya’nın Suriye’de geri adım atmayacağı öngörüsüne dayanıyor. Olası bir harekât bölgede tozu dumana katacak. Böyle bir ortam, ABD’nin niyetlerini gizleyebilecek. Aynı zamanda Rusya’nın Suriye politikasını, “kimyasal silah kullanımı ve insani değerler üzerinden” baskı altına alarak imajını bozabilecek. Öte yandan, Türkiye-Rusya ilişkilerinin nasıl bir şekil alacağı da önemli. [Devamı]
    Suriye stratejisinin beş bileşeni -2-
    Nihat Ali Özcan, Dr. 11 Eylül 2018
    Geçen yazıda Türkiye’nin Suriye stratejisinin beş bileşeninin olması gerektiğinden söz etmiştim. İdlib’in geleceği, PKK/PYD’nin konumu, ÖSO’nun istikbali, mülteciler ve yabancı teröristlerin nasıl temizleneceği.Yeni krizler üretme potansiyeline sahip İdlib daha yakından bakmayı hak ediyor. İdlib, hem Türkiye’nin Suriye stratejisinde yön değiştirici bir faktör hem de diğer aktörlerle ilişkilerinde belirleyici bir unsur. Stratejinin tüm bileşenlerinde hızlandırıcı, çeldirici etkiye de sahip. Örneğin, PKK’nın Suriye’deki kaderinden Özgür Suriye Ordusu’nun istikbaline, Türkiye-Rusya, Türkiye-İran, Türkiye-Avrupa ve Türkiye-ABD ilişkilerine kadar etkili olacaktır. Ayrıca, Rusya ve müttefiklerinin İdlib’de izleyeceği yol, sadece Türkiye’nin Suriye stratejisini belirlemekle kalmayacak, ABD’nin Su [Devamı]
    Bütün bu işin Türkiye’nin ihracatına bir faydası olur mu?
    Güven Sak, Dr. 10 Eylül 2018
    Türkiye dünyanın en büyük 17inci ekonomisi ama dünyanın en büyük 32inci mal ihracatçısı. 2017 yılı itibariyle şimdilik durum böyle. 2016’da da 30uncu filandık. Nedir? Türkiye ihracat yapmayı bilmiyor. Doğrusu ya, ben bunun önemli bir mesele olduğunu düşünüyorum. Bugün müsaadenizle bu konuya bir giriş yapayım. Hazır Türkiye’nin temel ihracat pazarı olan Avrupa Birliği ekonomileri toparlanırken, lira, dolar ve Euro karşısında tir tir titrerken, bu durumun ihracatımıza kısa vadede somut bir faydası olabilir mi diye bir bakalım. Türkiye içinde bulunduğu krizi bir fırsata çevirebilir mi? Doğrusu ya, ben emin değilim. Önce bu haftayı görmek istiyorum. Gelin anlatayım. [Devamı]
    Temel Yanlışlara Cevaplar - Sünnilik nedir ne değildir?
    Hilmi Demir, Dr. 08 Eylül 2018
    On dört asırdır bize kadar gelen İslam anlayışının ana akımını temsil eden Sünniliğin makul, kapsayıcı, farklılıklara karşı hoş görülü dili eridikçe, toplumda uçlarda kalması gereken, marjinal görüşler merkezi işgal etmeye başladı. İslami bilimler hiyerarşisi yerini ideolojik, siyasi akımların günü birlik manifestolarına bıraktı. Derinliği olmayan, metafizik gerilimden uzak, hukuk ve usul bilgisinden yoksun, hikmetsiz ve irfansız ideolojik söylemler güneşin ilk yakışında sararıp solmaya, kurumaya ve biçilip atılmaya mahkûmdurlar. Nitekim öyle de oluyor, yüzyıldır statüko adına eleştirilen, pasifizmle suçlanan, “mezhepçilik” diye yerlere vurulan Sünniliğin yerine, sokağı işaret eden, eylem çağrısı yapan söylemler hiçbir meselemizi çözebilmiş değiller. [Devamı]
    Aslında Y kuşağının işi daha zor
    Güven Sak, Dr. 07 Eylül 2018
    Geçenlerde rahmetli Güngör Uras’tan ilham alarak, “Ayşe teyze bundan sonra ne yapsın?” diye sormuştum. Hemen cevabımı aldım, “Asıl gençler ne yapsın?” dedi mesaj atanlar. O günden beri kafamda evirip çeviriyorum. Doğrusu ya, Y kuşağının işi çok daha zor, Ayşe teyze ve Ali Rıza amca ile karşılaştırıldığında. 1980 ve sonrasında doğanlar var aklımda Y kuşağı derken. Şimdilerde 30’larının baharında olanlar bir nevi. Gelin bir çerçeve çizeyim. [Devamı]
    Suriye stratejisinin beş bileşeni -1-
    Nihat Ali Özcan, Dr. 07 Eylül 2018
    Suriye’nin “toprak bütünlüğünü savunan” Türkiye’nin bu “siyasi hedefini” gerçekleştirmesi işlevsel bir strateji üretmesiyle mümkün. Bu stratejinin beş bileşeni/operatif alanı olduğu söylenebilir. Bunlar hızla gündeme giren İdlib’in istikbali. PKK’nın organik parçası, SDG/PKK-PYD’nin (Suriye Demokratik Güçleri) durumu. Türkiye’nin “Suriye muhalefeti” olarak tanımladığı ÖSO’nun, askeri ve sivil unsurlarının kaderi. Büyük sayılara varan, geçişken, karmaşık mülteci sorunu. Son olarak iç savaş sonrası “yabancı/yerli terörist savaşçıların ve cihatçılığın geleceği.Beş alan, hukuki, insani, siyasi, diplomatik ve güvenlik bakımından birbirlerini etkilemekte, dahası, dönüştürmektedir. Ayrıca, stratejinin işlemesi, farklı devlet kurumlarının yakın iş birliğini, ortak anlayışını gerektirmektedir. Öte [Devamı]
    Esad, Putin ve Suriye okumaları
    Nihat Ali Özcan, Dr. 04 Eylül 2018
    Geçen hafta radyoda konuşan Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, “Beşar Esad savaşı kazandı ama barışı kazanamadı”  dedi. İfade Batı kamuoyuna mazeret sunma çabasından öte bir şey değil gibi görünüyordu. Nitekim açıklama farklı yönleriyle sorunlu.     Suriye iç savaşına bütünüyle Esad penceresinden bakmak, sonuçları onun üzerinden okumak gerçekçi olmayabilir. Suriye’de askeri ve politik sürecin asıl sahibi, yürütücüsü Putin, küçük hissedarı ise İran’dır. Doğal olarak, askeri ve politik gelişmelere Putin’in penceresinden bakarak kimin kazandığını analiz etmek daha öğretici olabilir.Batı’ya karşı sürekli zemin kaybeden, gururu incinen Rusya, Putin’in iktidara gelmesiyle geniş bir coğrafyada karşı hamleye girişti. Yeni dönemin ilk işareti doğrudan kuvvet kullanılarak Gürcistan’da veri [Devamı]
    Ayşe teyze, bundan sonra ne yapsın?
    Güven Sak, Dr. 03 Eylül 2018
    Rahmetli Güngör Uras şimdi aramızda olsaydı, Ayşe teyze ve Ali Rıza amca bundan sonra ne yapsın diye bir yazı yazardı mutlaka. O, ekonomi yazarlığının duayeneydi. Nabzı en iyi o tutardı. Mesela beni arayıp Türk piyasalarında artan Çin tüketim mallarına dikkatimi ilk o çekmişti yıllar önce. “Bunları rakamlandırıp bir yazsan” demişti. Önce onu rahmetle bir daha anayım ve bugünlük geleneği devralarak, konuya döneyim: Şimdi Ayşe teyze bundan sonra ne yapsın? [Devamı]