Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Yoksulum, yoksulsun, yoksuluz
    Burcu Aydın Özüdoğru, Dr. 03 Şubat 2024
    Bu hafta TÜİK Gelir Dağılımı ile Yoksulluk ve Yaşam Koşulları istatistiklerini yayınladı. 2022 yılını referans alan her iki veri seti de Türkiye’deki yaşam koşulları ve gelir adaleti açısından kara bir tablo çiziyor. Biz ekonomistler, yüksek enflasyonun en büyük kaybedeninin düşük ve orta gelirli haneler olacağını uzunca bir süredir söylüyorduk. Bu hafta açıklanan veriler de malumun ilanı oldu. [Devamı]
    Enflasyonla mücadele için niyet olmayınca - II
    Fatih Özatay, Dr. 02 Şubat 2024
    Yazının başlığında yer alan ‘2’ sayısı da nereden çıktı diye sorarsanız, haksız olmazsınız. Üç hafta önce -9 Ocak’ta- yayımlanan yazımda, 1924-2024 döneminde her yıl gerçekleşen ortalama yıllık enflasyonun seyrini gösteren bir grafik vermiştim. Birinci yüzyılın ortalaması yüzde 23,6 idi. Yüksek enflasyonlu günler artık geride kaldı derken, 2017’den itibaren enflasyon yine yükselmeye başladı. Hem de ne yükseliş; 2022’de tüm yüzyılın en yüksek ikinci ortalama yıllık enflasyonu gerçekleşti. Bu gelişmeleri özetledikten sonra şu kısa soruyu sormuştum: “Neden böyle?” [Devamı]
    Küresel Değişimler Bağlamında NATO Müttefiklerimiz ile İlişkiler ve Beklentiler
    N. Murat Ersavcı 01 Şubat 2024
    Putin Rusya’sının, Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş yaklaşık iki yıldır sürüyor. Herhangi bir barış olasılığı da henüz ufukta görünmüyor. Rusya'nın uluslararası kuralları açıkça ihlal eden saldırısı, başta Batılılar olmak üzere birçok ülkenin Ukrayna'yı desteklemesi ile sonuçlandı. Ancak savaşın gidişatına ilişkin gelişmeler, bu ülkelerin başlangıçta verdikleri koşulsuz desteği, bugün de aynı kararlılıkta devam ettireceklerinin sorgulanmasına yol açıyor. [Devamı]
    Enflasyonla mücadelede karşılaşılan zorluklar
    Fatih Özatay, Dr. 31 Ocak 2024
    Uygulanmakta olan ‘eksik’ ekonomi programının enflasyonla mücadele açısından karşılaştığı önemli zorluklar var. Birinci zorluk Mayıs seçimlerinden sonra döviz kurunun bu kadar sıçramasına izin verilmesinden kaynaklanıyor. İlk PPK toplantı tarihini öne çekerek -olağanüstü bir toplantı yaparak- politika faizi önden yüklemeli artırılabilirdi. Daha sonra kademeli bir artışa gidilebilirdi. Kurun bu kadar sıçramasında, programın faiz ve vergi oranları artışları dışında başka bir unsur taşımaması, kapsamlı bir programın uygulamaya sokulmaması da büyük rol oynadı. Bu eksiklikler, U-dönüş olabileceğine dair şüpheleri yaygınlaştırdı. Sonuçta, döviz kuru anlamsız bir ölçüde sıçradı. Mayıs sonunda dolar kuru 20 TL iken, Temmuz ortasında 26, Ekim ortasında ise 28 oldu. Beraberinde enflasyon da yükseldi [Devamı]
    Yapay zekâ yatırımları yavaşlatır mı?
    Güven Sak, Dr. 30 Ocak 2024
    Hızlı bir teknolojik dönüşüm sürecinin içinde olduğumuz konusunda genel bir mutabakat var sanırım. Tartışmanın odağında yapay zekâ teknolojileri var ama çok daha geniş bir teknolojik değişim süreci bu aslında. [Devamı]
    Faizde zirveyi gördük mü?
    Burcu Aydın Özüdoğru, Dr. 27 Ocak 2024
    Bu başlığı geçen ay yapılan PPK toplantısı sonrası yazdığım köşe yazımda da kullanmıştım. Bu haftaki köşe yazımda da yine aynı başlığın geçerli olduğunu düşünüyorum. Bu soruya cevap vermeden önce genel olarak neler oldu, gelin bunu değerlendirelim. [Devamı]
    Fiili politika faizi karmaşası
    Fatih Özatay, Dr. 26 Ocak 2024
    Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) perşembe günü toplanacak ve muhtemelen repo faizini yüzde 42,5’ten yüzde 45’e yükseltecek. Dikkat ederseniz ‘politika faizi’ yerine ‘repo faizi’ dedim. Bir süredir bu konu üzerinde duruyorum ama önemli. Zira ortada bir likidite yönetimi ve faiz karmaşası var. Politika faizi olduğu söylenen ama olmayan repo faizinden günlerdir bankalara verilen borç (likidite) neredeyse ‘yok’ miktarda. Haftalardır toplam repo fonlaması (Hazine tahvili karşılığında bankalara haftalık borç verdiği TL miktarı) 5 milyar TL düzeyinde. [Devamı]
    Eleştirelim ama hakkını da teslim edelim
    Fatih Özatay, Dr. 24 Ocak 2024
    Merkez Bankası Başkanı hakkında son zamanlarda çok fazla şey yazıldı, konuşuldu. Söylentilerin bir kısmının doğru olmadığı açık. Mesela bir Merkez Bankası Başkanı tek başına birisini genel müdür ya da müdür yapamaz, görevden de alamaz. Ancak önerebilir. Önce, Başkan ve Başkan Yardımcılarından oluşan Yönetim Komitesi’nden en azından oy çokluğuyla geçmesi gerekir o önerinin. O da yetmez. Yönetim Komitesi’nde karara bağlanırsa, o kararın Banka Meclisi’ne gitmesi ve orada da en azından oy çoğunluğuyla onaylanması gerekir. Banka Meclisi’nin yedi üyesi var. Başkan bunlardan sadece biri ama Meclis’in başkanı. Kalan altı üyenin görev süreleri üç yıldır. Her yıl iki üyenin görev süresi biter; ya yeniden seçilirler ya da yenileri göreve gelir. Göreve getiren ise bir anonim şirket olan Merkez Bankası [Devamı]
    Yapay zekâ kimi güçlendirir?
    Güven Sak, Dr. 23 Ocak 2024
    Yapay zekâ ile ilgili tartışmalar geçen hafta Davos toplantıları nedeniyle yine gündemdeydi. Dünyanın yeni bir teknolojik devrimin eşiğinde olduğu konusunda bir uzlaşma var ama bu teknolojik devrimin etkileri konusunda rivayet muhtelif. Otomasyon beceri gerektirmeyen işleri ortadan kaldırmıştı, yapay zekâ ile birlikte sıra yüksek beceri gerektiren işlere de geldi. [Devamı]
    Ah şu bütçenin bir dili olsa…
    Burcu Aydın Özüdoğru, Dr. 20 Ocak 2024
    Bu haftanın gündemi bütçe idi. Peki neden? İlki merkezi yönetim bütçesinin kamuoyunu şaşırtması oldu. Zira bir hafta önce açıklanan Hazine nakit dengesi 626 milyar TL açık verirken aynı dönemi kapsayan merkez yönetim bütçe açığı 1,4 trilyon oldu! Ekonomi ve kamu maliyesiyle ilgilenen kişilerin henüz cevaplayamadığı sorular ortaya çıktı. Örneğin bütçe açığı neden nakit dengesine yansımadı? Aralık ayında sermaye transferleri altında yer alan yaklaşık 700 milyar TL tutarındaki harcama ne için yapıldı? Detaylar neden açıklanmadı? [Devamı]